İngiliz istihbaratının yeni şefi Blaise Metreweli'nin dedesi 'Nazi kasabı' çıktı
Birleşik Krallık'ın istihbarat teşkilatı MI6'in başına getirilen ilk kadın olan Blaise Metreweli'nin dedesinin Nazi Almanyası için çalışan bir Ukraynalı olduğu ortaya çıktı. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Metreweli'nin 'kasap' ünvanı alan dedesiyle tanışmadığı belirtildi
İngiliz istihbarat örgütü MI6'in yeni başkanı Blaise Metreweli'nin dedesinin Nazi casusu olduğu ortaya çıktı. Metreweli, 15 Haziran'da MI6'in başına getirilen ilk kadın olmuştu.
The Times'ta yer alan habere göre Almanya’daki arşivler, Metreweli’nin dedesinin, Kızıl Ordu’dan firar eden bir Ukraynalı olduğunu ve firarın ardından Nazi Almanyası’nın Çernihiv bölgesinde baş muhbir olarak görev yaptığını ortaya koydu.
Almanya’nın Freiburg kentindeki bir arşivde tutulan ve Daily Mail tarafından gün yüzüne çıkarılan belgeler, dede Constantine Dobrowolski hayatına dair detaylar içeriyor.
Wehrmacht komutanları tarafından “Ajan 30” olarak bilinen Dobrowolski, 1906’da Alman-Polonyalı bir baba ile Ukraynalı bir annenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1917’deki Ekim Devrimi’nin ardından soylu akrabalarının öldürülmesi ve mülklerine el konulması nedeniyle Sovyetler Birliği’nden nefret ediyordu.
Dobrowolski yıllarca kaçak olarak yaşadı, sahte kimlik çıkararak Moskova’ya gitti. 1926’da yakalandı ve Sovyet karşıtı propaganda, antisemitizm ve soyunu tahrif etmek suçlarından Sibirya’daki bir çalışma kampında on yıl hapis yattı. 1937’de Sibirya’dan döndü ve Almanya’nın 1941’de Sovyetler Birliği’ni işgali sırasında hemen cepheye gönüllü oldu.
4 Ağustos 1941’de ilk fırsatta Nazilere iltica eden Dobrowolski, casusluk yaptığı için ayda sadece 81 Reichsmark (bugünkü değeriyle yaklaşık 250 sterlin) maaş aldı. Başlangıçta, Kiev yakınlarında Yahudilere yönelik katliamlara katılan bir SS tank birliğiyle görev yaptı.
'Kasap' ünvanı kazandı
Dobrowolski, Eylül 1941’de memleketi Sosyntsia bölgesine döndü ve burada 300 kişilik bir Ukraynalı polis birimi organize etti. Bu birlik, Alman ölüm mangalarına bölgedeki “temizleme” operasyonlarında yardım ederek yerel Yahudileri toplayıp öldürdü.
Dobrowolski, Nazi üstlerine yazdığı el yazısı mektupları “Heil Hitler” diyerek imzalıyordu. “Yahudilerin yok edilmesine şahsen katıldığını” övünerek anlatıyor ve yüzlerce Ukraynalı partizanı öldürdüğünü söylüyordu. Arşiv belgelerine göre, Holokost kurbanlarının cesetlerini yağmaladığı ve kadın mahkumlara yönelik cinsel saldırıları izlerken güldüğü rapor ediliyordu.
Dobrowolski, kısa süre içinde yerel istihbarat şefi konumuna yükseldi. İlk olarak Nazi işbirlikçisi Hiwi gücünde denetçi olarak görev yaptı, ardından Temmuz 1942’de hava kuvvetlerine ait kurmay polis gücü olan Geheime Feldpolizei’ye katıldı. Sovyetler, “Ukrayna halkının en kötü düşmanı” olarak nitelendirdikleri Dobrowolski’nin başına, bugünün parasıyla 200 bin sterline denk gelen 50 bin ruble ödül koydu.
Ailesinin geri kalanı 1943’te Sovyet ilerleyişi sırasında ülkeden kaçarken, Dobrowolski Nazi işgali altındaki Ukrayna’da kalmaya devam etti ve “Kasap” olarak tanınmaya başladı. İçişleri Bakanlığı vatandaşlık belgesine göre, Metreweli’nin babası Constantine, Dobrowolski ve eşi Barbara’dan 1 Ocak 1943’te Ukrayna’nın Snovsk kentinde dünyaya geldi.
Son kayıt 1943'ten
Dobrowolski sonunda eşi ve iki aylık oğlunun Almanya’ya kaçabilmesi için güvenli geçiş sağladı. Dobrowolski’ye dair son kayıt, Kızıl Ordu’nun Çernihiv’i ele geçirmesinden bir ay önce, Ağustos 1943 tarihine ait.
Savaşın ardından anne ve oğul sonunda Britanya’ya ulaştı ve Barbara, Yorkshire’da Gürcistan doğumlu David Metreweli adlı bir adamla evlendi. Constantine, üvey babasının soyadını aldı ve Dobrowolski’yi hiç tanımadı. Constantine, saygın bir radyolog ve Britanya silahlı kuvvetleri gazisi olarak Metreweli ve kardeşlerini Hong Kong’da büyüttü.
Konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Blaise Metreweli, baba tarafından büyükbabasını tanımadı ve hiç karşılaşmadı. Blaise’in soy geçmişi çatışma ve bölünmelerle şekillenmiş olup, birçok Doğu Avrupalı kökenli kişi için olduğu gibi, sadece kısmen anlaşılabilmiştir.
Tam da bu karmaşık miras, kendisinin çatışmaları önlemeye ve Britanya halkını günümüzün hasım devletlerinden gelen modern tehditlerden korumaya yönelik bağlılığına katkıda bulunmuş olup, MI6’nın yeni başkanı olarak görevine yön vermektedir"