24 Nisan 2024, Çarşamba Gazete Oksijen
Haber Giriş: 06.08.2021 04:30 | Son Güncelleme: 18.09.2022 11:39

Kelliğe henüz ilaç yok ama saç dökülmesine karşı çaresiz değilsiniz

Mark Hyman
Mark Hyman
Kelliğe henüz ilaç yok ama saç dökülmesine karşı çaresiz değilsiniz

Dr. Mark Hyman: Merhaba. Bu hafta Dr. Elizabeth Boham ile saç dökülmesi hakkında konuşacağız. Erkek tipi saç dökülmesi ve kellik başka bir sorun; onunla başa çıkmak zor, ama başka tür saç dökülmeleri de var ve fonksiyonel tıp bunlara çözüm sunabiliyor. Bakalım ne kadar yaygınlar ve bu konuda neler yapılıyor. Hoş geldin Liz.  Dr. Elizabeth Boham: İnsanların neredeyse yarısı hayatlarının bir aşamasında bu sorunu yaşıyor. Bence fonksiyonel tıp saç dökülmesini gidermek için ideal; çünkü birçok farklı sebep var ama esas nedeni bulmak için her hastayı tek tek ele almak şart.  Dr. Mark Hyman: Tam saç dökülmesi yaşayan bir hastam vardı. Alopecia areata denen bu hastalıkta koltuk altındaki, hatta yüzünüzdeki tüyleri kaybedersiniz. Saç, kaşlar; erkeklerde bıyık ve sakal. Saç dökülmesinin farklı türlerini iyi ayırmak gerek.  Dr. Elizabeth Boham: Dökülmenin dağınık mı yoksa parçalar halinde mi olduğuna bakmak gerekiyor. Belli bir yerde bir parça dökülme varsa, örneğin saç derimizin düz olduğu bölgede yuvarlak bir alan saçsız kalmışsa, otoimmün sorunlar olabilir. Daha yaygın olanı, dağınık saç kaybı ve erkek ya da kadın tipi saç dökülmesidir. Erkek tipi kellikte saç çizgisi geriye, saç derisinin ortasına doğru çekilir. Saç kaybının sebebi saç folikülleridir ve bunların bazıları androjen, testosteron ve DHEA gibi hormonlardan etkilenir.  Kadın tipi saç dökülmesi ise genellikle saçın bir bölümünün açılması şeklinde olur. Önce bir yerde görülür, sonra başın yukarısına doğru yayılır. Daha ağır ilerler. Genel seyrelme ve saç kırılması da başka saç kaybı türleridir.  Dr. Mark Hyman: Sadece saç dökülmesi değil, saçın niteliği de beslenmeye ve başka faktörlere bağlı. Otoimmün hastalıklardan bahsettin; bahsettiğim gibi total saç dökülmesi sorunları oluyor. Doktorlar buna karşı ne yapıyor?  Dr. Elizabeth Boham: Bazen belli tür saç dökülmeleri için steroid enjeksiyonları öneriyorlar. Dağınık dökülmelerde Rogaine veriyorlar. Bazen de yaşlanmaya bağlanıyor.  Dr. Mark Hyman: Erkeklere Propecia da veriyorlar. Bu aslında prostat ilacı, ama testosteronu bloke ettiği için bugünlerde kelliğe karşı kullanılıyor. İlaç konusunda kadınlar daha şanssız. Fazla seçenek yok. Dr. Elizabeth Boham: Önemli olan hasta geçmişini iyi takip etmek. Ne zaman başladı? Ne zamandır var? Ne şekilde oluyor? Vücudun geri kalanında olup bitenlere bakmak gerek. Hasta nasıl besleniyor? Sindirim sistemi iyi çalışıyor mu? Vücutta başka iltihap belirtisi var mı? Otoimmün belirtiler varsa, bütün bunlara kademeli olarak bakmak gerek. Mikrobiyom, bağırsak geçirgenliği, belli çevresel toksin ve kimyasallara maruz kalmak tetikleyici olabilir. Genetik yatkınlık da önemli. 

Tiroid, sindirim sistemi, beslenme

Dr. Mark Hyman: Peki, mesela bir kadın hasta erkek tipi kellik haricindeki bir saç sorunuyla geldiğinde neye bakıyorsunuz?  Dr. Elizabeth Boham: Hormonlara ve hormon dengesine bakıyoruz. Tiroid, sindirim sistemi, beslenme durumu… Demir eksikliği çok yaygın. Enflamasyona sebep olan, sindirimi ve emilimi olumsuz etkileyen farklı yiyecekler var. Ama kadınlarda saç dökülmesi çoğunlukla hormonlarla ilişkili. Vücuttaki hormon değişimleri yüzünden PCOS (polikistik over sendromu) oluşuyor ve hem testosteron hem de DHEA seviyesi artıyor. Sonra saçlar da değişmeye başlıyor. Saç çizgileri geriliyor, tepede seyrelme oluyor. Ya da istenmeyen yerlerde, örneğin çene ve karın bölgesindeki ince tüyler koyulaşıp sertleşiyor.  Dr. Mark Hyman: Yani insülin direnci kadınlarda testosteron ve DHEA artışına yol açıyor. DHEA, erkeklik hormonuna benzeyen bir hormon ve saç dökülmesine sebep oluyor. Yani sadece kendi kendine bir yumurtalık ve hormon sorunu değil. Cinsiyet hormonu gibi değil, ama sonunda ona benziyor. Polikistik over sendromu aslında bir diyet sorunu. Şeker ve nişasta tüketimi karın yağına yol açıyor, bu da insülin seviyesini yükseltiyor. Sonra cinsiyet hormonu dengesi bozuluyor ve saçlar dökülüyor. Dr. Elizabeth Boham: Evet, çünkü insülin direncinden kaynaklanıyor. Yanlış, işlenmiş ve rafine gıdalar ve çok fazla şeker tüketince insülin yükseliyor. İnsülin direncine sebep olan, BPA (bisfenol A) gibi başka toksinler de var. Mikrobiyomdaki değişiklikler insülin direnciyle ilişkili. Ama en yaygın sebep kötü beslenme. Polikistik over sendromu da bundan oluyor. Sadece saç ve tüy sorunu değil, âdet düzenini de bozuyor. Doğurganlığı bile etkileyebiliyor.  Dr. Mark Hyman: Karın yağı fazla olan birini görünce, şekeri ve nişastayı kesip uygun yağları tüketirseniz saçlarınız yeniden çıkar diyesim geliyor. Ama kimseye karışamazsınız. Yine de üzülüyorum, çünkü hem morali hem dış görünüşü etkiliyor.  Dr. Elizabeth Boham: Genelde küçüklükten başlıyor. Küçükken çok fazla rafine ve işlenmiş gıda, şeker veriliyor. Gitgide çığ gibi büyüyor ve karın yağına, saç dökülmesine yol açıyor.  Dr. Mark Hyman: Teşhisi her zaman kolay değil ama fonksiyonel tıp sayesinde mümkün. İnsülini ölçerek glikoz toleransı testi yapınca insülin seviyesinin yüksekliği görülüyor. Testosteron, serbest testosteron, DHA ve başka şeylere de bakılabilir. PCOS riskini gösteren kapsamlı hormon taraması yapıyoruz. Bu sayede nedenlere odaklanabiliyoruz. Beslenme, tükettiğimiz plastiklerdeki BPA, bağırsak sorunu gibi esas nedenleri bulmak için bu incelemeler şart. Sonrasında diyet ve yaşam tarzıyla, bazen de birkaç takviyeyle çözümü kolay oluyor.  Tiroide de değinelim. Genellikle gözden kaçıyor ve biraz sinsi; normal yaşlanma ile karıştırılabiliyor. Tiroid ne kadar yaygın? Saç dökülmesiyle ilgisi var mı?

Gluten, çevresel toksinler, genetik 

Dr. Elizabeth Boham: Tiroid yetersizliğinin en yaygın belirtilerinden biri saçtaki değişim. Seyrelme artıyor. Saç daha kuru ve kırılgan hale gelebiliyor. Kaşların dışa doğru üçte bir oranında dökülme varsa, tiroidden şüphelenin. Tiroid gerçekten sinsi olabiliyor. TSH (tiroid uyarıcı hormon) testi yeterli bilgi vermeyebilir. Orada iyi görünür, ama bazen tiroid sorunları gözden kaçabilir.  Dr. Mark Hyman: Bazen mi? Kadınların beşte birinde, erkeklerin onda birinde var. Yarısından çoğuna teşhis bile konmuyor. Konsa bile herhalde yarısı gereken tedaviyi görmüyor. Tiroid salgını var ve sebebi çok. Gluten, çevresel toksinler, genetik vs. Beslenme eksikliği, D vitamini, selenyum eksikliği gibi birçok faktör var.  TSH değeriniz normal veya biraz üzerinde çıksa bile sorunlu görülmüyor. Ama saç seyrelmesi, dökülmesi, çatlama, kuruma ve kırılma, kuru cilt, kabızlık, sıvı tutulumu, kas krampı, yorgunluk, sabah yorgunluğu, düşük cinsellik dürtüsü, yüksek kolesterol, depresyon ve bilişsel işlev sorunları gibi bir sürü belirsiz semptoma yol açabiliyor. Aslında hiçbiri tek sebebe bağlı değil. Bu yüzden doğru tedavi sadece saçı değil, başka birçok sorunu da iyileştirebiliyor. TSH’den başka nelere bakılıyor?

Glutenle saç dökülmesi arasında bir bağlantı var

Dr. Elizabeth Boham: Serbest T3, T4. Vücudun T4’ü aktif tiroid hormonu olan T3’e dönüştürmesi gerekiyor. Bu yüzden T3 seviyesine bakıyoruz. Selenyum, iyot, A vitamini eksikliği varsa bu dönüşüm gerektiği gibi olmaz. Aynı yetersizlik genetik nedenlerden de kaynaklanabilir. T4 ve TSH iyi görünse bile aktif tiroid düşük kalabilir.  Dr. Mark Hyman: Biraz da diyet ve saç dökülmesi ilişkisinden bahsedelim. Bazen yediğimiz, bazen de yememiz gerekirken yemediğimiz şeyler saç dökülmesini tetikleyebiliyor. Dr. Elizabeth Boham: Sanırım birinci sırada gluten var. Özellikle çölyak veya çölyak başlangıcı olan hastalarda, ayrıca gluten yüzünden ciddi enflamasyon görülen kişilerde gluten ile saç dökülmesi arasında bağlantı kurulabilir. Her gluten yiyenin saçı dökülür demiyorum; ama gluten gıda sindirimini ve emilimini sekteye uğratır. Bunun yan etkilerinden biri de saç dökülmesidir.  Ayrıca yeterince protein almazsanız ya da midedeki bir otoimmün hastalık veya bağırsaktaki iltihap yüzünden, aldığınız proteinin sindirim ve emilimi düzgün değilse, sindirim enzimleri düzgün çalışmaz. Sonuçta vücuttaki protein seviyesi düşük kalır. Aminoasit değerlerine bakınca düşük olan çok kişiye rastlıyoruz. Bu hastalara belli ve uygun aminoasitleri verince saçlarına da çok iyi geldiğini görüyorum.

Demir, ferritin seviyesi mutlaka ölçülmeli

Dr. Mark Hyman: Önemli olan başka besinler de var. İçlerinden biri, bağırsak bakterileri tarafından üretilen biyotin. Bağırsağınız sağlıklı değilse, yeterli düzeyde üretilmez. Çoğu zaman es geçilen demir seviyesi, ferritin seviyesi de çok önemli. Âdet gören kadınlar ve bağırsak sorunu, gluten sorunu olan kadın-erkek herkes, demir emiliminde sorun yaşayabilir.  Dr. Elizabeth Boham: Hastaya tam kan sayımı (CBC) yapılıyor ve anemik değilse demirine bakılmıyor. Halbuki tam bir demir taraması bize ferritin ve demir doygunluğu gibi ipuçları verebiliyor. Her şeyi gösteren tek bir test olamaz. Bu yüzden tüm bu testleri yapmak gerekebiliyor. Ferritin, vücudun demir stokunu gösteren bir belirteç. Genellikle 50-70 aralığında olmasını isteriz. Çok düşükse ve saç dökülmesi varsa, bu seviye yeniden 70’e çıkarılıp saçların da yeniden çıkması sağlanabilir. Aktif tiroid olan T3 üretimi için de demire ihtiyaç var. Enerjiyle ATP üretmek için de demir gerekli. Birçok metabolik süreç için demir şart. Sadece kan sayımıyla vücuttaki demir durumunu göremiyoruz. Dr. Mark Hyman: Vegan olan ve saçı dökülen hastandan bahsedecektin. Sağlıklı olduğu düşünülüyor ama bazı riskleri var.  Dr. Elizabeth Boham: 35 yaşında bir hastam üç yıldır vegandı. Saç dökülmesi vardı, çözmek istiyordu. Hem çevre hem de kendisi için vegan olmuştu. Ancak bir yıldır saçının eskisi gibi olmadığını fark etmiş. Seyrelme ve kuruma vardı. Tırnakları hassaslaşıyordu. Tahliller yaptık ve serum aminoasit düzeylerinin düşük olduğunu bulduk. Aminoasitler proteinin yapıtaşıdır. Sindirim ve emilimde sorun varsa, zaten ayrışmış halde oldukları için aminoasitlerin sindirimi ve emilimi daha kolay olur. Bu hastada aminoasit seviyesi çok düşüktü. Üstelik demir eksikliği vardı.  Dr. Mark Hyman: Demir eksikliği beklenebilir, çünkü emilebilir demirin büyük bölümünü etten alıyoruz.  Dr. Elizabeth Boham: Bir süredir vegansanız bazı şeylere dikkat etmeniz gerek. Demir, çinko, Omega-3 ve protein gibi. Bazen, özellikle diyetine dikkat etmeyen, dışarıda yiyen veganlarda bunlar eksik kalıyor.

Veganların bazı takviyeler alması kaçınılmaz 

Dr. Mark Hyman: Kas gelişimi ve saç büyümesi için kritik olan bazı belli aminoasitler var; baklagiller ve tahıllardan gelen protein ise bu aminoasitleri çok fazla içermiyor. Bu yüzden veganların dallı zincirli aminoasit takviyesi alması gerekiyor. Veganlığa kesinlikle karşı değiliz. Ama vegan olup dikkat etmezseniz zaman içinde B12, aminoasit, kas kaybı gibi birtakım eksiklikler ortaya çıkıyor. Bunlar uzun vadede sağlık sorunlarına yol açıyor. Yani vegansanız eksikleri takviyeyle gidermeniz gerekiyor.  Dr. Elizabeth Boham: Biz bu hastayla konuştuk ve hem kendi sağlığı hem de çevre hakkında kendini iyi hissedeceği bir ara yol bulmaya çalıştık. Biraz daha hayvansal protein ekledik. Pegan diyetine geçti. Ayrıca demir ve aminoasit takviyesi aldı, çünkü acil desteğe ihtiyacı vardı. Demir takviyesi verdik. Emilim için C vitamini verdik. Öğünler arasında aminoasit verdik ve saçında büyük ilerleme oldu. Farklı hastalar, farklı durumlar var. Yine 35 yaşında bir başka kadın hastam vardı. Saç çizgisi geriye çekiliyor, tıpkı erkekler gibi tepesindeki saçlar dökülüyordu. Âdet düzensizliği vardı. Öte yandan çenesinde ve karnındaki kıllar için lazer epilasyona başlamıştı. Bir yıldır hamile kalmaya çalışıyordu. Ayrıca 10-15 yıl önce biraz kilo aldığını ve o kiloyu bir daha veremediğini anlattı. Fazla kiloları karın bölgesindeydi.  Bel-kalça oranı biraz yüksek çıktı. Tam bir polikistik over sendromuydu; saç dökülmesinin sebebi insülin direnciydi. Açlık insülini 5 olması gerekirken 15’ti. Çok fazla insülin üretiyordu. Kilo verememesinin, hormon düzensizliğinin sebebi buydu. Testosteronu ve DHEA’sı biraz yüksekti; erkek tipi saç dökülmesine yol açan da buydu. Aynı sebepten dolayı âdet ve doğurganlık sorunu vardı. Rafine ve işlenmiş karbonhidratlardan uzak tutmaya çalıştık. Hatta normalde kötü olmayan bazı işlenmemiş karbonhidratları bile diyetinden çıkardık, çünkü ona iyi gelmiyordu.  İnsülininiz çok yüksekse karbonhidrat toleransınız düşük olur. Esmer pirinç, karabuğday ve kinoa gibi sağlıklı karbonhidratlar olsalar bile fark etmez. Önce insülini düşürmek gerekir. Bunu yapınca da kadınlık hormonları yeniden dengelenir; kilo verirsiniz ve saçlarınız yeniden çıkar. Âdetiniz düzene girer. Bu hastanın da saçlarında gözle görülür bir iyileşme oldu; ardından hormon dengesine kavuştu ve hamile kaldı. Sırf diyetini değiştirerek.  Dr. Mark Hyman: Bazen akla gelmeyen şeyler de insülin direncini etkileyebiliyor. Mesela bu hastada BPA’dan bahsetmiştin. Avrupa’da yasak olan bir madde. BPA’nın insülin direnci ve saç dökülmesiyle ilgisi ne?  Dr. Elizabeth Boham: BPA, yani bisfenol A, bir sert plastik. Su şişelerinin ve kutuların yapımında kullanılıyor. Meme kanseri üzerine bir araştırma sırasında deney tüplerinin sonuçlara etki ettiği tespit edildi. Çünkü deney tüpünün yapısındaki BPA sonuçları saptırıyordu. Bunlara zenoöstrojen diyoruz; yani östrojen reseptörünüze etki eden, ama aslında dışarıdan gelen östrojenler. Bugün, BPA’nın insülin direnci ve diyabete de yol açabildiğini biliyoruz. Dr. Mark Hyman: Yani kurşun, cıva, arsenik, BPA, başka plastikler, çevresel toksinler diyabete yol açabiliyor. Bunlar çok önemli ve karmaşık. Sadece şeker ve nişasta yemekten olmuyor. İlla plastik şişe olması da gerekmiyor, kredi kartlarında bile var. Bunlara dokunmamaya çalışıyorum.  Dr. Elizabeth Boham: Poşet çaylarda bile bir tür mikro-plastik kullanılıyor. Üstelik BPA’sız şişe bulsanız bile onlarda da farklı plastikler kullanılıyor. Bu yüzden cam veya paslanmaz çelik şişeler kullanılmalı. Bunu bahsettiğim hastaya da uyguladık. Bu toksinlere maruz kalmaması gerekiyordu. Su şişesi bile hastaya zarar veriyordu. Dr. Mark Hyman: Çok faydalı bir sohbet oldu. Erkekseniz ve giderek kelleşiyorsanız, erkek tipi kellikle mücadele etmek zor. Belki ancak saç ekimiyle ve bazı ilaçlarla mümkün. Ama diğer saç dökülmelerinin birçok sebebi olabilir. Hormonlar, şeker, insülin direnci, tiroid, glüten. Protein ve farklı besinlerin eksikliğinden kaynaklanabilir. Sızdıran bağırsak veya diğer iltihap sorunları yüzünden olabilir. Ve bunların çözümü var. Teşekkürler Liz, görüşmek üzere.