19 Nisan 2024, Cuma
Haber Giriş: 19.03.2021 06:00 | Son Güncelleme: 23.02.2022 17:30

Putin ile üçüncü perdede baskı ve şiddet var

Financial Times Moskova bürosu başkanı Henry Foy yazdı
Putin ile üçüncü perdede baskı ve şiddet var
Henry Foy
Vladimir Putin etekleri keçe çizmelerine kadar uzanan boz renkli koyun postu paltosuyla, Moskova dışında yer alan daçadan çıkmış karlar içinde yürüyordu. 19 Ocak sabahı hava sıcaklığı eksi 17 dereceydi. Putin soyunmaya başladı, paltosunu ahşap bir korkuluğun üzerine attı ve çizmelerini çıkardı. Altında sadece mavi deniz şortu kalmıştı. İki metre kalınlığındaki buz üzerinde açılmış haç biçimli deliğe yaklaştı ve buz gibi suya daldı.  Suyun kenarında buzdan oyulmuş üç metrelik bir haçın yükseliyordu; Putin elini göğsüne götürüp istavroz çıkardı ve eğilerek başını üç kez hızla suya daldırdı. O gün milyonlarca Rus gibi devlet başkanları da Rus Ortodoks Epifani Bayramını kutluyordu. Bu özel günde inananlar ülkenin nehir, göl ve göletlerinde kendilerini vaftiz ediyor, sudan titreyerek ama günahlarından arınmış bir şekilde çıkıyorlardı.  68 yaşındaki başkanın o sabah kendini arınmış hissetmek için özel ve haklı bir sebebi daha vardı. Birkaç saat önce başkentin kenar mahallelerinden birindeki bir karakolda kurulan derme çatma mahkeme Aleksey Navalni’nin tutuklanmasına karar vermişti. Navalni Putin’in en önde gelen muhalifi olmasının yanı sıra ülkenin en büyük tabana sahip muhalefet hareketinin lideriydi; suçlamalar sonucu iki buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı.  Navalni ülkeye giriş yapalı sadece 24 saat olmuştu. Sovyet döneminde geliştirilmiş bir sinir gazıyla suikast girişimine maruz kaldıktan sonra Berlin’e gitmiş, beş aylık nekahet döneminin ardından döndüğü ülkesinde havalimanında tutuklanmıştı. Navalni suikast girişiminin Putin’in emriyle gerçekleştiğini söylüyor. Kremlin ise iddiayı yalanlıyor. Ancak aynı Kremlin, Navalni’nin Almanya’da olduğu için 2014’ten kalma bir dolandırıcılık davasına ilişkin duruşmaları kaçırdığı gerekçesiyle tutuklanmasına göz yumdu.  Verilmek istenen mesaj açıktı: Yıllardır muhalif grupları sabote eden ve sindiren, varlıklarını kabullenme konusunda gönülsüz davranan Putin’in sabrı tükenmişti. Navalni ve takipçilerinin bastırılması yetmemişti. Susturulmaları gerekiyordu.  Putin’e muhalif olan Ruslar için Navalni’nin tutuklanması uzun zamandır korkarak bekledikleri bir dönüm noktası oldu. Siyasi özgürlükleri daraltmaya yönelik şiddetli ve kapsamlı girişimin bir parçası olan bu tutuklama, şimdilerde üçüncü on yıllık dönemine giren rejim için yeni bir devrin başladığını gösteriyor. Putin hâkimiyetinin önce ekonomik refah sonra hırçın vatanseverlik ile desteklendiği 20 yılın ardından, hükümet bugünlerde iktidarı elde tutmanın esas aracı olarak baskılama yöntemini tercih ediyor. Carnegie Moscow Center Rus iç politikası bölümünün başında bulunan Andriy Kolesnikov’a göre, “Putin her zaman demir yumruk fikrini, güçlü ve muktedir bir devleti destekleyen biri oldu… Belki her zaman gaddardı; ancak şimdi gaddarlığını özgürce, açıkça, hiçbir kısıtlama olmadan sergilemeye karar verdi.” Rusya Devlet Başkanı buyurgan ve sonsuz dayanıklı görünen küresel itibarından memnun, ancak son dönemde yurtiçindeki karşı sesleri acımasızca bastırması hem huzursuz seçmenlerin gönlünü almak için bir alternatifinin olmadığını hem de halk protestosundan ne kadar korktuğunu açığa vuruyor. Benzer kalkışmalar geçtiğimiz yıl komşu Belarus’taki müttefik diktatör Aleksandr Lukaşenko’yu neredeyse koltuğundan ediyordu.  2020 yılının sonlarında meclisten geçirilen bir dizi yasayla Putin’in iktidarının Josef Stalin’in 29 yıllık hükümranlığından daha uzun sürmesi güvence altına alındı; dahası, bu iktidarı bitirme niyetindekilere yönelik kısıtlamalar daha da katı hale getirildi. Sıkı önlemler protestoculara yönelik polis şiddetinin yoğunlaştırılmasından Kremlin’e bağlı bir yargı sistemi oluşturulmasına kadar uzanıyor. Seçimlerde kimin aday olabileceği ve internet sitelerinin hangi içerikleri bulundurabileceği konularında katı kurallar geldi. Rusya artık öyle bir ülkeye dönüştü ki protest bir şakayı retweet etmek 15 gün cezaevinde kalmanıza sebep olabiliyor, ya da sağır-dilsiz biri rejim karşıtı slogan attığı iddiasıyla 70 dolar para cezasına çarptırılabiliyor.  Kolesnikov’a göre, “Kırmızı hat geride kaldı. Putin otokratik devlete giden çizgiyi geçeli çok oldu… Bu daha uzun bir sürecin bir parçası. Navalni olayı ise bunun sonuçlarından sadece biri.”
Yeni baskılayıcı yaklaşım birinci hedefine karşı uzun süredir açık oynuyor. Navalni mahkûmiyet kararı verilmeden önce yaptığı Putin’e yönelik 16 dakikalık ateşli eleştiri konuşmasında şunları söyledi: “Tüm bu duruşmada esas olan benim başıma gelenler değil. Beni hapse atmak kolay… Buradaki amaç büyük kitlelerin gözünü korkutmak. Milyonları korkutmak için tek bir kişiyi hapse atıyorlar.” Navalni sözlerine şöyle devam etti: “Bu göstermelik duruşmalarla insanların sesini kesmeye çalışıyorlar… Bu bir güç gösterisi değil, bir zaaf gösterisi… Bütün bir ülkeyi hapse atamazsınız.” Ancak Navalni’den sonra birçok kişi de demir parmaklıkların arkasına kondu. Daha konuşması devam ederken çevik kuvvet Moskova’nın tarihi şehir merkezine geçişleri kapatan barikatları sarmaya başlamıştı. Aynı gecenin ilerleyen saatlerinde Navalni destekçileri hapis kararını protesto etmek için toplanınca yüzlercesi kovalandı, dövüldü ve tutuklandı. Kâr amacı gütmeyen hukuki bir organizasyon olan OVD-Info’ya tutuklamaları izledi ve Navalni’nin dönüşünden sonraki dört hafta içinde polisin 125’ten fazla şehirde 11.000’den fazla kişiyi tutukladığını bildirdi. Organizasyon polis müdahalesini “eşi görülmemiş ölçekte bir zulüm” olarak tanımladı. Basın yelekli muhabirler cop darbeleriyle yerlerde süründü. Çevik kuvvet kıtaları şaşkına dönmüş izleyicileri tutup polis araçlarına sürüklerken, geçtiğimiz yıl Covid-19 düzenlemelerine yardımcı olmak üzere kurulan yüz tanıma özellikli kameralar evlerine kaçan katılımcıları avlamak için kullanıldı. Ocak sonunda Moskova’daki bir protesto sırasında polis tarafından dövülüp gözaltına alınan 19 yaşındaki Artem Berlin, “Artık gündelik konuşmalarda bile dehşet ve korku var,” diyor. “Her iki tarafın yaşadığı gerilimden artık sadece şiddet doğuyor.” Berlin protestocuların toplandığı yere yakın bir metro istasyonunun girişinde bir grup arkadaşıyla beraber beklerken şiddetli bir müdahaleyle tutuklanmış.

"Putin’in toplumun geneline dair fikirlerinin KGB’de görev yaparken şekillendiğini unutmamak gerek"

Kremlin’den üst düzey bir yetkili “Bizi yakaladılar, çiğnediler ve polis aracına götürdüler; içimizden birinin boğazını copla sıktılar,” diye anlatıyor. O gece serbest bırakılan Berlin “toplu eyleme izinsiz katılma” suçundan dolayı 10.000 ruble (134 dolar) para cezasına çarptırılmış; şimdi avukatlarıyla birlikte karara itiraz ediyor. Berlin’e göre, yetkililer bu sonbahar yapılacak milletvekili seçimlerine yönelik muhtemel protestolardan korktuğu için, etrafa yayılan şiddet “bir yandan protestocuların sabrını, diğer yandan iktidar yapılarının sadakat ve sürdürülebilirlik düzeyini sınamak için bir fırsat sunuyor”. Ocak ayında baskılar öyle arttı ki hapishanelerde boş hücre kalmadı. On kişilik bile olmayan hücrelere düzinelerce insan tıka basa yerleştirildi; yine de birçoğu açıkta kalınca geceyi Moskova dışındaki bir cezaevinin dışına park eden bir dizi polis aracında geçirmek zorunda kaldılar. Sadece başkentte tutuklananların sayısı, toplumsal olaylara katılım suçuyla son 15 yılında tutuklananların üç katına ulaştı. OVD-Info yaptığı açıklamada, “2021 yılının Ocak ve Şubat aylarındaki protestolarla ilişkili tutuklamalar ve konuyla ilgili idari ve cezai kovuşturmalar modern Rusya tarihinde görülmemiş rakamlara ulaştı,” ifadelerini kullandı. “2021 yılı başındaki olaylar yetkililerin barışçıl gösteri hakkına saygı duymaya hiçbir şekilde yanaşmayacaklarını, öte yandan kanundışı yollar da dahil olmak üzere protestolara ne pahasına olursa olsun karşı koyma iştahlarını ortaya koydu.” Birçoklarına göre emniyet tedbirlerinin eşi görülmemiş bir şiddet içermesi, eski subay ve güvenlik kurumu yetkililerinin Putin’in üzerindeki etkisinin bir göstergesiydi.  Birlikte siloviki olarak anılan ve gevşek bir yapıya sahip olan bu muhafazakâr gericiler zümresi aslında bir karma: İçinde Putin’in eski dostları, KGB gizli servisinin ve onun devamı olan FSB’den eski iş arkadaşları ve başkanın güvenini kazanmış askerler var. Aralarında ülkenin baş araştırma kurumunu yöneten Aleksandr Bastrykin, bugünlerde Putin’in “muhafız kıtasının” başında bulunan eski koruma Viktor Zolotov ve şimdilerde ülkenin en büyük petrol üreticisi Rosneft’i yöneten uzun süreli yardımcısı Igor Seçin de bulunuyor.  Kremlin’den üst düzey bir yetkili, “[Protestoları] yönetmekte bazı hatalar yaptık… Çokça kaba kuvvet kullanıldı,” diyor. “Ancak [Putin’in] üzerindeki siloviki baskısı hiç olmadığı kadar artmış durumda. Buna direnmesi çok zorlaştı.” “Putin’in toplumun geneline dair fikirlerinin KGB’de görev yaparken şekillendiğini unutmamak gerek,” diye ekliyor. “Başkan o sistemin bir ürünü ve içten içe her zaman sistemin düşündüğü gibi düşünüyor.”
Batı tarafından sıkça otokrat olarak nitelendirilse de Putin’in Rusya’da on yıllardır süren hâkimiyeti zaman içinde bir dizi farklı kılığa büründü. 2000 yılında iktidara gelmesinden sonra dört yıllık başkanlık dönemlerinin ilk ikisi, Rusya’da hızlı bir zenginleşme sağlayan petrol geliri artışıyla aynı zamana denk geldi. Bolluk ve refah getiren lider imajını oturtmaya çalışan Putin, 1990’ların ekonomik ve sosyal kargaşa ortamını unutmaya hevesli seçmenler arasında muazzam bir popülerlik kazandı ve birçok yabancı lider tarafından da kabul gördü.  Ardından petrol yükselişi 2008 yılında hız kesince vatansever Putin sahneye çıktı. Çekingen uzlaşmacı tavır yerini Batı karşıtı saldırgan retoriğe bıraktı. Rus tankları Gürcistan’a, Kırım’a ve Doğu Ukrayna’ya girdi ve Putin’in bombardıman uçakları ve özel kuvvetleri Suriye’deki savaşı Beşşar Esad’ın lehine çevirdi. Putin Rusya’nın yeniden güçlü bir ülke olduğunu ve Batı’nın tehdidi altında bulunduğunu ilan ediyordu. Popülaritesi rekor seviyelere fırlamıştı. Şimdilerde bu savaşkan tutumun ceremesini çekiyor. 2014 yılında Kırım’ın ilhakından sonra Batı’nın uyguladığı yaptırımlar Rus ekonomisini güçten düşürdü ve ülkedeki büyük işletmelerin birçoğunun büyüyüp genişlemesini zorlaştırdı. Son yedi yılın beşinde reel gelirlerde düşüş yaşandı ve yoksulluk beşte bir oranında arttı. Ülkenin kişi başına düşen gayrisafi yurtiçi hasılası 2013 yılına göre yüzde 30 azalmış durumda.  Aynı dönemde Putin polise ve güvenlik güçlerine yapılan harcamaları artırarak rejimini korumaya odaklandı. Geçen yıl açıklanan bütçe harcamalarının onda birinden fazlası iç güvenliğe tahsis edildi; sadece savunma harcamalarının gerisinde kalan bu oran, sağlık ve eğitim bütçelerinin toplamından 525 milyar ruble (7.1 milyar dolar) daha fazla. Kolesnikov, “Şimdi iktidardaki ilk 20 yılının kazanımlarını güvence altına almaya karar verdiği bir döneme girdik,” diyor. “Putin iç ve dış politikada liberalizmi geri itiyor… Şu anda devlet gerçekten çok gaddarlaştı ve artık normalleşme girişimlerine istekli değil.” Kâğıt üzerinde Rus parlamentosunda hâlâ bir muhalefet var; söz konusu muhalefet teoride seçimlerde Putin’in Birleşik Rusya partisiyle yarışan küçük partilerden oluşan bir grup. Ancak bu “sistem içi muhalefet” Kremlin tarafından destekleniyor ve yönlendiriliyor. Muhalefet hükümete dönük öfkeyi soğurmak için tasarlanmış, fakat yasama üzerindeki mutlak kontrolüne asla zarar vermeyecek şekilde düzenlenmiş durumda. Aksine, Putin’e yönelik esas tehdit “sistem dışı muhalefetten” geliyor. Devlet kontrolündeki medyanın görmezden geldiği ve seçimlerde rekabet etmesi sayısız bürokratik engele takılan bu kesim Navalni’nin Yolsuzlukla Mücadele Vakfını (FBK) ve diğer aktivistleri, seçime katılan diğer adayları ve muhalif kanadı içeriyor. Kremlin artık bu aktif muhalefet ile Putin’le aynı fikirde olmayan sıradan vatandaşlar arasında bir ayrım yapmakla uğraşmak istemiyor. Rus siyasi analiz şirketi R.Politik’in kurucusu Tatyana Stanovaya mevcut durumu “rejimin baskıcı mekanizması ile liberal muhalefet arasında patlak vermek üzere olan bir savaş” olarak tanımlıyor. Stanovaya’ya göre, “Eskiden bir sistem dışı muhalefet bir de liberal kitleler olurdu. Ancak FSB’nin gözünde hepsi bir ve aynı düşman. Şimdi hazır ‘tüm Navalni yanlısı köstebekler’ inanılmaz derecede kötülenir ve fark gözetilmeksizin herkes aynı kefeye konurken, liberal grupların geri çekilmesi ve kış uykusu için politik açıdan güvenli bir yer bulması gerekiyor.” Uzun yıllar boyunca bu sığınak internet tarafından sağlanmıştı. Çin’in aksine Rusların internet erişimi büyük ölçüde serbestti. YouTube, Twitter ve Telegram gibi sosyal medya ağları sayesinde öfkeli vatandaşlar içini dökebiliyor, Navalni ve diğerleri ise devlet kontrolündeki geleneksel medyayı pas geçebiliyordu.  Fakat bugünlerde Rusların internette özgürce paylaşımda bulunma serbestisi baskı altında. Aralık ayı sonunda, yabancı siteleri engellemeyi, Rusya’da yasaklanmış içerikleri barındıran hizmet sağlayıcılara ceza vermeyi ve internette karalayıcı yorumlarda bulunanları tutuklamayı mümkün kılan tüzük parlamentodan geçti. Bu hafta Putin’in imzaladığı kararnameyle Moskova kanundışı siyasi kampanya olarak gördüğü materyalleri bulunduran web sitelerine erişimi engelleyebilecek. Navalni’nin Rusya’ya dönüşünden birkaç gün sonra ekibi YouTube’da iki saatlik bir araştırma videosu yayınladı. Söz konusu videodaki iddialara göre bir grup oligark Putin için masraftan kaçınmayarak başkana Karadeniz kıyısında 1.3 milyar dolar değerinde bir saray yaptırmış; sarayda 700 avroluk İtalyan tuvalet fırçaları, bir buz hokeyi sahası ve sahile açılan bir kaçış tüneli bulunuyor. Putin iddiaları inkâr ederek sarayın kendisine veya ailesine ait olmadığını söylese de video yaklaşık 115 milyon kez izlendi. Bağımsız araştırma şirketi Levada Center’ın düzenlediği ankete göre Rusların dörtte biri bu görüntüleri seyretmiş. 

"Putin özellikle gençler arasındaki popülaritesini belli ölçüde kaybediyor" 

Vladimir Putin’in bir müttefiki Navalni yanlısı mitingler başlarken Rusya’nın iletişim gözlemcileri sosyal medya sitelerine protestolarla ilgili tüm içerikleri kaldırmasını emretti. Bunların arasında okul çocuklarının Putin portrelerini sınıf duvarlardan indirdiği popüler videoların yer aldığı TikTok da vardı. Gözlem kuruluna göre içeriğin yüzde 89’u kaldırıldı ve geri kalanlar için YouTube, TikTok, Instagram, Twitter ve Facebook gibi sitelere para cezası verilecek. Kremlin’den üst düzey yetkili, “Sorun şu ki bir şehrin merkezini kapatıp çevik kuvvetle doldurmak kolay, ancak TikTok’taki insanları kontrol etmek çok daha zor,” diyor. “Bunu henüz halledemedik.”
Navalni Moskova’nın 130 km doğusundaki bir cezaevinde yeni yaşamına alışmaya çalışırken, 2013 sonbaharında yaşananlar bugünlerde ona rüya gibi geliyor olmalı. O Eylül ayında başkentin belediye başkanlığı seçiminde Putin’in eski Kremlin İdaresi Başkanıyla yarışmış, seçmenlerin yüzde 27’sine karşılık gelen toplam 630.000 oy almış ve baştakileri yerinden etmeye çok yaklaşmıştı. O günlerde Kremlin muhalif fikirlere gönülsüz de olsa bir miktar hoşgörüyle yaklaşıyordu. Ancak Navalni’nin başarılı performansı, Rusya’nın en önde gelen muhalif siyasetçisinin bir daha oy pusulasında yer alamayacağı anlamına geliyordu. Kremlin’e danışmanlık yapan siyasi analist Aleksel Çesnakov, “Hükümet 2013’te Navalni’nin seçimlere katılmasına izin vermekle ciddi bir hata yaptı. Bugün bile Kremlin’e yakın olan uzmanlar bunun sebebini anlayamıyor,” diye anlatıyor. “İyi bir netice elde eden Navalni daha fazla hareket alanı bulabileceğine inandı. Şimdi de benzer bir durum var.” “[Ancak] Kremlin’in gözünde sistem dışı muhalefet kabul edilemez. Oyunun kurallarını Kremlin koyuyor ve tüm oyunculardan bunlara riayet etmesini istiyor.” Çesnakov’a göre, “Sistem kendisini destekleyenlere bile bir dizi yapay kısıtlama dayatıyor. Destekçilerinize yasak ettiğiniz bir şeyi muhaliflerinizin yapmasına izin vermenin ne anlamı var?”

"İnsanların gözü korkmuş durumda… Ancak hâlâ aynı ölçekte faaliyet gösteriyoruz. Önümüzde yeni bir yaz ve yaklaşan yeni seçimler var; hâlâ faaliz" 

Navalni’nin kıdemli yardımcısı Leonid Volkov Navalni’nin kıdemli yardımcısı Leonid Volkov’a göre Putin’in FBK’ye yönelik hoşgörüsü ilk kez 2019 yazında çatırdamaya başladı. O yaz Navalni müttefiklerinin Moskova belediye meclisi seçimlerine katılması engellendi ve büyük protestoların fitili ateşlenmiş oldu. Oylama zamanı FBK bir “akıllı oy” inisiyatifi başlatarak hoşnutsuz vatandaşları Birleşik Rusya adayını mağlup etmeye en yakın kişiyi desteklemeye çağırdı. Putin’in partisi 45 kişilik meclisteki 38 sandalyesinden 13’ünü kaybetti. “Bunun üzerine bizden kurtulmak için nihai karar verildi,” diyor Volkov. “O seçimle birlikte kurumumuzun var olma hakkının elinden alınmasına karar verildi.” 2019 Ağustos’undan Ekim ayına kadar polis ülkedeki FBK ofislerine 70’ten fazla baskın düzenledi; ardından mahkeme bir hakaret davası kapsamında FBK’yi ve Navalni’yi Putin müttefiki bir işadamına 29.2 milyon ruble (400.000 dolar) tazminat ödeme cezasına çarptırınca grup iflas etti. 
Rus muhalif Navalni
Rus muhalif Navalni
Bugün tehdit daha da şiddetli hale geldi. “İnsanların gözü korkmuş durumda… Ancak hâlâ aynı ölçekte faaliyet gösteriyoruz,” diyen Volkov, FBK’nın yerel koordinatörlerinden yüzde 80’inin bu kış hapse atıldığını bildiriyor. “Önümüzde yeni bir yaz ve yaklaşan yeni seçimler var; hâlâ faaliz.” Rusya Eylül ayında parlamento seçimleri için sandığa gidecek ve FBK epeydir bu seçimleri “akıllı oy” yöntemini tüm ulusa yaymak için bir fırsat olarak görüyor. Putin’in iktidar partisi hiç olmadığı kadar kırılgan görünüyor: Devlete ait anket şirketi VCIOM’a göre, Şubat ayı itibariyle Putin’in partisinin popülerliği yüzde 29.4 ile tüm zamanların en düşük seviyesine gerilemiş durumda. Ancak Rusya’da geçtiğimiz yıl hızla meclisten geçirilen bednam “yabancı ajan” yasası FBK’yi ve diğer muhalif grupları rekabetten alıkoyabilir. Vatana ihanet ve casusluk kavramlarına dönük ciddi imalar taşıyan bu ifade ve ilgili yaptırımlar bundan böyle FBK gibi yabancı ajan olarak etiketlenmiş organizasyonlar tarafından desteklendiği düşünülen her bireye uygulanabilecek.  Geçtiğimiz haftalarda meclis üyeleri bu yasanın “yabancı ajanların” ve onların müttefiklerinin seçimlere katılmasını tamamen yasaklayacak şekilde genişletilmesi için teklif verdi. Geçen ay Rus parlamentosundaki partilerin liderlerine seslenen Putin, “Rusya’nın egemenliğine, halkımızın kendi topraklarının efendisi olmasına yönelik hiçbir saldırıya izin veremeyiz ve vermeyeceğiz,” diye konuştu. “Hepimizin bu konuya aynı şekilde yaklaştığını, oybirliği içinde olduğumuzu biliyorum.” Ancak Volkov muhalif grubun boyun eğmeye yanaşmayacağını söylüyor. Muhalif grup her şeye rağmen 10 adayı seçimlere sokmayı ve gerek parlamento gerek bölgesel yarışlarda 1.600 adayı desteklemeyi planlıyor. “[Seçime katılmak] bir dereceye kadar mümkün olacak,” diyen Volkov’a göre, hükümetin potansiyel adaylar aleyhine küçük idari ceza davaları açarak seçimlere katılmalarını önleme girişimi daha büyük zarar veriyor.  “Bu ölümcül bir darbe değil… binlerce darbeden oluşan bir öldürme kampanyasının bir parçası… İnce bir kâğıt kesiği, fakat en az 500 defadır tekrarlanıyor. Yani [bizi öldürmek için] hâlâ daha fazlasını yapmaları gerekiyor.” Kremlin ise muhaliflerin baskıcı tedbirlere maruz kaldığı iddialarını yalanlıyor. Putin’in sözcüsü Dmitri Peskov’a göre, “Kremlin Rusya’da böyle şeyler görmüyor… Rus siyasetinde yeterli çoğulluk var; üstelik Kremlin’in çok sayıda muhalifi mevcut. (…) Rusya’da hiç kimse birinin servetine el koymuş veya sırf belli inançlar veya hükümetle görüş ayrılıkları var diye kendi vatandaşlarına yaptırımlar uygulamış değil.”
Putin’in popülaritesi hâlâ partisinden fazla olabilir ancak hoşnutsuzluğun giderek arttığı açık. Levada Center verilerine göre geçtiğimiz Mayıs’ta koronavirüs salgınının şiddetlendiği günlerde başkanın seçmen gözündeki güvenoyu yüzde 59’a kadar gerileyerek rekor seviyeye indikten sonra Ocak ayında toparlanarak yüzde 64’e çıktı. Dahası bu ay yayınlanan bir anket Rusların sadece yüzde 48’inin Putin’i 2024 sonrasında başkan görmek istediğini, yüzde 41’in ise aksi görüş belirttiğini gösteriyor. 2017 yılında yüzde 65’lerin görülmesinden sonra gelinen bu seviye, yaş grupları arasındaki görüş ayrılıklarını ise tam olarak ortaya koymuyor. Söz konusu görüş ayrılıklarının şiddetlenmesinde Navalni’nin, protestoların ve ardından gelen baskının ciddi bir rolü var. 18-24 yaş aralığındakilerin yalnızca 31’i Putin’i 2024 sonrası iktidarda görmek istediğini söylerken yüzde 57’si olumsuz görüş bildiriyor. 55 yaş ve üzeri seçmen kesiminde ise sonuçlar bunun neredeyse tam tersi.

"Belki de aynı kişi 20 yıldan fazla iktidarda kalınca hep böyle oluyordur. Ama bana artık bu ülkede yaşamak istemediğimi düşündürüyor" 

Yana, protestocu Okul çağındaki çocuklar ve ergenler arasında popüler bir uygulama olan TikTok’un protestolarda oynadığı rol, genç Rusların karşıt görüşleri ortaya koyma konusunda çok daha korkusuz olduklarını gösteriyor.  Putin’le düzenli olarak görüşen bir yetkili, “Durum gerek sosyolojik gerek politik açıdan giderek kötüleşiyor… Kendileri ile yeni nesil arasında bulunan ve yıldan yıla genişleyen bu uçurum üzerine kafa yormaları gerekiyor,” diye konuşuyor ve Kremlin’in kısa vadeli sorunlara uğraşmak uğruna bu gibi “stratejik sorunları” ihmal ettiğini belirtiyor. Aynı yetkili, “[Baskı] yoluyla popülerliğinizi artıramazsınız. İktidarınızı korumanızı sağlayabilir, ancak popülaritenizi korumanızı sağlamaz,” diye ekliyor. “Şimdi özellikle gençler arasındaki popülaritesini ciddi ölçüde kaybediyor. Gençler özgür doğdular, Stalin’i veya gulagları hatırlamıyorlar. Görece daha cesurlar… Siyaseten yıldan yıla daha aktif oluyorlar ve sayıları giderek artıyor.” Navalni yanlısı mitingler daha geniş bir yaş aralığını kendine çekmiş olsa da harekete dahil olan gençlerin birçoğu Financial Times’a verdikleri röportajlarda rejimi protesto ettiklerini, çünkü kendi nesillerini temsil etmediğini düşündüklerini söylüyor. 20 yaşında St. Petersburglu bir web tasarımcısı olan Yana, “Belki de aynı kişi 20 yıldan fazla iktidarda kalınca hep böyle oluyordur. Ama bana artık bu ülkede yaşamak istemediğimi düşündürüyor,” diyor. Geçen ay Moskova şehir merkezindeki bir protesto sırasında otobüs bekleyen iki arkadaşı önce gözaltına alınıp sonra para cezasına çarptırılmış. “İnsanlar Rusya’daki insanlar haklarıyla dalga geçiyor. Ancak artık bunun gülünecek bir yanı kalmadı, anlatabiliyor muyum?” diye ekliyor. “Hayatımı zorlaştıran ne varsa hepsi bir yerden Putin’e bağlı… Çalışırken, vergi öderken veya başka bu gibi durumlarda ona yarar sağladığım fikri hiç hoşuma gitmiyor.”
Putin 22 yıldır Rusya’nın başında ve devlet başkanı olarak 18. senesini yaşıyor. Görevi – eğer bir gün bırakacaksa – ne zaman bırakacağına dair herhangi bir ipucu vermiş değil. Yeni anayasası uyarınca 2036’ya kadar iktidarda kalabilecek ve o zaman 83 yaşında olacak. Geçtiğimiz Ekim ayında, ölene kadar iktidarda kalma niyeti olup olmadığı sorulunca şu cevabı verdi: “Hayır, elbette bir gün sona ermeli, bunun tamamen farkındayım… Ancak şu an için hepimizin tıpkı Aziz Francesco gibi kendi görevi dahilinde sıkı çalışmaya devam etmesi gerek.” Putin hâlâ Navalni’nin adını ağzına almıyor. Geçen yılın büyük bölümünü Covid-19’a yakalanmamak için sayfiye yerindeki konutunda izole bir şekilde geçiren başkan, haftalar boyunca Moskova’nın merkezini yasaklı bölgeye çeviren protestolara ve polis müdahalesine pek değinmiyor.  Navalni’nin tutuklanmasından bir hafta sonra özel olarak düzenlenen bir konferans bağlantısında öğrenciler Putin’e genç Rusların kargaşa merakı hakkında ne düşündüğünü sordu. Putin cevaben 1917’deki Ekim Devrimi’ne ve SSCB’nin yıkılmasına atıfta bulanarak iktidar değişimlerinin getirebileceği tehlikelere ilişkin uyarıda bulundu.  Geçtiğimiz ay Kremlin yanlısı medya editörleriyle gerçekleştirdiği buluşmada, iktidarı boyunca başvurduğu bir ithama geri döndü ve dış güçlerin Rusya’da fesat çıkardığını söyledi. “Kadim zamanlardan modern tarihimize kadar hep böyle olmuştur,” diye konuştu. “Muhaliflerimiz ve potansiyel muhaliflerimiz her zaman hırslı, iktidara aç insanları kullanmıştır… Elbette bunu o kişilerin değil, onların arkasındakilerin menfaati için yapmışlardır.” “Ruslar da dahil olmak üzere tüm insanlar yoruluyor. Dünyanın her yerinde insanların öfkesi artıyor ve yaşam şartlarından, gelir düzeylerinden kaynaklanan bir hoşnutsuzluk var,” diye ekledi. “Bir kişinin yaşam standardı düşerse yetkilileri suçlamaya başlar… Ve elbette Avrupa’daki, ABD’deki ve diğer ülkelerdeki bazı insanlar bu durumdan yararlanmak istiyor.”

"Muhaliflere yönelik şiddetin ve saldırganlığın daha da arttığını görüyoruz. Ve işe de yarıyor, maalesef işe yarıyor"

Carnegie Moscow Center Araştırma Merkezi'nden Andriy Kolesnikov Navalni ve ekibi yabancı devletler için çalıştıkları iddialarını yalanlarken, FBK’nin ABD ve İspanya’daki bazı kişilerden 2.100 dolar para aldığı yönündeki – “yabancı ajan” etiketini gerekçelendirmek için başvurulan – suçlamaları reddediyor. Navalni mahkemede Putin hakkında şöyle konuştu: “Olup bitenler kendisini çıldırtıyor. (…) Zira herkes onun bu mevkie tesadüfen getirilen sıradan bir bürokrat olduğuna kani olmuş durumda. Hayatı boyunca ne bir tartışmaya katıldı ne de bir seçim kampanyası yürüttü. Onun bildiği tek mücadele yöntemi öldürmek. Tarihe insanları zehirleyen bir adam olarak geçecek.” Putin’in önündeki zorluk Navalni’nin genç Rus jenerasyonunun huzursuzluğundan fayda sağlamakla kalmayıp bizzat onlardan biri olması. 44 yaşındaki Navalni Putin’den ve önde gelen birçok kurmayından 25 yaş küçük. Başkan yaşlanırken rejimi de onunla birlikte ihtiyarlıyor ve taze kan ya da yeni fikirler yerine uzun süredir görev yapan sadık yoldaşlar tercih edilmeye devam ediyor. Kanunlar bile Putin’in eskimiş ve güvenilir kişilere duyduğu güven lehine işleyecek şekilde değiştiriliyor. Ocak ayında federal bürokratların 65 yaşında emekli olmasını gerektiren mevcut kuralı hükümsüz kılan bir tasarı sundu. Artık doğrudan devlet başkanı tarafından tayin edilen birisi ölene kadar görevde kalabiliyor. En yakınında olan kişiler siloviki içinden gelmeye artarak devam ediyor; öyle ki 2014’ten önce göreve getirilen liberallerin neredeyse tamamı Kremlin’den gönderilmiş durumda.  2001-2008 yılları arasında Putin’in iç politika dairesinin başında bulunan Çesnakov, “Silovikinin görevini yapmaktan başka çaresi yok. Aksi halde yararı sorgulanmaya başlar,” diyor. “Sistem karşıtları bazen çok pervasızca davranıyor ve emniyet görevlilerinin başka çaresi kalmıyor; yasanın emirlerini yerine getirmeleri gerekiyor. Yasa da onlara muazzam yetkiler veriyor.” Volkov FBK’nin ilkbaharda yeni protestolar düzenleyeceğini söylüyor. Özellikle Birleşik Rusya’nın düşük anket oranlarını aşan bir başarı sağlaması ve muhalif adayların seçimlere katılımının engellenmesi halinde, Eylül seçimlerinin kalkışmalar için yeni bir kıvılcım olmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Putin’in emniyet teşkilatı bekliyor olacak. Bu kış yaşanan olaylarda mat kasklar takmış rozetsiz polis memurları, protestocuları etkisiz hale getirmek için kullanılan şok tabancaları ve tutukluların işkenceye maruz kaldığı iddiaları vardı. Kolesnikov, “Muhaliflere yönelik şiddetin ve saldırganlığın daha da arttığını görüyoruz,” diyor. “Ve işe de yarıyor, maalesef işe yarıyor.” “Yine de bu direnişin biteceği anlamına gelmiyor. İnsanlar uyum sağlıyor; düşüncelerini ve sözlerini kendilerine saklayarak içlerindeki karşıtlığı büyütüyor. Sovyet döneminde otoritelere sessizce karşı durma yöntemi uygulanırdı. Şimdilerde bu duruşun geri döndüğünü görüyorum.” Copyright The Financial Times Limited 2021 © 2021 The Financial Times Ltd. All rights reserved. Please do not copy and paste FT articles and redistribute by email or post to the web.