İngiltere merkezli enerji devi BP, CEO Murray Auchincloss’un liderliğinde büyük bir finansal sınavdan geçiyor. Auchincloss, eski CEO Bernard Looney’nin ani ayrılmasının ardından 2024’te göreve geldiğinde, piyasada hem şüphe hem de umut yaratmıştı.
Birleşik Krallık merkezli The Telegraph'ın yayınladığı analize göre uzmanlar, Auchincloss’u “sessiz bir sayılar adamı” olarak nitelendirip önceki cesur liderler gibi küresel çapta hamleler yapamayacağını düşündü.
Ancak şirketin on milyarlarca pound borç altında olması ve acil finansal reform ihtiyacı, deneyimli finans yöneticisi Auchincloss’un tam olarak BP’nin ihtiyaç duyduğu lider olabileceği görüşünü doğurdu. Bob Dudley, eski BP CEO’su, Auchincloss için “çalıştığım en zeki finans insanlarından biri” yorumunu yapmıştı.
Auchincloss’un planı ne?
Auchincloss, 2024’ün başında şirketin “temel bir reset”ten geçeceğini açıklayarak net borcu 2027’ye kadar 14–18 milyar dolara düşürmeyi hedefledi. Bu hedef, şirketin 2024 başında karşı karşıya olduğu 26 milyar dolarlık resmi net borç ve son üç ayda 4 milyar dolarlık artışı dikkate alındığında oldukça iddialıydı. Plan, üç ana adım üzerinden kurgulandı:
- Serbest nakit akışını artırmak
- Düşük getiri sağlayan varlıkları satmak
- Sermayeyi yüksek getirili projelere yönlendirmek
Ancak son altı ayda borç seviyesindeki azalma sadece 1 milyar dolarda kaldı. Panmure Liberum analisti Ashley Kelty, BP’nin borç yükünün hâlâ “büyük bir endişe” olduğunu belirtiyor.
Mevcut borç yapısı ve finansal yükümlülükler
The Telegraph'ın aktardığına göre BP’nin finansal tabloyu sunma biçimi de eleştiri konusu. Şirketin açıkladığı net borç, bazı önemli yükümlülükleri içermiyor:
- Hibrit tahviller: $17,1 milyar (pandemi sonrası ihraç edildi; ödeme ertelenebilir ve kredi notunu korur ama riskli ve maliyetli)
- Kiralama yükümlülükleri: $13,6 milyar
- Deepwater Horizon felaketi ödemeleri: $7,1 milyar
Palissy Advisors’ın analizi, tüm yükümlülükler dahil edildiğinde BP’nin gerçek borcunun 82 milyar dolara yaklaştığını gösteriyor. Analist Anish Kapadia, BP’nin “en az muhafazakâr bilanço yapısına sahip süpermajör” olduğunu belirtiyor. Bu durum, özellikle yüksek faiz ve düşen emtia fiyatları ortamında BP’yi diğer süpermajörler arasında en kırılgan konuma sokuyor.
Eski CEO Looney’nin temiz enerji yatırımları da BP’nin finansal durumunu zorladı. Looney, düşük maliyetli temiz enerjiye geçişin ekonomik olacağı yanılgısıyla hareket etti. RBC analisti Biraj Borkhataria, BP’nin nakit üreten varlıklarını satarak düşük getirili enerji projelerine yatırım yaptığını ve bunun ciddi değer kaybına yol açtığını söylüyor. Örnekler arasında ABD’de biyogaz üreticisi Archaea’ya 3,3 milyar dolar yatırım ve aynı dönemde 800 milyon dolarlık borcun devralınması, rüzgar ve güneş projeleri ile Brezilya biyoyakıt girişimi Bioenergia’nın tam kontrolünün alınması yer alıyor. Bu yatırımlar kısa sürede değer kaybına uğradı; örneğin, ABD’deki rüzgar projelerinin değeri 2024’te 1,1 milyar dolar düşürüldü.
Auchincloss, borç azaltmak için 2027’ye kadar 20 milyar dolarlık varlık satışı hedefliyor. Ancak uzmanlar, bu hedefin iyimser olduğunu düşünüyor. Özellikle motor yağı birimi Castrol için beklenen 10 milyar dolarlık satış fiyatı gerçekçi bulunmuyor; piyasa bunun 6–7 milyar dolar civarında olabileceğini öngörüyor. Shell’in olası devralma hamlesi ise BP’nin yüksek borç yükü nedeniyle düşük ihtimal olarak değerlendiriliyor.
BP, yatırımcı geri dönüşlerini de kısmak zorunda kaldı. Yılın ilk çeyreğinde hisse geri alımı 1,75 milyar dolardan 750 milyon dolara düşürüldü. Auchincloss’un belirlediği 70 dolar varil fiyatıyla Brent Crude’un 64 dolarda seyretmesi, yatırımcı getirisinin daha da sınırlanacağı anlamına geliyor. Wall Street’in sert aktivist yatırımcılarından Elliott Management’ın baskısı, CEO’nun hareket alanını kısıtlıyor. Yeni yönetim kurulu başkanı Albert Manifold’un gelişi kısa vadeli bir rahatlama sağlasa da uzun vadeli çözüm olarak görülmüyor.
Kaynak: Gazete Oksijen

