Aylar boyunca Vipin Raina, Hindistanlı müşterilerin zenginlik tanrıçasına adanmış törenlerde gümüşe akın edeceğini öngörüyordu. Ancak gerçek talep geldiğinde bile hazırlıklı değildi. Geçen haftanın başında, Hindistan’ın en büyük değerli metal rafinerisi tarihinde ilk kez gümüş stoklarını tamamen tüketti.
“Gümüş ve gümüş sikke satanların çoğu resmen stok dışı çünkü ortada gümüş yok” diyen MMTC-Pamp India Pvt.’de işlem başkanı olan Raina “Bu seviyelerde böyle çılgın bir piyasa. 27 yıllık kariyerimde hiç görmedim” şeklinde konuştu.
Birkaç gün içinde, eksiklik sadece Hindistan’da değil, tüm dünyada hissedilmeye başladı. Hindistan’daki festival alıcılarına, ABD dolarının kırılganlığına karşı değerli metallere yönelen uluslararası yatırımcılar ve hedge fonlar katıldı.
Hafta sonuna gelindiğinde bu çılgınlık, dünya fiyatlarının belirlendiği Londra gümüş piyasasına sıçradı. En büyük bankaların devasa hacimlerle alım-satım yaptığı bu merkezde artık kullanılabilir metal kalmamıştı. Tüccarlar piyasayı “neredeyse çökmüş” olarak tanımlıyor; büyük bankalar bile fiyat teklifi vermeyi bırakırken, müşteriler sinir kriziyle telefon hatlarını kilitlemişti.
Gümüşteki dalgalanma, yaşanan aşırı stresin bir göstergesi
Fiyatlar hafta boyunca hızla yükseldi, cuma günü ons başına 54 doların üzerine çıkarak rekor kırdı, ardından bir anda %6,7 düştü. Yorgun tüccarlar için bu sert dalgalanma, gümüş piyasasında yaşanan aşırı stresin yeni bir göstergesiydi. 45 yıl önce Hunt kardeşlerin piyasayı köşeye sıkıştırma girişiminden bu yana görülen en büyük krizdi.
Bloomberg; yirmiden fazla tüccar, bankacı, rafinerici, yatırımcı ve piyasa katılımcısıyla konuştu; çoğu kamuya konuşma yetkisi olmadığı için ismini gizli tuttu.
100’e 1 oranı
Tüccarlar ve analistler 2025 gümüş krizinin doğrudan nedenini tanımlamaya çalıştığında, parmaklar kaçınılmaz olarak Hindistan’ı işaret ediyor.
Diwali sezonunda yüz milyonlarca Hindu, zenginlik tanrıçası Lakşmi’yi onurlandırmak için milyarlarca rupi değerinde mücevher alıyor. Asya’daki rafineriler genellikle bu talebi karşılıyor — ve geleneksel olarak altın tercih ediliyor. Ancak bu yıl, birçok Hintli farklı bir değerli metale yöneldi: gümüşe.
Bu dönüş tesadüf değildi. Aylar boyunca Hindistan’daki sosyal medya fenomenleri, altının rekor yükselişinden sonra sıranın gümüşe geldiğini savundu. Nisan ayında yatırım bankacısı ve içerik üreticisi Sarthak Ahuja, 3 milyon takipçisine gümüşün altına göre 100’e 1 fiyat oranının bu yılı “gümüş yılı” yaptığını söyledi. Videosu Akshaya Tritiya döneminde viral oldu.
Yeni Delhi merkezli altın ve gümüş satıcısı M.D. Overseas Bullion’un genel müdürü Amit Mittal “Böylesi daha önce hiç olmadı. Bu sefer gümüşe olan talep muazzam” şeklinde konuştu.
Normalde küresel fiyatların sadece birkaç sent üzerinde seyreden Hindistan’daki gümüş primleri önce 0,50 doların, ardından 1 doların üzerine çıktı. Aynı anda önemli bir tedarik kaynağı olan Çin bir haftalık tatile girdi. Bu nedenle tüccarlar yönünü Londra’ya çevirdi.
Ancak Londra’nın değerli metal kasalarının da büyük ölçüde boşaldığını fark ettiler. 36 milyar dolardan fazla gümüş barındıran bu kasaların çoğu, borsa yatırım fonlarına (ETF) ait metallerdi.
Hindistan'ın yoğun talebine gümüş stokları dayanmadı
ETF’lere olan talep son aylarda hızla artmıştı; bunun nedeni ABD dolarının istikrarına dair artan endişelerdi. 2025’in başından bu yana ETF yatırımcıları 100 milyon onsun üzerinde gümüş satın aldı — bu da Hindistan’daki ani talebi karşılayacak stokların tükenmesine yol açtı.
Yaklaşık iki hafta önce, Hindistan’a önemli gümüş tedarikçilerinden biri olan JPMorgan Chase & Co., en az bir müşterisine ekim ayı için teslim edebileceği gümüş kalmadığını, en erken kasımda tedarik sağlayabileceğini bildirdi.
Hindistan’daki alım çılgınlığı artarken, Kotak Varlık Yönetimi’nde fon yöneticisi olan Satish Dondapati, gümüş arzını dikkatle izliyordu. Dondapati’nin yönettiği gümüş ETF’leri, yatırımcı girişleriyle birlikte fiziksel gümüşe ihtiyaç duyuyordu.
Dondapati, piyasanın önde gelen tüccarlarının kasalarının boşalmasını hayretle izledi. Yerel primler uluslararası fiyatların çok üzerine çıkmıştı.
Durum o kadar kötüleşti ki Kotak, gümüş fonuna yeni yatırımcı kabulünü durdurdu. UTI Asset Management ve Hindistan Devlet Bankası da aynı kararı aldı.
“Analistler ve tüccarlar, Hindistan medyasında 14 yıldır görülmemiş bir şekilde gümüş için 'boğa' çağrıları yapıyordu” diyen Dondapati, şöyle devam etti: “Kaçırma korkusu (FOMO) etkisini gösterdi”
Ülke genelinde, Mumbai’nin altın pazarlarında satıcılar uluslararası fiyatların çok üzerinde fiyatlar talep etmeye başladı; varlıklı müşteriler ise fiyatı önemsemeksizin teklif savaşına girdi.
Primler, normalde birkaç sent olan farkın onlarca katı olan 5 doların da üzerine çıktı. Mittal, “Bu şirkette 28 yıldır çalışıyorum, böyle primler görmedim” şeklinde konuştu.
JPMorgan’ın Hindistan’a yeni sevkiyatı reddetmesi, arz baskısının küresel hale geldiğini gösteriyordu.
9 Ekim’e gelindiğinde, Dhanteras’a yalnızca bir hafta kala, Londra gümüş piyasası onlarca tüccarın kariyerinde gördüğü en büyük sıkışıklığa girdi.
Londra’da panik
Likidite kurudukça panik büyüdü. Gümüşün gecelik borçlanma maliyeti yıllık bazda %200’e kadar çıktı. Büyük bankalar piyasadan çekildikçe, alış-satış farkları o kadar açıldı ki işlem yapmak imkânsız hale geldi.
Bir bankacı, müşterilerin borç aldıkları gümüşün faiz oranını öğrenmek için sürekli aradığını, banka fiyat veremeyince bazılarının “bağırarak” telefonda tepki gösterdiğini anlattı.
Bir diğer tüccar, büyük bankaların o kadar farklı fiyatlar sunduğunu söyledi ki, birinden alış yapıp aynı anda diğerine satış yaparak risksiz kâr elde edebiliyordu. Bu büyüklükte bir piyasada nadir görülen bir bozulma işaretiydi.
“Londra’da kiralama açısından neredeyse hiç likidite yok” diyen İsviçreli rafinerici Argor-Heraeus’un eş CEO’su Robin Kolvenbach, “Sözleşmeli olmayan tüm gümüş girişlerini durdurduk” dedi.
Sıkışıklığın kırılması
Gümüş piyasası her zaman sert dalgalanmalarıyla bilinir ve geçmişte düzenleyiciler müdahale etmek zorunda kalmıştır. 1980’de Hunt kardeşlerin girişimi, borsaların yeni pozisyon alımını yasaklamasıyla kırılmıştı.
1998’de Warren Buffett’ın Berkshire Hathaway şirketi, dünyanın yıllık üretiminin dörtte birine denk gümüş aldığında, Londra piyasasında benzer bir sıkışıklık yaşanmış, LBMA teslim süresini beş günden 15 güne uzatmıştı.
LBMA bu kez benzer bir önleme gerek duymuyor; çünkü mevcut krizi lojistik değil, gerçek arz eksikliğine bağlı görüyor.
Gümüş arzındaki sıkıntının ana kaynağı güneş enerjisi panelleri
Son beş yıldır, madencilik ve geri dönüşümden gelen gümüş arzı, talebi karşılayamıyor. Bunun en büyük nedeni güneş enerjisi sektöründeki patlama. 2021’den bu yana fotovoltaik hücrelerde kullanılan gümüşe olan talep iki katına çıktı. Bu dönemde toplam talep arzı 678 milyon ons aştı. 2021 başında Londra’daki toplam stok 1,1 milyar onstu.
Yıl başından beri gümüş piyasasındaki stres artıyor. Başkan Donald Trump’ın karşılıklı tarifeleri gümüşü de kapsayabilir korkusuyla, tüccarlar 200 milyon onsu aşkın metali New York depolarına göndermeye başlamıştı.
Buna, yılın ilk dokuz ayında ETF’lere giren 100 milyon onsun üzerindeki yatırım dalgası da eklenince, Londra rezervleri tükendi. Günlük 250 milyon onsluk işlem hacmini destekleyen “serbest metal” miktarı 150 milyon onsun altına düştü.
Ekim başında fiyatlar hızla yükselmeye başladığında, tüccarların aklında tek soru vardı: New York’taki stoklar ne kadar sürede geri getirilebilirdi? İdeal koşullarda bu süreç dört gün sürebiliyor: Comex’ten gümüş almak, Londra onaylı partileri seçmek, uçağa yüklemek, boşaltmak ve kasalara taşımak.
Ancak zincirin herhangi bir noktasında gümrük gecikmeleri haftalar sürebiliyor. Bu durumda tüccarlar, Londra teslimatlarını zamanında yetiştirememekten korkuyor ve yüksek maliyetlerle pozisyonlarını çevirmek zorunda kalıyor.
Yine de Comex stokları son iki haftada 20 milyon ons azaldı — ki bu 25 yıldaki en büyük düşüş anlamına geliyor — çünkü tüccarlar Londra’daki sıkışıklığı gidermeye çalışıyor. Lojistik şirketleri de bu krizden faydalandı; birçoğu nakliye ücretlerini artırdı.
Tarife korkusu
Ancak bazı tüccarlar, Trump’ın kritik minerallere yönelik yeni gümrük vergileri kapsamında gümüşe de tarife uygulayabileceği ihtimali nedeniyle temkinli davranıyor.
Toronto’daki TD Securities analisti Daniel Ghali, Londra piyasasının bu sıkışıklığa yıllardır zemin hazırladığını söylemişti. Krizin zirvesinden birkaç gün önce fiyatların düşeceğini öngörerek satış tavsiyesi vermişti.
Fiyatlar bir süre daha yükseldikten sonra, cuma günü ABD-Çin ilişkilerindeki yumuşama sinyalleriyle birlikte %5’ten fazla düştü. Ghali’ye göre düşüş devam edebilir, çünkü New York’tan ve Çin’den gelecek yeni gümüş akışı piyasayı rahatlatacak.
“Lojistik tahmin ettiğimizden biraz daha karmaşık çıktı” diyen Ghali şöyle devam etti: “Londra piyasası sıkışırken, dünya çapında böyle bir perakende alım çılgınlığını beklemiyorduk”
Kaynak: Gazete Oksijen