20 Nisan 2024, Cumartesi
Haber Giriş: 06.04.2021 16:26 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:15

QR kod ile sahte bal engelleniyor

Balda uygulanan sahtekarlıkları engellemek için Balparmak “Priospot” uygulamasını hayata geçirdi. Bu uygulamada ambalajın üzerindeki QR kod okutulduğunda, balın nerede, ne zaman, hangi çiçek ve bitkilerle üretildiği bilgisi ekrana yansıyor
QR kod ile sahte bal engelleniyor
Dünyada sahtesi yapılan gıda ürünlerin başında bal geliyor. Çeşitli yöntemler uygulanarak yapılan sahtekarlığı saptamak da çok zor. Balparmak bu sahtekarlığı engellemek için “Priospot” uygulamasını hayata geçirdi. Bu uygulama ile ambalajın üzerindeki QR kod okutulduğunda; balın nerede, ne zaman, hangi çiçek ve bitkilerle üretildiği bilgisi ekrana yansıyor. Balın en kolay taklit ve tağşiş edilen gıdalar arasında ilk sıralarda yer aldığına dikkat çeken Balparmak Genel Müdürü Onur Özyurt, Balparmak’ın “Priospot” uygulaması sayesinde tüketicilerine balın doğal ve sağlıklı olduğuna dair kalite güvencesini ürünü satın almadan, henüz market rafındayken verdiklerini söyledi. Özyurt uygulamayı şöyle özetliyor: “Gıda sektöründe dünyada bir ilki temsil eden Priospot uygulamamız ile tüketici sadece ambalajın üzerindeki QR kodu telefonuna okutarak bu ürüne dair tüm bilgilere ulaşabiliyor. Tüketici ulaştığı kalite kontrol ve polen analiz raporları ile balın kaynağının hangi çiçek ve bitkiler olduğu bilgisine dahi rahatlıkla ulaşılabiliyor.” Ar-Ge ve inovasyon farkı Özyurt, tam 40 yıldır memleket ballarını gıda güvenliği ve hijyeni kapsamında özenle seçtiklerini, en az 100 parametrede analiz ederek doğallığından emin olduktan sonra tüketicilere sunduklarını söyledi: “Tüketicileri bal dışında yenilikçi ve katma değerli ürünlerle buluşturabilmek için inovasyon ve Ar-Ge’ye sürekli yatırım yapıyoruz. Çıt kapak, Easy Snap ambalaj teknolojisi (Katla Balla), Katmadeğerli ürün standardıyla Apitera Serisi, alkolsüz Propolis, Ballı Mix ve Priospot uygulaması yenilikçi çalışmalarımızdan sadece birkaçı… Balı, doğal ve sağlıklı diğer arı ürünleriyle bir araya getirerek tüketicimizin ihtiyacına yönelik yenilikçi ürünler geliştirmek bizim için çok önemli. Tam da bu nedenle fonksiyonel gıdaları tüketicinin hem ihtiyacına hem de damak tadına yönelik olarak çeşitlendiriyoruz.” Arıcılık akademisi kuruldu Türkiye’de arıcılığın babadan oğula aktarılan mesleklerin başında geldiğine dikkat çeken Özyurt bu amaçla Balparmak Arıcılık Akademisi’ni kurduklarını söyledi: “Ülkemizde ‘ata mesleği’ olarak icra edilen ve gençlerin yapmaya pek istekli olmadıkları arıcılık mesleğini yeni genç ve kadın arıcıların katılımıyla daha sürdürülebilir kılmayı; ayrıca bala kıyasla ekonomik değeri daha yüksek diğer arı ürünlerinin üretimini artırmayı hedefledik. Böylelikle 2018 yılında, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) katkılarıyla Balparmak Arıcılık Akademisi’ni kurduk. Balın yanı sıra katma değerli arı ürünleri üretiminin artırılmasına yönelik eğitimler verdiğimiz akademide arı yaşamı ve biyolojisi, koloni bakımı ve yönetimi, arı hastalıkları, ana arı üretimi, arı ürünleri üretimi, arıcılık ekipmanları, regülasyonlar, nektarlı bitkiler gibi arıcılık mesleğinde kaliteli üretiminin sağlanmasını ve mesleğin sürdürülebilir olmasını sağlayan en temel konularda eğitimler veriyoruz. Sınıf eğitimlerimizle eş zamanlı olarak gezici eğitim aracımızla köy ziyaretlerinde verdiğimiz eğitimleri uygulamalı olarak gösteriyor, arıcılarımızın bilgilerini güncelliyoruz. Balparmak Arıcılık Akademisi web sitesi üzerinden verdiğimiz uzaktan eğitimlerle ise isteyen herkese arıcılık konusundaki temel bilgilere her zaman ulaşma imkânı sunuyoruz.” Yüzde 50’si kadın 2020 yılında ilk arıcı adaylarının akademiden mezun olduğunu belirten Özyurt, “Mezunlarımızın 52’si kadın olmak üzere 104 arıcı adayı mezun oldu. Şu anda uzaktan eğitime kayıtlı olan 2 bin 800 arıcı adayımız eğitim programına devam ediyor. Diğer projelerimizden de kısaca bahsetmek gerekirse; 2015 yılında hammadde arzı ile kalitede sürdürülebilirliği garanti altına almak, “kovandan sofraya” bal alım sürecini gıda güvenliğine uygun ve şeffaf olarak izleyebilmek, yüzde 100 doğrulukta veri bankası yönetimi yapmak ve arıcılarımız ile sürdürülebilir iletişim kurmak amacıyla Arıcım Projesi’ni hayata geçirdik. Bu dijital dönüşüm ile 13 bin arıcının sistemde en güncel verisiyle tanımlanmasını yaptık. Arıcıdan alınan tüm numunelerde ve numunenin temsil ettiği her partide uygulanan barkod sistemi ile kovandan sofraya izlenebilirlik sağladık. Arıcım Projemiz 2016 yılında IDC ve Sürdürülebilirlik Akademisi Tedarik Zinciri Yönetimi ödüllerine layık görüldü” dedi. “Çocuklarımıza arının önemini anlatıyoruz” Balparmak Genel Müdürü Onur Özyurt, küçük kanatlarıyla dünyayı yarınlara taşıyan arıların doğa ve insan için önemini, ekosisteme katkılarını anlatmayı, arıların geleceğini korumayı da görev bildiklerini söylüyor. Bunun için 2019 yılında TEMA Vakfı ve Millî Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle Arılar Varsa Yarınlar Var Projesini hayata geçirdiklerini anlatan Özyurt projeyle ilgili atılan adımları ise şöyle özetliyor: “Proje kapsamında eğitimlerimizi ilkokullarda 2., 3. ve 4. sınıf öğrencilerine yönelik olarak veriyoruz. 2020-2021 eğitim ve öğretim yılında eğitimlerimizi salgınnedeniyle çevrim içi ortama taşıdık. TEMA Vakfı gönüllülerinin ve projeye sınıflarıyla dâhil olan gönüllü öğretmenlerin iş birliği ile uygulanan eğitimlerle çocuklarda arıların doğanın sürdürülebilirliği için önemi, ekosisteme katkıları, arıların ve yaşam alanlarının korunması konularında farkındalık oluşturmak amaçlanıyor.Üç yıl sürecek proje sonunda 50 ilde, 46 bin 500’ü çocuk olmak üzere toplamda 70 bin kişiye ulaşmayı hedefliyoruz.”