Mehmet Dinler
New Amsterdam, Amerika’nın en eski ve en ünlü devlet hastanesi. Ama büyük bir sorunları var. Dertleri hasta tedavi etmek değil. Hastalardan daha fazla para alabilmek için ekstra testler yapmak, onları daha uzun süre yatırmak… Kısacası parayı hastadan fazla düşünmek. Bir gün bu yozlaşmış sistemi değiştirmek için yeni bir yönetici geliyor ve bize yeni bir hastane dizisi hediye ediyor. Dr. Max Goodwin’in çok eskiden kız kardeşini ihmal nedeniyle kaybettiği hastaneyi kökünden değiştirme çabalarını merkeze alan New Amsterdam bu hafta Netflix koleksiyonunda yerini alacak.Doktorun derdi bir değil
Dr. Goodwin’in işi kolay değil. Onkoloji servisinin yöneticisi, aynı zamanda hastanenin en iyi doktoru işinin başında durmayıp sürekli konferansa gider. Acil serviste hastalara yetecek kadar çalışanı yoktur. Doktorlar bile “Hastanede sağlıklı yiyecekler olsun” diye talepte bulunmaktadır. Ama Dr. Goodwin de idealist bir delidir. O kadar ki ilk işi departmanı tamamen işten kovup yeniden oluşturur. Hastanenin para kazanma politikasıyla uğraşırken yönetim kuruluyla mücadele eder. Üstelik bunu yaparken ailesine, yeni doğacak çocuğuna zaman ayırmaya çalışır. Tabii bir de kendi sağlığıyla uğraşması gerekir. Biyopsi yaptırırken bile yerinde duramayacak kadar işine düşkün, idealist bir kahraman. New Amsterdam da tıpkı baş karakteri gibi. Bir hastane dramasından ne bekleniyorsa onu sunuyor. Her bölüm farklı hastalar, farklı tedaviler; doktorların yazıları kadar anlaşılmaz hızdaki konuşmaları, bol bol da duygusallık. Ryan Eggold’un, The Blacklist fırtınası sonrasında başrolünü aldığı yapım oyuncular arasındaki sinerjiyle de yükseliyor. Acil servisteki Dr. Bloom, kardiyolojiden Dr. Reynolds, ünlü onkolog Dr. Sharpe bir yana özellikle psikiyatrist Dr Iggy Frome ve nörolog Dr. Vijay Kapoor’un atışmaları dizinin en büyük eğlencesi. New Amsterdam her bölümün su gibi akıp gittiği hastane dizilerini sevenler için tam isabet bir seçim olabilir.Doktor, derdime bir çare: New Amsterdam gibi hastane dramalarını sevenlere birkaç öneri
