Hülya Çelik
Kitap şaşırtıcı bir açılışla başlıyor: Kahramanlar bir masanın etrafında oturuyorlar. Davet üzerine gelmişler ve bir oyun oynanacak. Nedir oyun? Sorunuzun yanıtı kitabın kurgusunda gizli ve tam olarak bu oyunu tanımlamak üzere yazıldı DÜŞ/ÜN/SEN. Okurların, hikâyenin karakterleri ile beraber, verilen ipuçlarını adım adım takip ederek, “sen” ile “sen sandığın” arasındaki farkı çözmeye çalışacakları, sebebinin ve sahibinin kim olduğu merak edilen bir davetle başlayan bir kurgu... Davet edilenlerin nereye varacağını bilmeden dahil oldukları bir sürecin ne hedefle, nasıl tasarlanmış olduğunu okurla beraber, adım adım anlamaları üzerine kurgulanmış; isteyeni parçası olup oynamaya, istemeyeni sadece oyundakileri izlemeye davet eden, her sürecine dâhil olunabilecek oyun içinde bir oyun. Bu oyunun kuralları ne? Ödülü ne?
Oyunun asli kuralı gerçek ben’i bulana kadar durmamak, yarı yolda durup ben sandıkların’a aldanmadan en derindeki sen’in sesini duyana kadar yol almak. Bugününe dek o “ben” dediğini karşına alıp onunla yüzleşmeyi denemek ve bunu yaparken de tüm öz savunmalarını bir kenara koymayı başarabilmek. Oyunun içinde o kendi zihninle kurguladığın oyunun nasıl işlediğini çözebilmekse gelen ilk ödül. Ardından seni kucaklayacak asıl ödülse; o “sen sandığın”dan uzaklaşıp o “gerçek ben” diyeceğini tanıyarak ona büyük bir keyifle “yeni ben” demek. Bahsettiğiniz kodlar için kalıplaşmış düşüncelerimizdir diyebilir miyiz? DÜŞ/ÜN/SEN başlı başına psikolojik, sosyolojik, kültürel ve çevresel faktörlerin etkisinde, bilinçli veya bilinçsizce gelişen kimliklerin ardında gizlenen kodlanmaların temelinde yatanların, fantastik bir kurguyla birer ses olup dile gelişleriyle ortaya çıkan kalabalık bir Kod karakterleri kadrosunu odağına alıyor. Kodların temsil ettiği, bir nevi o kendine mühürlediklerin ya da sen farkında olmadan sana mühürlenenler, tüm o seni sen yaptığını sandıkların… Düş/Ün/Sen / Beliğ A. Güreller / Doğan Novus / Kişisel Gelişim / 424 Sayfa.
