24 Kasım 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 26.12.2023 13:27 | Son Güncelleme: 26.12.2023 14:10

Mevzu antibiyotikse doktora bu soruları mutlaka sorun

Antibiyotikler mucize gibidir. Boğaz ağrısını bıçak gibi keser, öksürüğü azaltır, kulak ağrılarını yok eder. Bir kutusuyla bizi zatürreden kurtarabilir ya da ameliyat esnasında enfeksiyonlardan koruyabilir. Penisilinin tıptaki en büyük keşiflerden biri olarak kabul edilmesi boşuna değildir
Mevzu antibiyotikse doktora bu soruları mutlaka sorun

Dawn Mackeen / The New York Times

Antibiyotikler kimi zaman baştan çıkarıcı olabilir. Aslen bakterileri öldürerek ya da büyümelerini engelleyerek işlev gösterseler de çoğu zaman virüs kaynaklı soğuk algınlığı için de bu ilaç grubuna başvurulur. Tahminler, çocuklara ve yetişkinlere reçete edilen antibiyotiklerin yüzde 28'inin gereksiz olduğunu söyler. Üstelik grip ve koronavirüs gibi durumlarda tedaviye yardımcı olmak bir yana sürece zarar bile verebilirler.

"Sağlık sektörü maliyeti hafife alıyor"

Rutgers Üniversitesi İleri Biyoteknoloji ve Tıp Merkezi'nin direktörü Dr. Martin Blaser, antibiyotik kullanımının bağırsaklarda yaşayan trilyonlarca mikroorganizmayı bombardımana tutmak anlamına geldiğini, sadece kötüleri değil iyileri de öldürdüğünü söyleyerek uyarıyor. Blaser "Genel olarak sağlık sektörünün antibiyotiklerin değerini sistematik olarak abarttığını ve getirdiği maliyeti hafife aldığını düşünüyorum" diyor.

Blaser'ın söyledikleri bilinmeyen şeyler değil. Evet, antibiyotiğe dirençli bakteriler halihazırda hepimizin içinde bulunuyor. Ama faydalı bakterilerimiz tarafından kontrol altında tutuluyorlar. Bir antibiyotik faydalı bakterileri yok ettiğinde, dirençli bakteriler gelişmek için çok daha uygun bir ortama kavuşuyorlar. Bu da tedavisi giderek güçleşen yeni enfeksiyonlara neden oluyor.

Başka hastalıklara karşı duyarlı hale getirebiliyor

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre antibiyotiğe dirençli bakteriler en önemli küresel halk sağlığı tehditlerinden biri. ABD'de her yıl yaklaşık 2.8 milyon antimikrobiyal dirençli enfeksiyon meydana geliyor ve bu enfeksiyonlar 35 binden fazla ölüme neden oluyor. Çok fazla antibiyotik kullananların hem enfeksiyona yakalanma olasılığı artıyor hem de hastalıklarını başkalarına yayma riski yükseliyor. Bu tablo nihayetinde, antibiyotiğe dirençli bakterilerin toplum içinde çoğalmasına neden oluyor. Ayrıca düzenli antibiyotik kullanımı, kişileri başka hastalıklara karşı daha duyarlı hale de getirebiliyor.

Antibiyotiklerin yiyecekleri sindirmeye ve bağışıklık sistemini eğitmeye yardımcı olan iyi bağırsak bakterilerini de yok etmesinin, Tip 2 diyabet gibi metabolik bozukluklara yol açtığına dair kuvvetli şüpheler var. Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler, bu durumun kronik hastalıkların önünü açtığını gösteriyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri Antibiyotik Yönetim ofisi Direktörü Dr. Lauri Hicks, bu olumsuz etkilerin insanlar için de geçerli olduğunu söylüyor ancak antibiyotik kullanımı ile farklı kronik hastalıklar arasındaki bağlantının tam olarak anlaşılabilmesi için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini ekliyor.

"Bu bir zihniyetin ürünü"

Uzmanlar son yıllarda özellike bir noktaya parmak basıyor: Antibiyotikleri kullanma şeklinizi gözden geçirmelisiniz! Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bulaşıcı hastalıklar profesörü olan Dr. Sara Cosgrove "Bu bir zihniyetin ürünü. Antibiyotiklerin her zaman iyi olduğu ve insanlara zarar vermediği yönünde geleneksel bir düşünce var. Kendimizi bu zihniyetten mutlaka kurtarmalıyız" diyor.

Kişisel olarak bu konuda atabileceğiniz ilk adım ise size antibiyotik reçete eden doktorunuza karşı şüpheci yaklaşmak ve o ilacın gerçekten gerekli olup olmadığını sormak. Pennsylvania Üniversitesi Parelman Tıp Fakültesi'nde epidemiyoloji doçenti olan Dr. Jeffrey Gerber'in tavsiyeleri şöyle:

  •  Doktorunuza 'burada neyi tedavi ediyoruz' diye sorun.
  • Antibiyotiğin hangi bakteriyel enfeksiyonu hedeflediğini net bir şekilde anlayın.
  • İlacın işe yarayacağından emin olmak için bir test yapılıp yapılamayacağını öğrenin.
  • İlacı alana kadar iyileşmek için birkaç gün bekleyip bekleyemeyeceğinizi sorgulayın.

Utah Sağlık Üniversitesi'nden enfeksiyon hastalıkları doktoru Emily Spivak'ın uyarıları da benzer nitelikte. "Hangi ilacın en az yan etkiye neden olduğun araştırın" diyen Spivak "Birçok farklı bakteri türüyle savaşabilen geniş spektrumlu bir antibiyotik, daha fazla iyi bakteriyi öldürebilir ve genellikle ishal gibi daha fazla yan etkiye sahiptir. Bu tür ilaçlar aynı zamanda daha fazla antibiyotik direncine yol açabilir. Doktorunuz size dar spektrumlu bir seçeneğin işe yarayıp yaramayacağını söyleyebilir" görüşünü dile getiriyor.

3 gün ya da daha az

Uzun zamandır geçerliliğini koruyan yaygın bir inanış da antibiyotik kürünün tamamını bitirmediğinizde bakterilerin direnç kazanabileceğidir. Ancak yeni kanıtlar, antibiyotikleri ne kadar uzun kullanırsanız, farklı bir bakteriyel enfeksiyona yakalanma olasılığınızın o oranda arttığını gösteriyor. Ayrıca yeni araştırmalar, bazı hastalıklar için kısa süreli antibiyotik tedavisinin en az uzun süreliler kadar etkili olabileceğini de ortaya koyuyor. Mesleğe başladığında doktorların idrar yolu enfeksiyonları için 2-3 haftalık antibiyotik kürü yazdığını söyleyen Dr. Blaser "Artık bu süre 3 gün ya da daha az olabiliyor" diyor.

Amerikan Hekimler Koleji de toplum kökenli zatürre gibi enfeksiyonları tedavi etmek için daha kısa süreli antibiyotik tedavisi öneriyor. Çoğu vakada 5 günden uzun süreli antibiyotik kullanımının gerekli olmadığını savunuyor. Yine de bazı doktorlar hala uzun süreli reçeteler yazmaya devam ediyor. Uzmanların bu konudaki önerisi ise net: Kendinizi iyi hissettiğinizde doktorunuza ilacı bırakıp bırakamayacağınızı mutlaka sorun.

© 2023 The New York Times Company