Vivian Yee / New York Times
İslamcı isyancıların Suriye'nin otoriter başkanı Beşar Esad'ı devirmesinden kısa bir süre sonra Mısır sosyal medyasında bir hashtag hızla yayıldı: “Sıra sende diktatör.” Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi'ye verilen mesaj açıktı. Ancak bu uyarıya pek de ihtiyacı yoktu.
Suriye'nin diktatörünün 8 Aralık'ta devrilmesinden bu yana Mısırlı liderler, devrim ateşinin yayılma eğiliminde olduğunu iyi bildiklerinden, Suriye'nin başkenti Şam'daki olayları gergin dikkatle izlediler.
Her iki ülkenin de 2010 yılının sonlarında başlayan ve Orta Doğu'ya yayılan Arap Baharı ayaklanmalarından bu yana çalkantılı bir geçmişi var.
Suriye'deki isyan yaklaşık 14 yıl sonra Esad'ın devrilmesiyle sonuçlandı. Mısır devrimi ülkenin uzun süredir otoriter olan başkanı Hüsnü Mübarek'i devirdi ve ülkenin ilk özgür seçimlerinde İslamcı bir siyasi partinin iktidara gelmesine tanık oldu. İki yıl sonra askeri bir darbeyle iktidarı ele geçiren Sisi ve onun gibi düşünen dünya liderleri, Suriye'de olduğu gibi İslamcı grupların bölgede güç kazanmasına karşı temkinli davranıyor.
Bir hak grubu olan Mısır Kişisel Haklar Girişimi'ne göre, Esad'ın Suriye'den Rusya'ya kaçmasından günler sonra Mısır güvenlik güçleri Kahire'de yaşayan ve Esad'ın düşüşünü kutlayan en az 30 Suriyeli mülteciyi tutukladı. Mısırlı yetkililer de Esad'ın devrilmesinin ardından Suriyelilerin Mısır'a seyahat etmesini zorlaştırdı ve çoğunun önce güvenlik izni almasını şart koştu.
Sisi son haftalarda sicilini savunmak için alışılmadık sıklıkta konuşmalar yaptı. Esad'ın devrilmesinden bir hafta sonra aralık ayında “Benim ellerim hiç kimsenin kanıyla lekelenmedi ve bana ait olmayan hiçbir şeyi almadım” dedi. Bunu yaparken, devrik Suriye lideriyle bir tezat oluşturuyor gibi görünüyordu. Zira 2013'te Sisi’nin iktidarı devralmasını protesto eden 817 kişi (hak örgütleri tarafından açıklanan rakam) Mısır askeri güçleri tarafından katledilmişti.
Suriye'deki isyancıların iktidarı ele geçirmesinden bu yana Mısır birçok kişiyi ya tutukladı ya da yargıladı. Bunların içinde bir siyasi karikatüristin eşi ve TikTok’ta Sisi’yi eleştiren bir kullanıcı da vardı. Mısır'da halihazırda çoğu İslamcıdan oluşan on binlerce siyasi tutuklu bulunuyor.
Washington'daki Orta Doğu Enstitüsü'nde Mısır uzmanı olan Mirette F. Mabrouk, Mısır devriminin gerçekleştiği yıla atıfta bulunarak “İki bin on bir sadece 14 yıl uzakta” dedi. Mabrouk, Mısırlı yetkililerin “olayların çığ gibi büyüdüğünü bildiğini” söyledi.
Kırılgan konumda
Mısır'da yıllardır derinleşen ekonomik sefaletin ardından Sisi zaten son derece kırılgan bir konumdaydı. Mısırlıların Suriyelilerin devrimci coşkusunu yakalayabileceğine dair herhangi bir ipucu sorun anlamına geliyor.
Bu andan yararlanmak için en görünür girişim, yıllar önce Suriyeli isyancılarla birlikte savaşmak için ülkesini terk eden Mısırlı Ahmed el Mansur'dan geldi. Esad'ın devrilmesinden sonra Şam'dan Sisi’ye karşı defalarca internet üzerinden eleştiride bulundu. El Mansur'un sosyal paylaşım sitesi X'te yayınlanan ve 1,5 milyon kez izlenen bir videoda Sisi'ye yönelik sarf ettiği “Sen bir kurşuna değersin” sözleri Mısır'da büyük tepki çekti. Bu tehdit, gece yayınlarında sık sık hükümet yanlısı konuşmalar yapan Mısırlı televizyon sunucularını ayağa kaldırdı. Sunuculardan Ahmed Musa, Suriye'nin yeni liderlerini harekete geçmeye çağırdı.
“Ülkemizin hedef alınmasında hangi tarafta olduklarını bize söylemeliler” dedi. Bir süre sonra Suriyeli yetkililer el Mansur’u birkaç arkadaşıyla birlikte tutukladı. El Mansur'un kurduğu Sisi karşıtı gruptan yapılan açıklamaya göre, ülkenin geçici savunma bakanı ile bir toplantıya giderken gözaltına alınmıştı. El Mansur'un tutuklanması için Mısırlı yetkililerin baskı yapıp yapmadığı bilinmiyor. Grup, Suriyeli yetkilileri El Mansur'u serbest bırakmaya çağırdı ve Mısır halkının da Suriyelilerin Esad'a karşı yaptığı gibi Sisi’ye karşı haklarını kullandığını söyledi. El Mansur'un şu anki durumu bilinmiyor.
Ekonomik kriz etkiledi
Ancak El Mansur şimdilik susturulmuş olsa bile, diğer Mısırlıların şikayet etmeyi bırakması pek olası değil. Savaşlarla tetiklenen ekonomik krizin ardından pek çok kişi Sisi’den soğudu. Ancak sorunların temelinde hükümetin kötü yönetimi ve görkemli mega projeler de dahil olmak üzere aşırı harcamalar da yatıyor. Mısır borç batağında ve gelir kaybındayken para birimi çöktü, bazı malları bulmak zorlaştı ve enflasyon yükseldi.
Başlangıçta pek çok kişi, 2011 Mısır devriminin ardından cumhurbaşkanlığını kazanan ancak daha sonra halkın büyük bir kısmını yabancılaştıran İslamcı siyasi parti Müslüman Kardeşler'i askeri güç kullanarak devirdiği için cumhurbaşkanını bir kahraman ve kurtarıcı olarak selamladı.
Sisi sonraki yılları, kendi iktidarına bir tehdit olarak gördüğü Müslüman Kardeşler'i Mısır'da yok etmekle geçirdi. Mısırlı yetkililer binlerce İhvan üyesini ve şüpheli sempatizanını terörist olarak damgalayarak yargıladı, diğerleri ise ülkeden kaçtı.
Zayıflamış olsalar bile siyasal İslamcılar, sık sık siyasal İslam'ın tehlikelerinden bahseden Sisi ve destekçileri için popüler bir hedef olmaya devam ediyor.
Bu nedenle Mısırlı yetkililerin Suriye'de yönetimi ele geçiren İslamcı isyancı grup Heyet Tahrir Şam'ın yıldırım gibi yükselişine dikkat çekmesi şaşırtıcı değildi. Grup bir zamanlar El Kaide ile bağlantılıydı ancak aşırılıkçı kökenlerini reddetti.
Temkinli yaklaşım
Analistlere göre Mısır Esad'ı pek sevmiyor olabilir ama onun temsil ettiği kırılgan istikrarı Libya, Sudan ve Gazze'deki kaos ve çatışmalara tercih ediyor. Bu nedenle yeni Suriye ile ilişkilere temkinli yaklaştı. Diğer Arap ülkelerinin aksine Mısır henüz Suriyeli yetkililerle üst düzey görüşmeler yapmadı.
Kahire'deki diplomatlar Mısırlı yetkililerin özel olarak diğer hükümetlere Suriye'nin yeni liderliğine karşı temkinli olmaları ve ülkeye yönelik cezaları çok çabuk kaldırmamaları çağrısında bulunduğunu söylüyor. Diplomatlar, kamuoyu önünde konuşma yetkileri olmadığı için isimlerinin açıklanmaması koşuluyla konuştular.
Mısır Dışişleri Bakanı Badr Abdelatty, bölgesel ve uluslararası ortaklara “Suriye'nin bölgesel istikrarsızlık kaynağı ya da terörist gruplar için bir sığınak haline gelmemesini” sağlamaları çağrısında bulundu.
© 2025 The New York Times Company