Caroline Hopkins Legaspi / The New York Times
Organik gıdaları satın almak daha pahalıya mal olabiliyor. Daha yüksek fiyat etiketinin sağlık açısından faydaları var mı?
Sonbahar tüm hızıyla devam ediyor, bu da süpermarket reyonlarının elma, yeşillikler ve kabak gibi en iyi mevsim sonu meyve ve sebzeleriyle ve genellikle her birinin daha pahalı organik versiyonlarıyla dolup taştığı anlamına geliyor. Eğer bu sonbaharda organik satın almak bütçenize uygun değilse, uzmanlar endişelenmemenizi, geleneksel gıdalardan da aynı besinsel faydaları elde edebileceğinizi söylüyor. Daha da önemlisi, bol meyve ve sebze içeren sağlıklı bir diyet uygulamanız gerektiğini ekliyorlar.
Organik gıdalar neden daha pahalıdır?
ABD Tarım Bakanlığı organik gıda üreticileri için katı kurallar belirliyor. Örneğin sertifikalı organik ürünler, çoğu sentetik pestisit ve herbisit kullanılmadan yetiştirilmeli. Et, kümes hayvanları, süt ürünleri ve yumurta gibi hayvansal ürünler ise yıl boyunca açık havaya erişimi olan ve büyüme hormonu ya da antibiyotik kullanılmadan yetiştirilen hayvanlardan elde edilmeli. Organik ürünlerde genetik mühendisliği de kullanılamaz.
Colorado Springs Üniversitesi'nde beslenme ve diyetetik programı direktörü ve diyetisyen olan Sean Svette, organik gıdaların geleneksel muadillerine göre daha pahalı olmasının bir nedeninin, sentetik pestisitler veya herbisitler olmadan üretilmelerinin daha fazla işgücü gerektirmesi olduğunu söylüyor. Örneğin, yabani otları öldüren güçlü bir herbisit kullanmayan organik bir çiftçinin yabani otları temizlemek için daha fazla işçi çalıştırması gerekebilir.
Daha yüksek maliyet daha fazla besin anlamına gelir mi?
Birmingham'daki Alabama Üniversitesi'nde beslenme bilimleri profesörü olan Lizzy Davis, protein, karbonhidrat ve yağ gibi makro besin öğeleri açısından organik ve organik olmayan gıdalar arasında bir fark olmadığını söyledi. Bazı çalışmalar vitaminler, mineraller ve belirli antioksidanlar gibi mikro besinler arasında küçük farklılıklar olduğunu göstermektedir. Örneğin bir çalışmada, organik yaban mersini ve mısırın organik olmayan muadillerine göre daha yüksek antioksidan seviyeleri içerebileceği bulunmuştur. Ancak Davis, bu bulguların tutarsız olduğunu söyledi. Ve araştırmacıların bu mikro besin farklılıklarının sağlığı etkileyecek kadar büyük olduğunu kanıtlamadıklarını da sözlerine ekledi. Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde pediatri doçenti olan Dr. Irene Mathieu, “Bu çalışmalar büyük ölçekte tekrarlanmamış tek seferlik çalışmalardır” dedi. Daha büyük analizlerin çoğu kesin sonuç vermedi.
Organik gıdalar hastalık riskini azaltır mı?
Organik gıdaların uzun vadeli sağlık etkilerini araştıran çalışmalar karışık. 2018 yılında Fransa'da yaklaşık 70 bin yetişkin üzerinde yapılan bir çalışmada, araştırmacılar organik gıdalarla en sık beslenenlerde, hiç organik gıda tüketmeyenlere kıyasla yüzde 25 daha az kanser teşhisi konulduğunu tespit ettiler. Ancak birkaç yıl önce, İngiltere'de yaklaşık 623 bin orta yaşlı kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, organik ve organik olmayan gıdalarla beslenenler arasında kanser oranlarında bir fark bulunmadı.
Mathieu, bu tür çelişkili bulguların bir açıklamasının, sürekli olarak organik gıda tüketen insanların geleneksel gıda tüketenlere kıyasla daha sağlıklı beslenme alışkanlıklarına ve daha yüksek gelire sahip olmaları olduğunu söyledi. Dolayısıyla organik gıdaların kendilerinin herhangi bir sağlık sonucuna yol açtığını söyleyemeyiz. Bu çalışmalar aynı zamanda insanların aylar ya da yıllar boyunca yedikleri her şeyi doğru bir şekilde hatırlamalarına dayanıyor ki bunu yapmak oldukça zor. Diğer çalışmalar, organik gıdalarla beslenmenin daha düşük diyabet, obezite ve kalp hastalığı riskleriyle bağlantılı olabileceğini öne sürüyor ancak benzer şekilde neden ve sonuçları kanıtlanmadı.
Organik fiyat etiketine değer mi?
Anketler genellikle pestisit maruziyetini geleneksel olarak üretilen gıdalarla ilgili temel endişelerden biri olarak gösteriyor. Svette, organik gıdaların pestisit ve herbisitlerden tamamen arınmış olmadığını söyledi. Organik çiftçilerin hala sentetik olarak üretilmeyenleri kullanmalarına izin veriliyor. Uzmanlar, organik olmayan gıdaları tüketirken maruz kaldığımız sentetik pestisit seviyelerinin bize zarar verebileceğine dair sağlam bir kanıt olmadığını söyledi. Ancak bu, bu pestisitlerin zararlı olmadığı anlamına gelmiyor. Araştırmalar, düzenli olarak yüksek düzeyde bu pestisitlere maruz kalan tarım işçilerinin Parkinson hastalığı ve muhtemelen bazı kanserler gibi belirli rahatsızlıklara yakalanma riskinin daha yüksek olabileceğini gösteriyor. Bazı insanlar genetiği değiştirilmiş organizmalardan veya GDO'lardan kaçınmak için organik gıdaları tercih edebilir ancak bunların insan sağlığı için risk oluşturduğuna dair çok az kanıt var.
Svette, insanların sadece kendi sağlıkları için değil, tarım işçilerinin sağlığı için de pestisit maruziyetlerini azaltmak istemelerinin anlaşılabilir olduğunu söyledi. Her şeyi organik almaya gücünüz yetmiyorsa Svette, en çok yediğiniz gıdalara odaklanmanızı tavsiye ediyor. Çevre Koruma Ajansı'na göre, taze meyve ve sebzeleri yıkamak ve ovmak da yüzeylerindeki eser kimyasal seviyelerini azaltmaya (ancak tamamen ortadan kaldırmaya değil) yardımcı olabilir. Davis, marulun dış yaprakları gibi yapraklı yeşilliklerin dış katmanlarını atmanın da yardımcı olabileceğini söyledi.
Pestisitlerin bazen et ve kümes hayvanlarının derisinde veya yağında toplandığını, bu nedenle bu kısımları kesmenin zarar vermeyeceğini de sözlerine ekledi. Sonuç olarak uzmanlar, sağlığınız için yapabileceğiniz en iyi şeyin organik olsun ya da olmasın meyve, sebze, tam tahıllar ve işlenmemiş gıdalar gibi genel olarak besleyici gıdalara öncelik vermek olduğunu söylüyor. Mathieu, “Çeşitli meyveler, sebzeler ve tam tahıllar daha iyi bir sağlık için gerçekten tavsiye edilen şeylerdir. Bunu destekleyen güçlü kanıtlarımız var" dedi.
© 2024 The New York Times Company