20 Temmuz 2025, Pazar
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 14.05.2025 21:21 | Son Güncelleme: 14.05.2025 21:36
Makaleyi sesli dinle • 12:20

Profesör derste ChatGPT kullandı, öğrenci öğrenim ücretinin iadesini istedi

Yapay zekanın gelişmesiyle birlikte en çok korkulan, öğrencilerin bu teknolojiyi kullanarak kopya çekmesi ve ders notlarını manipüle etmesiydi. Ancak New York Times öğrencilere eğitim veren profesörlerin yoğun olarak ChatGPT kullandığını ve bunun öğrencilerde rahatsızlık yarattığını yazdı
Fotoğraf: Shutterstock
Fotoğraf: Shutterstock
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült
email [#52C1F5] Created with Sketch. Her gün aynı saatte, en önemli gelişmeler e-posta kutunda! Şimdi ücretsiz üye ol, gündemi kaçırma!

Kashmir Hill / New York Times

Şubat ayında, Northeastern Üniversitesi’nde son sınıf öğrencisi olan Ella Stapleton, ders notlarını gözden geçirirken garip bir şey fark etti. Bu, profesörünün ChatGPT’ye yazdığı bir sorgu muydu?

İşletme profesörünün liderlik modelleriyle ilgili bir ders için hazırladığı belgede, belgenin ortalarında, ChatGPT’ye yazılmış bir talimat vardı: “Tüm alanları genişletin. Daha ayrıntılı ve spesifik olun”

Bu talimatın ardından, her biri sıradan tanımlar ve madde madde örneklerle açıklanmış olumlu ve olumsuz liderlik özellikleri listesi yer alıyordu.

Stapleton bir sınıf arkadaşına mesaj attı. Üniversitenin ders materyallerinin yüklendiği platform olan Canvas'da gördüklerine inanamayan Stapleton, “Canvas’a koyduğu notları gördün mü?. ChatGPT ile hazırlamış” dedi.

Stapleton daha derinlemesine incelemeye karar verdi. Profesörünün slayt sunumlarını gözden geçirdi ve yapay zekânın tipik izlerine rastladı: Bozulmuş metinler, fazladan uzuvlara sahip ofis çalışanı fotoğrafları ve vahim yazım hataları.

Stapleton memnun değildi. Okulun maliyeti ve itibarı göz önüne alındığında, üst düzey bir eğitim bekliyordu. Bu ders, işletme yan dalı için zorunluydu; dersin müfredatı, yapay zekâ ya da sohbet botlarının izinsiz kullanımını da içeren “akademik dürüstlük dışı faaliyetleri” yasaklıyordu.

Stapleton “Bize kullanmamamızı söylüyor ama kendisi kullanıyor” dedi.

Profesör yapay zeka kullandı, öğrenci ücret iadesi istedi

Stapleton, Northeastern İşletme Fakültesi’ne, açıklanmayan yapay zekâ kullanımı ve profesörün öğretim tarzıyla ilgili diğer sorunları gerekçe göstererek resmi şikâyette bulundu ve o derse ödediği öğrenim ücretinin iadesini talep etti. Bu miktar, dönemin toplam faturasının dörtte biri, yani 8 bin dolardan fazlaydı.

ChatGPT, 2022’nin sonunda piyasaya sürüldüğünde eğitim dünyasında panik yarattı çünkü kopya çekmeyi inanılmaz derecede kolaylaştırdı. Öğrenciler, tarih makalesi ya da edebi analiz gibi ödevlerini saniyeler içinde bu araca yaptırabiliyordu. Bazı okullar yapay zekâyı yasakladı, bazıları da doğruluğu sorgulanan yapay zeka tespit araçları kullandı.

Öğrencilerden korkulurken tablo tersine döndü

Ama şimdi işler tersine döndü. Artık öğrenciler, Rate My Professorsgibi sitelerde öğretim üyelerinin yapay zekâya aşırı güvenini şikâyet ediyor, ders materyallerini ChatGPT’nin sık kullandığı kelimeler açısından didik didik ediyor. Sadece ikiyüzlülüğü değil, aynı zamanda parasal açıdan da eleştiriyorlar. Öğrencilerin eğitim almak için yüksek ücret ödemelerini kabul edemiyorlar. Üstelik yapay zekaya öğrencilerin kendisi de ücretsiz erişebiliyorken bu durum problemi daha da büyütüyor.

Öğretim üyeleri ise, yapay zeka sohbet botlarını daha iyi eğitim sunmak için bir araç olarak kullandıklarını söylüyor. New York Times’a konuşan eğitmenler, sohbet botlarının zaman kazandırdığını, yoğun iş yüküyle başa çıkmalarına yardımcı olduğunu ve otomatik öğretim asistanı gibi işlev gördüğünü belirtiyor.

1 Mayıs 2025'te, Massachusetts eyaletinin Cambridge kentindeki Harvard Üniversitesi kampüsü. Buradaki bir eğitmen, bilgisayar programlama dersine özel olarak tasarlanmış bir sohbet botu entegre ettiğini belirtti. Bu dersin ilk kez verildiği 2023 yılında ankete katılan 500 öğrencinin çoğunluğu, bu sohbet botunu faydalı bulduklarını ifade etti. (Fotoğraf: Sophie Park/New York Times)

 

Bu öğretim üyelerinin sayısı giderek artıyor. Geçtiğimiz yıl 1800’den fazla yükseköğretim eğitmeniyle yapılan ulusal bir ankette, yüzde 18’i kendisini üretken yapay zekâ araçlarını sık kullanan biri olarak tanımlamıştı; bu yıl yapılan yeni bir ankette bu oran neredeyse ikiye katlandı. Araştırmayı yürüten danışmanlık grubu Tyton Partners’a göre, yapay zeka sektörü de üniversitelere yardım etmek (ve bundan kazanç sağlamak) istiyor: OpenAI ve Anthropic gibi girişimler, üniversiteler için özel sürümler geliştirdi.

(New York Times, OpenAI’yi, haber içeriğini izinsiz kullanarak telif hakkı ihlali yaptığı gerekçesiyle dava etti.)

Üretken yapay zekânın kalıcı olduğu açık, ancak üniversiteler yeni normlara ayak uydurmakta zorlanıyor. Artık yapay zekayı öğrenme sürecinde olan taraf profesörler ve Stapleton’ın öğretmeni gibi, bu teknolojinin tuzakları ve öğrencilerin küçümseyici tavırları arasında yolunu bulmaya çalışıyorlar.

Not vermede yapay zeka izi

Geçtiğimiz sonbaharda, 22 yaşındaki Marie, Southern New Hampshire Üniversitesi’nde çevrim içi aldığı antropoloji dersi için üç sayfalık bir deneme yazdı. Notunu öğrenmek için okulun dijital platformuna baktı ve A aldığını görünce sevindi. Ancak yorumlar bölümünde, profesörün ChatGPT ile yaptığı yazışmalar da yanlışlıkla paylaşılmıştı. Bu yazışmalarda, ChatGPT’ye verilen notlandırma kriterleri ve Marie’ye verilecek “gerçekten güzel bir geri bildirim” talebi yer alıyordu.

Marie “Bana kalırsa, profesör yazdığım hiçbir şeyi okumamış” dedi. Profesörlerin çoğunun bu işi “üçüncü iş” olarak yaptığını, yüzlerce öğrencileri olabildiğini ve bu nedenle yapay zekâya yönelmelerini anlayabildiğini de ekledi. Yine de bu durum onu rahatsız etmişti.

Marie, profesörüyle bir Zoom görüşmesi yaparak konuyu yüzüne söyledi. Profesör, öğrencilerinin yazdıklarını okuduğunu ancak ChatGPT’yi bir rehber olarak kullandığını ve okulun buna engel olmadığını belirtti.

Ohio Üniversitesi’nde Yapay Zekâ ve Dijital Retorik alanında Yardımcı Doçent olan Paul Shovlin, yapay zekânın eğitime entegre edilmesini savunuyor ancak bunun yalnızca eğitmenlerin işini kolaylaştırmak amacıyla yapılmaması gerektiğini belirtiyor. Öğrencilerin bu teknolojiyi sorumlu bir şekilde kullanmayı öğrenmeleri ve “yapay zekâ ile etik bir pusula geliştirmeleri” gerektiğini söylüyor; çünkü bu teknolojiyi iş hayatlarında neredeyse kesin olarak kullanacaklar. (Fotoğraf: Rich-Joseph Facun/New York Times)

 

Southern New Hampshire Üniversitesi’nin Yapay Zeka Başkan Yardımcısı Robert MacAuslan, okulun “yapay zekânın eğitimi dönüştürme gücüne inandığını” ve hem öğretim üyeleri hem de öğrenciler için, bu teknolojinin insan yaratıcılığını ve denetimini tamamlamasını sağlayacak yönergeler bulunduğunu belirtti. Öğretim üyeleri için hazırlanan “yapılması ve yapılmaması gerekenler” listesi, ChatGPT ve Grammarly gibi araçların “gerçek, insan odaklı geri bildirimlerin yerine geçmesini” yasaklıyor.

“Bu araçlar, eğitmenlerin yerine çalışmamalı” diyen MacAuslan “Mevcut süreçlerini geliştirmek amacıyla kullanılmalı” dedi.

İkinci bir profesörün de ChatGPT ile geri bildirim verdiğini gören Marie, başka bir üniversiteye geçiş yaptı.

“İnsan bağlantısı önemli”

Ohio Üniversitesi’nde İngilizce profesörü olan Paul Shovlin, Marie’nin yaşadığı hayal kırıklığını anlayabildiğini söyledi ve “Bundan pek hoşlanmam” dedi. Aynı zamanda üniversitenin yapay zeka fakülte temsilcisi olan Shovlin, yapay zekânın öğretim ve öğrenmeye nasıl entegre edileceğini geliştirme görevini de üstlenmiş durumda.

“Eğitmen olarak kattığımız en önemli değer, öğrencilere verebildiğimiz geri bildirimdir” diyen Shovlin “Öğrencilerin yazılarını okuyan, onlardan etkilenen insanlar olarak kurduğumuz insanî bağlantılar esastır” ifadelerini kullandı.

Shovlin, yapay zekânın eğitimde kullanılmasından yana, ancak yalnızca öğretmenin işini kolaylaştırmak için değil. Öğrencilerin bu teknolojiyi sorumlu bir şekilde kullanmayı öğrenmeleri ve bir “etik pusula” geliştirmeleri gerektiğini vurguluyor. Çünkü iş yaşamında mutlaka karşılarına çıkacak. Shovlin “Eğer yanlış kullanırsanız, kovulursunuz” şeklinde konuştu.

Hatalar ve ilkeler

Shovlin, derslerinde bir örnek olarak şu olayı kullanıyor: 2023’te Vanderbilt Üniversitesi Eğitim Fakültesi yetkilileri, başka bir üniversitede yaşanan silahlı saldırıya yanıt olarak öğrencilere bir dayanışma mesajı gönderdi. Mesajda “birbirleriyle güçlü ilişkiler kurarak özel bir kültür inşa etmekten” söz ediliyordu. Ancak son cümlede mesajın ChatGPT ile yazıldığı belirtilmişti. Öğrenciler, empati duygusunun bir makineye devredilmesini eleştirince, ilgili yöneticiler geçici olarak görevlerinden ayrıldı.

Shovlin, her durumda kurallar belirlemenin kolay olmadığını söylüyor. Yapay zeka kullanımının makul sınırları derse göre değişebileceği için, öğretim fakültesinde sabit kurallar yerine “ilkelere dayalı” bir yaklaşım benimseniyor. Bu ilkelerden biri “tek tip çözüm” yaklaşımından kaçınılması.

Profesörler ne diyor?

New York Times, öğrencilerin yorumlarında yapay zeka kullandığını belirttiği onlarca profesörle iletişime geçti. Profesörler, ChatGPT’yi bilgisayar bilimi ödevleri hazırlamak, öğrencilere geri bildirimleri düzenlemek ya da daha nazik hale getirmek için kullandıklarını söyledi. Alanlarında uzman olduklarını ve yapay zekânın hatalarını fark edebildiklerini savundular.

Ella StapletonNortheastern Üniversitesi’nde bir profesörün yapay zekâyı izinsiz kullanmasıyla ilgili resmi şikayette bulundu. (Fotoğraf: Oliver Holms/New York Times)

 

Ancak yapay zeka kullanımının sınırları konusunda fikir birliği yok. Bazıları, öğrenci ödevlerini notlandırırken ChatGPT kullandığını kabul etti; bazılarıysa bu uygulamayı yanlış buldu. Kimileri öğrencilere yapay zekâ kullandıklarını açıkça söyledi; kimileri, öğrenci şüpheciliği nedeniyle bunu gizledi.

Ancak çoğu, Stapleton’ın yaşadığı durumu — yani öğretim üyesinin yapay zeka ile ders notları ve slaytlar hazırlamasını — kabul edilebilir buldu. Shovlin de bu görüşteydi, tabii içerikler profesörün uzmanlığıyla düzenlenmişse. Shovlin, bunun yayınevlerinden alınan ders planları ya da vaka analizleri kullanmakla benzer olduğunu belirtti.

Shovlin, "Bir profesörü, slayt hazırlamak için yapay zeka kullandığı için 'bir tür canavar' gibi göstermek bana göre saçmalık” dedi.

“Hesap makinesinin süper versiyonu”

Virginia Commonwealth Üniversitesi’nde işletme profesörü olan Shingirai Christopher Kwaramba, ChatGPT’yi zaman kazandıran bir ortak olarak tanımlıyor. Daha önce günler süren ders planları artık saatler içinde hazırlanabiliyor. Öğrencilere, hayalî market zincirleri üzerinden çeşitli istatistiksel kavramları öğreten veri setleri oluşturmak için ChatGPT’yi kullanıyor.

Kwaramba “Bu dönemi, steroid basılmış hesap makinesi çağı olarak görüyorum” dedi.

Kwaramba, artık öğrencilere daha fazla bire bir zaman ayırabildiğini belirtti.

Harvard Üniversitesi’nden bilgisayar bilimleri profesörü David Malan, yapay zekânın artık daha az öğrencinin bire bir yardıma gelmesine neden olduğunu söylüyor. Malan, yüzlerce öğrencisinin kodlama ödevlerinde destek alabileceği özel bir yapay zeka sohbet botunu, popüler programlama dersine entegre etti. Chatbot, tam cevabı değil, sadece yönlendirme vermesi için tasarlandı.

2023 yılında yapılan bir ankete göre, bu özelliği kullanan 500 öğrencinin çoğu, chatbot’un faydalı olduğunu belirtti.

Artık ofis saatlerini temel konular yerine haftalık öğle buluşmaları ve hackathon’larda öğrencilerle kaliteli zaman geçirmek için kullanıyorlar. Malan “Bunlar daha unutulmaz anlar” şeklinde konuştu.

Washington Üniversitesi’nde iletişim profesörü olan Katy Pearce, daha önce notlandırdığı ödevler üzerinden özel bir yapay zeka sohbet botu geliştirdi. Bu bot, Pearce’ın geri bildirim tarzını taklit ederek öğrencilere istedikleri zaman yazılı destek sunabiliyor. Yardım istemekte çekinen öğrenciler için oldukça faydalı olduğunu söylüyor.

Pearce “Yakın gelecekte, yüksek lisans asistanlarının yaptığı işlerin çoğu yapay zekâ ile yapılabilir mi? Evet, kesinlikle” dedi.

Peki bu durumda, öğretim üyeliğine giden yolu oluşturan asistanlık sistemine ne olacak?

Pearce “Bu kesinlikle bir sorun olacak” diyor.

Ders niteliğinde bir olay

Stapleton, Northeastern Üniversitesi’ne yaptığı şikâyetin ardından işletme fakültesinden yetkililerle bir dizi toplantı yaptı. Mayıs ayında, mezuniyet töreninden bir gün sonra yetkililer ona, öğrenim ücretinin iade edilmeyeceğini bildirdi.

Profesör Rick Arrowood, yaşanan olayla ilgili pişmanlık duyduğunu belirtti. Neredeyse 20 yıldır ders veren bir yardımcı doçent olan Arrowood, sınıf belgelerini ChatGPT, Perplexity ve Gamma adlı yapay zeka sunum araçlarına yüklediğini, böylece onlara “taze bir bakış” kazandırmak istediğini söyledi. İlk bakışta materyallerin çok iyi göründüğünü belirtti.

Arrowood “Şimdi geriye dönüp baktığımda, keşke daha dikkatli inceleseydim” ifadelerini kullandı.

Bu materyalleri öğrencilerin erişimine açtığını ancak sınıfta kullanmadığını çünkü derslerinde tartışma ağırlıklı bir yaklaşım benimsediğini söyledi. Arrowood, materyallerin sorunlu olduğunu ancak okul yönetimi kendisine sorunca fark ettiğini belirtti.

Bu utanç verici durum, profesörlerin yapay zeka konusunda daha dikkatli olması ve kullanımı öğrencilere açıkça belirtmesi gerektiğini fark etmesini sağladı. Northeastern, yalnızca kısa süre önce resmi bir yapay zeka politikası yayınladı. Bu politika, yapay zeka kullanıldığında atıf yapılmasını ve sonuçların “doğruluk ve uygunluk açısından” incelenmesini zorunlu kılıyor. Üniversitenin sözcüsü, okulun “eğitimi, araştırmayı ve tüm operasyonları geliştirmek için yapay zekâyı benimsediğini” belirtti.

“Ben öğretmeyi çok seviyorum” diyen Arrowood “Eğer yaşadığım bu durum başkaları için ders niteliğinde olur ve onlara fayda sağlayabilirse o zaman mutlu olurum” sözlerini kaydetti.

© 2025 The New York Times Company