26 Nisan 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 11.05.2022 14:35 | Son Güncelleme: 11.05.2022 14:52

İnme riskinin önlenmesi için haftada 3 gün 30 dakika yürüyüş tavsiyesi

Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, Türkiye'de her yıl 200 bin, dünyada ise 70 milyon kişinin inme geçirdiğine dikkati çekerek, haftada 3 gün minimum 30 dakika yürüyüşle inme riskinin önlenebileceğini söyledi
İnme riskinin önlenmesi için haftada 3 gün 30 dakika yürüyüş tavsiyesi

Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, 10 Mayıs Dünya İnme Önleme Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, inmenin, beyin damarının tıkanması ya da çatlaması sonucu gelişen beyin kanaması olduğunu belirtti. Özellikle tıkayıcı tip ya da beyin damar tıkanıklığıyla gelişen inmelerde ani gelişen sağ kol ve bacakta güçsüzlük, konuşma bozukluğu ve yüzde kayma bulgularından en az birinin yaşanması durumunda 112 Acil Servis'in aranması gerektiğini anlatan Özdemir, ana damar tıkanıklığı tespit edilen hastalara anjiyo yoluyla veya damar açıcı ilaçlarla tedavi uygulandığını söyledi.İnme bulgularının görülmesinin ardından müdahale açısından ilk 6 saatin önemli olduğuna dikkati çeken Özdemir, "İnme bulgularının anlaşılmasının ardından ilk 6 saat içerisinde müdahale edilip tıkanan damar açılırsa hastaların yüzde 50-60'ı herhangi bir engel durumu olmadan yaşamlarını sürdürebiliyor. Bunun için hastanın tedavinin uygulanabileceği, anjiyo veya koldan ilaç yoluyla beyin damarlarının açılabildiği merkezlere ulaştırılması gerekiyor. Bu merkezlere 'İnme Merkezleri' diyoruz" dedi

Kilo, sigara ve tuza dikkat

İnmenin, kalp ve damar hastalıkları gibi obezite, sigara kullanımı, hipertansiyon, şeker hastalığı, uyku apne sendromu, düzensiz beslenme sonucu oluşabildiğine işaret eden Özdemir, kilo alma, sigara içme, tuzlu gıda ve aşırı alkol tüketiminden uzak durulması gerektiğini vurguladı.

"Düzenli ilaç kullanımı önemli"

"İnme riskinin önlenmesi için haftada 3 gün minimum 30 dakika yürüyüş yapılmalı" diyen Özdemir, şeker ve tansiyon hastalarının da ilaçlarını düzenli kullanmaları gerektiğinin altını çizdi.

Özdemir, Türkiye'de inme vakalarının yüzde 85'inin damar tıkanıklığına bağlı olduğunu ve dünyada her yıl 70 milyon kişinin inme geçirdiğini bildirerek, "Dünyada 6 milyon kişiyi de inmeden dolayı kaybediyoruz. İnme oldukça sık görülen bir hastalık. Türkiye'de yılda 200 bine yakın inme vakası var." bilgisini paylaştı.

Kısa film festivali yapılacak

Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği'nin inme farkındalığını artırmak ve inme bulgularını anlatmak için kısa film festivali, resim yarışmaları yaptıklarını anlattı. Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, "Gelecek sene yine kısa film festivali yapacağız. 10 Mayıs İnme Önleme Günü dolayısıyla ülke genelinde toplu ulaşım araçlarına ve halkın yoğunlukla bulunduğu alanlardaki panolara inme semptomlarının yer aldığı afişler asıldı" dedi.

İnme tedavisinde zaman vurgusu

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Özlem Kayım Yıldız, inme tedavisinde zamanın önemine vurgu yaptı. Yıldız, "Hasta ne kadar erken tedavi edilirse tedavinin başarı oranı da o ölçüde yüksektir. Tedavide amaç tıkalı damarın açılması ve beyine kan akımının sağlanmasıdır.

Bunun için ilk 4,5 saatte damar yolundan trombolitik denen pıhtı çözücü ilaç verilebilir. Her ne kadar tedavinin üst sınırı 4,5 saat olsa da ne kadar erken verilirse başarı şansı o kadar artar. İlk 6 saatte ve uygun hastalarda ilk 24 saate kadar anjiyo ile tıkalı damarın açılması mümkündür. Bu yöntemde atardamar içerisine girilerek pıhtı çıkarılır. Tedavinin başarı şansı yüksektir" değerlendirmesinde bulundu.