Gökhan Özartan
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi
Hızlı gitmek istiyorsan yalnız git, uzağa gitmek istiyorsan birlikte git… Farklı bölgelere atfedilse de sözün anlamı önemli. Birlikte ya da ortak hareketin ve iş birliğinin önemi vurgulanıyor. Türkiye’de tarımda olduğu gibi hemen her sektörde bir türlü çözemediğimiz ekonomik, yönetimsel, hukuki, sosyal ve kurumsal sorunlar bulunmakta. Tarım sektöründe ise, çok uzun süredir çözüm bekleyen sorunların bir kısmı sektörün kendi yapısına ait; küçük ölçekte ve çoğunlukla geçimlik üretim, yaşlı ve düşük eğitimli bir nüfus, kırdan kente göç, finansa erişimde yaşanan sorunlar, düşük finansal okur yazarlık, düşük teknoloji kullanımı, verim ve kalite düşüklüğü, piyasaların etkin çalışmaması gibi uzun bir liste söz konusu. Bir grup problem ise ekonomik yapı ile ilgili; döviz kurlarına olan kırılganlık, yüksek girdi maliyetleri, enerjide dışa bağımlılık ve kimyasalların ya da ham maddelerinin ithalatı. Bir de çok tartışmasak da aslında en az bu faktörler kadar kritik olan iklim değişikliğinin etkileri, doğal kaynakların tahribatı ve biyoçeşitlilik kaybı söz konusu.