29 Mart 2024, Cuma
Haber Giriş: 29.10.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:17

‘30 milyon yeni mülteci gelebilir’

İnsanlık iklim değişikliğini durduramazsa Uzak Doğu'da yaşanılmaz hale gelen topraklardan kaçanların ilk sığınacağı yer Türkiye olacak. İyimser tahminle 30 yılda 30 milyon yeni mültecimiz olabilir. Üstelik bu gidişle bu son, kaçınılmaz gibi görünüyor
‘30 milyon yeni mülteci gelebilir’
Yusuf Akcakaya
[email protected] İklim değişikliği tüm gezegen için tehdit, iklim göçü ise Türkiye gibi ülkeler için. Uzak Doğu'da koşullar yaşanmaz hale gelirse, 20-30 yıl içinde milyonlarca mültecimiz daha olabilir. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz’a göre böyle bir durumda Türkiye’nin tüm sorunları ikinci plana itilecek, en büyük problemimiz iklim göçü olacak. Kurnaz ile Türkiye’nin iklim değişikliğiyle şekillenecek olası kaderini konuştuk.  İklim göçünü, ‘iklim koşullarının değişmesinden dolayı insanların bir yerden bir yere taşınmak zorunda kalmaları’ olarak tanımlayan Prof. Dr. Kurnaz, bu göçlerin nedeninin insanların yaşadıkları yerlerde içme suyu bulamamaları ve beslenme ihtiyaçlarını karşılayamamaları olduğunu söylüyor. Fakat kavramı henüz hiçbir devlet resmi olarak tanımıyor, hiçbir anayasada bahsi geçmiyor. Yani kağıt üstünde dünyada hiçbir iklim göçmeni yok. Fakat gerçek böyle değil... “Dünyada iklim bilimci sayısı çok az fakat çalışılması gereken birçok konu var. Biz de bunları yeni fark ediyoruz ve bazı noktaların yavaş yavaş belirginleşmeye başladığını okuyabiliyoruz’’ diyen Levent Kurnaz, iki noktanın öne çıktığını belirtiyor: “Biri Pakistan, Hindistan ve Bangladeş bölgesindeki; diğeriyse Mısır, Etiyopya ve Sudan bölgesindeki olası tehlikeler. İlk bahsettiğim bölgede önümüzdeki 20 sene içerisinde sıcaklıkların artması ve buna bağlı nemin yükselmesiyle sokakta duran insanı öldürebilecek koşullar oluşacak. Genç veya yaşlı, hiç fark etmeyecek. Yani buralarda bir klima bulamazsanız hayatta kalamayacaksınız.’’ 
Prof. Dr. Levent Kurnaz: Suriye’den Türkiye’ye gelen göçün temel sebebi iç savaş olarak görülebilir, ancak oradaki ağır kuraklığın da bu sebepler arasında olduğu muhakkak.
Prof. Dr. Levent Kurnaz: Suriye’den Türkiye’ye gelen göçün temel sebebi iç savaş olarak görülebilir, ancak oradaki ağır kuraklığın da bu sebepler arasında olduğu muhakkak.
Dört mevsimi tecrübe eden, ekstrem hava koşullarının görülmediği Türkiye’de yaşayan bizler için anlaması zor şeyler belki... Fakat bunu anlamlandıramasak da maalesef sonuçlarını bizzat görebiliriz. ‘Nasıl mı?’ sorusunun cevabı için ister dünyaca ünlü The Lancet dergisinin yer verdiği araştırmada geçen “Türkiye dünyanın en çok göç alan üç ülkesinden biri olacak’’ ifadesine, ister Levent Kurnaz’un şu sözlerine kulak verin:

Yolları Türkiye’ye çıkacak

“Pakistan, Hindistan ve Bangladeş'teki insanların Türkiye’den başka gidebilecekleri bir yer yok. Burayı ya transit olarak kullanacaklar ya da burada kalacaklar. Kuzeyi Himalaya ve Hindikuş Dağları, oraya göçemezler çünkü bir yaşam yok; istikamet mecburen Batı. Batıdaysa karşılarına ilk çıkacak ülke İran. Fakat İran ile büyük dini ayrımları var, orada kalamazlar, istenmeyecekler. Dönüp dolaşıp yolları Türkiye’ye çıkacak. Zaten şu anda ülkemizdeki göçmenlerin hangi ülkelerden geldiğinin listesini açıp bir bakın; Afganistan, Suriye’den sonra gelenler bu ülkeler. Yani bahsettiğim güzergah, henüz büyük çaplı bir iklim göçü yaşanmasa da hali hazırda kullanılıyor.’’  Prof. Dr. Kurnaz bu tablonun ne zaman yaşanabileceğine de cevap veriyor: “20, belki 30 yıl sonra dünyanın en büyük iklim göçlerinden birini yaşayacağız. Üstelik bu göç uzun bir zamana yayılmayacak, 2-3 yıl içinde olacak. İklim kaynaklı felaketler tetikleyecek çünkü bunları. Sonuçta Türkiye’ye gelmesi olası yaklaşık 30 milyon kişiden bahsediyoruz. Nüfuslarının toplamı 1.7 milyarı bulan Pakistan, Hindistan ve Bangladeş’in güney kesimlerinde yaşayan insanlar ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kaldığında başımıza gelecek bu. Kaçışı yok.’’ Prof. Dr. Kurnaz bir başka bölgeye daha dikkat çekiyor: “Mısır, Sudan ve Etiyopya da önemli. Krizin çıkış noktası ise Etiyopya’nın Nil Nehri sularının önemli bir kısmını toplayacağı baraj projesi. Bu sebeple Mısır, Sudan ve Etiyopya’nın ilişkileri gergin. Zira Nil, özellikle Mısır’ın can suyu. O suyu elde edemezlerse tarım faaliyetleri biter. Bu sebeple o gerginliğin sıcak savaşa dönüşmesi ihtimal dışı değil. Çılgın bir politikacı çıkar da ipleri atarsa bu gerçekleşir. Bu hareketlenmenin kaç milyon olacağını kestirmemiz olanaksız fakat büyük bir kısmının geleceği yer yine Türkiye’dir. Daha güneye inemezler, hemen kuzeylerinde de aynı sorunlar baş gösteriyor zaten. O yüzden daha kuzeye çıkmaları lazım.’’  

Yurt içi göçü

Yurt dışından Türkiye’ye olacak göçlerden bahsettik. Peki yurt içinde bir göç hareketliliği olacak mı?: “Orta Anadolu gittikçe kuraklaşacak, güney de ısınacak. Doğal beklenti güneyden kuzeye doğru bir kayma olması yönünde. Ama bunun olması için büyük felaketlerin gerçekleşmesi beklenecek. Yoksa güneydeki bir kimse ‘bu ay çok sıcak geçti, daha soğuk bir yerlere taşınayım’ demeyecek. Bir sıcak hava dalgası gelecek, bazı insanlar bu sebeple hayatını kaybedecek, bu göç ancak o zaman konuşulacak.’’

“Glasgow Zirvesi’nden beklentim yok’’

31 Ekim-12 Kasım arasında dünyanın büyük devletlerinin katılacağı ve iklim konusunun ele alınacağı Glasgow Zirvesi’nden beklentilerini de sorduk Prof. Dr. Levent Kurnaz’a: “26’ncı zirve olan Glasgow’dan da ciddi kazanımı olacak bir sonuç beklemiyorum. Bunun temel sebebi para. İklim değişikliğini durdurmak için büyük bütçeler gerekiyor ancak zengin ülkeler iklim değişikliği konusunda bu bütçeleri ayırmıyor.”