19 Nisan 2024, Cuma
Haber Giriş: 24.09.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:17

Art Basel’in heyecanlı dönüşü

Dünyanın en prestijli sanat fuarı Art Basel’in 51’incisi 26 Eylül’e kadar 272 galerinin katılımı ile gerçekleştiriliyor. Salonlara girmek için çok sıkı Covid testi prosedürlerine uymak gerekiyor
Art Basel’in heyecanlı dönüşü
Melanie Gerlis
Hauser & Wirth galerisinin kurucu ortağı Iwan Wirth, “Sanat fuarlarının gerçek dünyayla sınırlı olduğu günler geride kaldı” diyor. Ama fiziksel etkinlikleri bir kalemde silmek mümkün değil. Tüm olumsuzluklara rağmen bu hafta İsviçre’de başlayan Art Basel’de Wirth’ünki de dahil 272 galerinin yanı sıra, dünyanın her yerinden çok sayıda koleksiyoner hazır bulunuyor. Dünyanın en prestijli sanat fuarının 51.si geçen yıl ertelenince bu seneye kalmıştı. Aslında şartlar hala ideal değil; Covid-19 devam ediyor. ABD İsviçre’ye yapılacak seyahatler için uyarıda bulundu, üstelik Art Basel’deki salonlara girmek için çok sıkı test prosedürlerine uymak gerekiyor. Pandemiden önce sanat camiası ve alıcılar “fuar yorgunluğundan” şikayetçiydi; çok kısa süreli çok fazla fuarın olduğu düşünülüyordu. Ama şimdi tüm lojistik zorluklara karşın hem sergi sahipleri hem de fuarlara gidenler gerçek dünyadaki etkinliklerin enerjisini – ve yüksek maliyetini – tercih ediyor gibi görünüyor. Art Basel global direktörü Marc Spiegler, yeni sanatçıların fiziksel fuarlarda giderek artan satış oranlarından yararlandığını düşünüyor: “Her ne kadar galeriler [sanat fuarlarına katılmayarak] maliyetleri kısmış olsalar da, satışlarda yaşadıkları düşüş daha ciddi oldu. Fuarlar olmadan, sanatçılarınızı her zamanki gibi finanse edemiyorsunuz. Bu yüzden galeriler geri dönmek zorunda.” Bu yılki Art Basel geçmiş yıllardaki gibi kalabalık değil; ancak uzaklardan gelen, başkalarıyla temas kuran ve birbirine sahip çıkan epey koleksiyoner var. Koleksiyoner Catherine Petitgas, “Art Basel sanat dünyası ekosisteminin olmazsa olmaz bir parçası ve böyle zorlu bir yılda bu fuarı desteklemenin önemli olduğunu düşünüyorum” diyor.  İsviçre Çağdaş Sanat Enstitüsü başkanı Simon Castets’in Basel’e gelişinin bir sebebi de pandeminin etkisi. “İsviçreli kurum ve kişilerle olan ilişkilerimiz olmadan var olamayız… 18 aydır ABD’ye gelememelerine rağmen yanımızda duran destekçilerimizle irtibatta kalmak için burada olmamız gerekiyor” diyor. Fuarın bu yıl daha yerel bir havada geçmesi beklense de, burası iyi kazanç elde etmek için uygun bir bölge. Gagosian Gallery direktörü Stefan Ratibor, “Art Basel başarısını güçlü İsviçreli, Fransız ve Alman koleksiyonerlere borçlu” diyor. “Üstelik fuarın artık dijital versiyonu da mevcut; bu sayede uluslararası katılımcılar da yanımızda.” Ratibor’un galerisi de tüm şartları zorlayanlardan: Fuara Glenn Brown’un “Im Gestein” (2019-21), Albert Oehlen’in “u.b.B. 6” (2020) ve Urs Fischer’in 3.65 metre yüksekliğindeki “Better Halves Bitter Ends” (2020) adlı eserleriyle katılıyor (üç eserin fiyatları 900 bin ila 3 milyon dolar arasında değişiyor). Eski alışkanlıkları hatırlamak için doğru zaman olduğuna dair bir hissiyat da var. Bu sezon şu ana kadar New York’ta, her ikisi de yeni mekanlarda gerçekleştirilen The Armory Show ve Independent gayet başarılı geçti; çok sayıda eseri sınırlı stant ve kabinler yerine London’s Eye gibi sembol bir yapı içinde bir araya getiren yepyeni London’s Eye of the Collector da oldukça iyi iş çıkardı. 

Umutlar büyük 

Öte yandan Hauser & Wirth dijital seçeneklerini ve sunumlarını artırıyor. Buna kendi internet sitesindeki daha interaktif görüntüleme aracı, günlük Art Basel Günlükleri vlogu ve satış direktörlerinin fuarda herkesle her yerde konuşabilmesini sağlayan canlı sohbet özelliği de dahil. Galerinin Art Basel’e getirdiği eserler arasında Zeng Fanzhi’nin “İsimsiz (Yellow)” (2021, 1.8 milyon dolar), Jack Whitten’in son heykel çalışması “Shark Bait” (2016, 3 milyon dolar) ve Maria Lassnig’in “Schweinderln (Domuzcuklar)” (2007, 550 bin euro) adlı eserleri yer alıyor.  Galericiler ve koleksiyonerler Basel’de geçmiş yıllardaki kadar olmasa bile belli oranda iş yapmayı umuyor. Brown, “Birkaç eser satmazsam veya ilginç insanlarla tanışmazsam hem şaşırır hem de hayal kırıklığına uğrarım” diye konuşuyor. Gagosian’dan Ratibor ise şunları söylüyor: “2019 gibi olmayacak; ama süpermarkete gitmek bile o zamankinden farklı. Hepimiz Art Basel başarılı olsun istiyoruz, bu yüzden yola devam etmemiz gerekiyor.”