14 Aralık 2024, Cumartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 14.12.2024 08:59 | Son Güncelleme: 14.12.2024 09:04

Bu kış hava nasıl olacak? Meteorolojik kuraklık sona erse de tarımsal ve hidrolojik kuraklık hala tehdit

Sıcaklık rekorlarının kırıldığı 2024 biterken meteoroloji uzmanlarına göre önümüzdeki kış adına da iyimser olmayı gerektirecek bir emare bulunmuyor. Bilim insanları “2025’te Türkiye için soğuk bir kışa işaret eden klimatolojik, meteorolojik ya da atmosferik bir veri yok” diyor
Bu kış hava nasıl olacak? Meteorolojik kuraklık sona erse de tarımsal ve hidrolojik kuraklık hala tehdit

İklim değişikliği ve küresel ısınma artık yaşamımızdaki göz ardı edilemez gerçeklikler… Türkiye’nin büyük ölçüde karsız geçirdiği 2024 kışı sonrası umutlar 2025’e kalmış durumda. Fakat meteorolojik verilerin çizdiği tablo pek de iç açıcı değil… 1901’den beri meteoroloji alanında faaliyet gösteren Fransız kuruluş Infoclimat’nın verilerine göre bundan 20 yıl önce İstanbul’da ocak ayı sıcaklık ortalaması 5.2 dereceydi. 2024 yılında ise bu değer 8.3’e yükseldi. Soğuğuyla meşhur Ankara’da ocak ayı sıcaklık ortalaması, 2004’te -1.8 derece düzeyinden 2.6’ya ulaştı. İzmir’de de 20 yıllık periyotta 6.8 dereceden 9.3 dereceye 2.5 derecelik bir artış söz konusu. Peki 2025 yılında Türkiye’yi nasıl bir kış bekliyor?

Şubat normalden daha sıcak olacak

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün mevsimlik tahminlerine göre aralık ayında sıcaklığın Doğu Akdeniz kıyıları ve doğuda mevsim normallerinde; ülkelerin diğer bölgelerinde ise 0.5-1 derece arası mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi bekleniyor. Ege ve Akdeniz kıyıları ile Güneydoğu Anadolu’da ayrıca yağışların mevsim normallerinin altında kalacağı öngörülüyor. Ocak ayında kuruma göre Marmara’nın kuzey ve doğusu, Batı ve Orta Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Doğu Akdeniz’in doğusu, Doğu Anadolu’nun güneybatı kesimleri ve Güneydoğu Anadolu’da hava sıcaklığı mevsim normallerinin yine 0.5-1 derece üstünde gerçekleşecek. Kıyı Ege yağışı bu ayda da mevsim normallerinin altında alacak. Şubatta hava sıcaklığının mevsim normallerinin 0.5-1 derece üstünde seyretmesi beklenen yerler ise Marmara’nın güneybatı bölgesi, Ege ve Akdeniz kıyıları ile Doğu Anadolu. Ülkenin geri kalanında sıcaklığın 1-2 derece üstünde yaşanacağı tahmin ediliyor. Yağış ise Türkiye’nin tamamında mevsim normallerinde seyredecek. 

“Tarımsal ve hidrolojik kuraklık sürüyor”

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş global ölçekte insan kaynaklı iklim değişikliği yüzünden her yılın daha da sıcak geçtiğini kaydederek sözlerine başlıyor. “Türkiye’de Akdeniz ikliminin egemen olduğu bölgeler zaten sıcak ve kuraktır ama 2024’te ülkenin büyük bölümüne normalin üstünde sıcaklık ve kuraklık hakim oldu. İlkbahar yağışları da yeterli olmadı. Örneğin İzmir, bu durumdan en çok etkilenen şehirlerden biri. İlkbaharda dahi yağış aldığı söylenemez. 2019’dan beri artık sıcak ve kurak yazların ardından sonbaharlar da böyle geçiyor. Sonbaharlar sıcak ve kurak geçince barajlar dolmuyor, toprakta tarım yapacak nem olmuyor. İstanbul da yıl boyu yeterli yağış almadı. Batı, Güneybatı ve İç Anadolu kuraklık yaşıyor. Birkaç günlük veya bir aylık yağışlar sonucunda meteorolojik kuraklık ortadan kalksa da hidrolojik ve tarımsal kuraklık Türkiye için hala sürüyor. 6-9-12 aylık ya da daha uzun süreli kuraklık projeksiyonları da Batı-Güneybatı-İç ve Güneydoğu Anadolu’da tarımsal ve hidrolojik kuraklığın süreceğini gösteriyor. Su kaynakları bu kısa soluklu yağışlarla kurtulmuş değil, dolayısıyla topraktaki nem de tarım için yeterli değil.”

Ufukta etkili bir La Nina yok

“Kuzey Yarımküre’de bir kış durumu başladı. Kasım ortalarında genel atmosfer dolaşımının kış mevsimini hazırlayan koşulları Kuzey Amerika’da oluştu. Zayıf bir La Nina oluşumu da gözlemliyoruz fakat La Nina’nın etkisi maalesef Türkiye’de çok yanlış ve abartılı şekilde lanse ediliyor. Başlar başlamaz tüm dünyanın soğuk hava ve yağışlarla karşılaşacağı zannediliyor. Her La Nina yılı aynı şiddette olmuyor, şiddetli olsa bile etkisi aynı olmuyor. La Nina’nın başlıca tesiri ortaya çıktığı ekvatoral Orta-Doğu Pasifik’le birlikte Amerika ve Avrupa kıtalarının kuzeyinde gözleniyor. Bizim için ise veriler uzun süreli bir yağış göstermiyor. Atmosferik sistemler Türkiye’ye yağış getirse bile yüksek basınç yerleşmiş durumda olduğu için gelen bu yağışları alamıyoruz. Uzun vadede de küresel ısınma dünya ve Türkiye için etkisini hala sürdürüyor. 2024 yılı tarihte görülmüş en sıcak yıllardan biri, belki de en sıcak yıl olacak. Hatta 1.5 derecelik eşiğin aşılacağı ilk yıl olarak kayıtlara geçmesi muhtemel. Çok etkili ve küresel ölçekte hava sıcaklıklarını engelleyecek bir La Nina ufukta görünmüyor.”

“Belli bölgelerle sınırlı kalacak”

“Zayıf bir La Nina ile 2025’e gireceğiz. İddia edildiği gibi sağanak yağışlar olmayacak. Aşırı soğuk bir kışa işaret eden bir La Nina oluşumu yok. Özetlemek gerekirse 2025 kışının Türkiye için çok soğuk bir yıl olacağına işaret eden klimatolojik, meteorolojik ya da atmosferik bir veri henüz yok. Türkiye La Nina’dan doğrudan etkilenen bölgeler arasında değil. Yağışlar geçen yıl daha geç başlamıştı ama küresel ısınma arka planda etkisini sürdürüyor. Kış kuraklıkları hala Güney Avrupa, Akdeniz ve Türkiye için beklenen sonuçlar. Mevsim normallerinden daha sıcak ve kurak bir kış yine büyük ihtimalle bizi bekliyor. Türkiye için doğrudan her şeyi değiştirecek bir La Nina yok. Daha çok oluştuğu takdirde belli bölgelerle sınırlı kalacak, oluşum ihtimali de yüzde 55-60 arasında değişen bir La Nina hareketliliği söz konusu.” 

Türkiye için rekorların yılı 2024

İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Önol, Türkiye’nin 2024 kışını kayıtlı tarihin en sıcak kış mevsimi olarak geçirdikten sonra yaz mevsimini de yine rekor günlük sıcaklıklarla ölçüm tarihinin en sıcak mevsimi olarak yaşadığını söylüyor ve devam ediyor: “Yağışlardaki durumumuz ise bizi biraz olsun rahatlattı. 1 Ekim-30 Eylül arası süren su yılı baz alındığında Türkiye’ye düşen yağışlar normallerin biraz üzerinde gerçekleşti. Tabii ki yağışların oluşumunda gözlenen bölgesel farklılıklar Aydın, Denizli, Muğla, Burdur, Afyonkarahisar ve Antalya’nın batısında yağışların normallerin altında kalmasına ve bu bölgelerin kuraklıktan ciddi biçimde etkilenmesine neden oldu.”

“Daha az yağış alacağız”

“Önümüzdeki dönemde de insan kaynaklı iklim değişikliğinin sonuçlarının mevsimsel değişkenliklerde önemli roller oynadığını gözlemleyeceğiz. Bu seneki kış simülasyonlarında mevsimsel sıcaklıklarının normallerin üzerinde seyredeceği ciddi bir olasılık olarak tahminlerde yer alıyor. Azor yüksek basıncı normalden daha kuvvetli. Azor yüksek basıncı ve İzlanda alçak basıncı arasındaki farkın ifade ettiği Kuzey Atlantik salınımının pozitif yönde olacağı ve bu durumun özellikle Türkiye’nin kuzey bölgeleri hariç kalmak şartıyla batısı ve doğusuna daha az yağış getireceği öngörülüyor. Kuzey Atlantik salınımı pozitif olduğunda ve Azor güçlendiğinde Avrupa’nın batı ve kuzeyi yağış alırken Türkiye’nin de dahil olduğu Akdeniz bölgesi kurak bir dönem yaşar. Küresel ölçekte ise Pasifik Okyanusu’nda normallerden soğuk deniz suyu sıcaklıkları La Nina şartlarını getirecek ama bu çok uzun sürmeyecek. İlkbahara geçiş sonrası tekrar normallerin üzerinde okyanus sıcaklıklarının oluşacağı tahmin ediliyor.”