28 Mart 2024, Perşembe
Haber Giriş: 18.06.2021 04:30 | Son Güncelleme: 17.09.2022 03:24

Dünyada sürü bağışıklığı sandığımızdan daha yakın

Bugünkü aşılama temposuyla, Ocak 2022’de dünya yetişkin nüfusunun yüzde 80’ini aşılamış olabiliriz. Bunun için 9.4 milyar doz aşıya ihtiyaç var. Şimdiye kadar 2.3 milyar doz uygulandı
Dünyada sürü bağışıklığı sandığımızdan daha yakın

Bilim insanları Covid-19’a karşı sürü bağışıklığı oluşturmak için dünyadaki yetişkin nüfusun yüzde 80’ini aşılamak gerektiğini söylüyordu. Peki bu orana ne kadar uzağız? Çoğu kişi 2023 veya 2024 tarihini veriyor; bu da ciddi karamsarlığa yol açıyor. 

Çin hariç 370 gün gerek

Aslında ümitsizliğe gerek yok. Mevcut günlük aşılama oranı sürdürülebilirse, 2022’nin Ocak ayında aşılama hedefine ulaşılabilir. İlk adım, sorunun çözülebilir olduğuna inanmak. Bu amaçla, dünya çapında 34 üst düzey uzmanı ve düşünürü bir araya getiren bağımsız ve tarafsız bir kuruluş olan Pandemi Sonrası Politikalar Küresel Komisyonu, tüm dünyada sürü bağışıklığı için geri sayım hesaplamaları gerçekleştirdi. Gördük ki, sorun sandığımızdan çok daha hızlı çözülebilir. Hesap ortada. Ama önce dünyanın en kalabalık ülkesi olan Çin’i esin kaynağı mı yoksa istisna mı olarak göreceğinize karar vermeniz gerekiyor. Our World in Data’ya göre, şu anda tüm dünyada günde 33 ila 36 milyon doz aşı yapılıyor. Bunların 17 ila 20 milyonu Çin’de. Çin’i hesaba dahil edersek, geri sayım sadece 200 günde tamamlanmış oluyor. Çin dışarıda bırakıldığında ise süre 370 güne çıkıyor. Aradaki fark elbette önemli ama bu durumda bile bitiş çizgisine 2022’nin Temmuz ayında varıyoruz. Varsayalım ki, Çin aşılarının etkisinin daha düşük olması sebebiyle sürü bağışıklığı için gereken oran yüzde 90’a çıkarıldı. Öyle de olsa sona gelmek üzereyiz. 

7 milyar doz kaldı

Sayılara yakından bakalım. Dünya nüfusu 7.9 milyar ve bunun 5.85 milyarı (yüzde 74) yetişkinlerden oluşuyor. Hedef yüzde 80 ise 4.7 milyar kişi aşıya ihtiyaç duyacak demektir. İki defa uygulandığına göre 9.4 milyar doz gerekiyor. 11 Haziran itibarıyla, Our World in Data 2.3 milyar dozun uygulandığını söylüyor. Böylece geriye 7 milyar dozdan biraz fazlası kalıyor. Bunu orta vadedeki günlük sayıya (34 milyon) böldüğümüzde aşağı yukarı 211 gün çıkıyor. Yani Ocak 2022.  Elbette 7 milyar çok büyük bir sayı. Ama son durum umut verici: Çin günde 17-20 milyon doz yapıyor, Hindistan’da üç milyon doz, Afrika’da bile – bu ayın başından beri yüzde 37’lik artışla – neredeyse 900 bin doz aşı yapılıyor. Üstelik birçok ülkede rakamlar giderek yükseliyor.  Yakın zamana kadar asıl sorun aşı arzının sınırlı olmasıydı. Ancak üretim keskin bir artış içinde. Tüm dünyada en az bir düzenleyici kuruluş tarafından onaylanmış aşıların aylık üretim miktarı nisanda 420 milyonken mayısta 822 milyona çıktı.  Bu sayının yarısından fazlası Çin’in iki aşı üreticisi Sinovac ve Sinopharm’dan geliyor. İki şirket Nisan ayındaki 164 milyon dozu mayısta neredeyse üç katına, 454 milyona çıkardı. Avrupa Birliği’ndeki Pfizer-BioNTech ve Oxford-AstraZeneca aşı dozlarının üretimi de ikiye katlanarak 69 milyondan 140 milyona yükseldi; ABD’deki Pfizer-BioNTech, Moderna, ve Johnson & Johnson dozları 71 milyondan 105 milyona çıktı. Sadece Hindistan’da bir düşüş yaşandı. Nisan ayındaki 76 milyon doz üretim mayısta 62.6 milyona geriledi. 

Arz darlığı aşılıyor

Önümüzdeki aylarda esas sorun arz darlığı değil, özellikle altyapının ve sağlık güvencesinin yeterli olmadığı yoksul ülkelerdeki finansman ve lojistik güçlükler olacak. Elbette Çin bu süreçte çok büyük, hatta muhtemelen öncü bir rol oynayacak. Eylül ayı civarında kendi nüfusunu aşılamış olması bekleniyor. Böylelikle ülkenin üretim kapasitesi gerekli fonlamalarla birlikte dünyanın geri kalanına aşı tedariki için kullanılabilir. Elinde piyasa ve diplomasi açısından müthiş bir fırsat var ve 2021’in son dört ayında her ay 500 milyon doz üretecek.  Böyle bir durumda aşı geri sayımı için belirlediğimiz son tarih daha da yaklaşabilir. Gelişmekte olan dünyada kitlesel aşı kampanyaları yeni bir şey değil. Başarı cömertliğe, siyasi iradeye ve çözümün hem gerekli hem de mümkün olduğuna dair inanca bağlı. © Project Syndicate, 2021.


Bu hızla aşılama yaparsak ekimde normale döneriz

Türkiye’de SGK’ya bağlı tüm memur ve işçilerin, meslek gruplarının aşılamaya dahil edilmesi ve 40 yaş sınırına kadar inilmesiyle birlikte aşılamada aylardır beklenen ivme yakalandı. Günlük aşılamada bazı günler 10 bine kadar düşen rakam şimdi 1 milyon dozu aştı. Halen tek doz aşı olanların oranı yüzde 30’a, iki doz aşısını olanların oranı ise yüzde 20’ye yaklaşmış durumda.  Salgını iyice yavaşlatıp normal hayata dönüş için hedeflenen toplum bağışıklığı oranı yüzde 75. Ülkelerin bu oranı yakalama hızını ölçen Bloomberg’in tahminine göre Türkiye aşıda günlük 1 milyon ortalamasını sürdürürse 2.5-3 ay içinde, 700 bin ortalama olursa 4.5 ay içinde sürü bağışıklığına ulaşacak. Kötü senaryodaki 450 bin günlük ortalamayla bile yıl sonuna kadar salgın ülkemizde kontrol altına alınmış oluyor. Peki bu rakama yaklaşırken bizi neler bekleyecek? Kademeli olarak nelerin hayatımızda normale döndüğünü göreceğiz? Bu konuda bizden önde olan iki ülke İngiltere ve İsrail bize yol gösterecek.


İngiltere yüzde 65’i aşıladı

Normalleşmeyi 5 aşamada gerçekleştirme kararı aldı. 8 Mart’ta normalleşmenin ilk aşamasına geçildiğinde en az bir doz aşı olmuş İngilizler’in oranı yüzde 33’tü. Şimdi normalleşmenin dördüncü ve son aşaması Delta varyantının yarattığı tehdit nedeniyle 1 ay ertelenmiş olsa da İngilizler birçok alanda özgürlüğün tadını çıkarabiliyor. İngiltere’de halen en az bir doz aşı olanların oranı yüzde 65’e yaklaştı. Peki İngiltere nasıl normalleşti? 8 Mart: Tüm okullar açıldı.  29 Mart: En fazla 6 kişinin açık havada buluşmasına izin verildi. Açık havada spor yapmak serbest bırakıldı. 12 Nisan: Berberler, kuaförler, dış mekanda hizmet veren restoran ve kafeler açıldı.  17 Mayıs: Sinemalar ve oteller açıldı. Konserlere ve spor müsabakalarının seyircili yapılmasına sosyal mesafe önlemleriyle izin verildi.  21 Temmuz: 30 kişilik buluşmalara izin verilecek. Sosyal mesafeye ilişkin tüm kısıtlamalar kalkacak. Gece kulüpleri açılacak. Evden çalışanların ofise dönüşleri teşvik edilecek.  Hükümet her bir aşamadan diğerine geçişte şu dört kritere baktı: Aşılama takviminin planlandığı gibi işlemesi Aşıların ölümler ve ağır hastalıkları yeterince azalttığının görülmesi Bulaş hızının hastaneleri zorlayacak düzeyde olmaması Aşıların varyantlara karşı da etkili olduğunun görülmesi...


İsrail aşı pasaportuyla açıldı

Salgın süresince 3 kez tam kapatmaya giden İsrail normalleşme için adımı 21 Şubat’ta attı. Bu tarihte İsrail’de nüfusun yüzde 48’i yani yaklaşık yarısı en az bir doz aşı ile aşılanmıştı. Aşılanmayı daha da yaygınlaştırmak ve teşvik etmek için aşı olanlara ayrıcalık tanınan bir normalleşme planı hazırlandı.  İki doz aşılanan ya da hastalığı atlatan kişilere ‘Yeşil Pasaport’ adlı bir belge verildi. Spor salonları, oteller, tiyatrolar, spor müsabakaları gibi faaliyetlerden sadece bu belgeye sahip kişilerin faydalanabileceği açıklandı.  Alışveriş merkezleri, müzeler, kütüphaneler ve ibadethaneler aşı olmayanlar için de, maske ve sosyal mesafe kuralına uymak şartı ile yeniden açıldı. Okullarda yüz yüze eğitimin kapsamı genişletildi.


Delta (Hint) varyantının bulaşıcılığı 3 kat fazla

Covid-19’un şu an en tehlikeli türü olan Delta varyantı en çok baş ağrısı, boğaz ağrısı ve burun akıntısı ile başlıyor.  Hastalar ağır bir soğuk algınlığı geçiriyormuş gibi hissediyor. Kuru öksürük,  koku ve tat kaybı olmadığı için virüsü kapanlar diğer insanlarla teması kesmiyor. Bu da Delta varyantının bulaşma katsayısı olarak bilinen R0 değerinin yükselmesine neden oluyor. Wuhan’daki orijinal virüsün RO değeri 2.4 iken Delta’nınki 5-8. Yani her hasta 5 ila 8 kişiyi daha enfekte ediyor.


Aşıların en sık görülen yan etkisi yorgunluk

Şu sıralar çevrenizden en çok duyduğunuz cümlelerden biri “BioNTech’in çok yan etkisi varmış o yüzden ben SinoVac olmayı bekliyorum” şeklinde olabilir. İstanbul Tabip Odası olan 6 bin 32 kişi üzerinde yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Buna göre her iki aşının en sık görülen yan etkisi yorgunluk. İkinci sırada baş ağrısı geliyor. Bunları ciltte lokal reaksiyon ve 38 derece üzerinde ateş izliyor. Ancak araştırma, SinoVac’ın yan etkilerinin BioNTech’e oranla daha fazla olduğunu gösteriyor.


Hangi aşı hangi varyanta karşı daha koruyucu?

İngiltere’de yayınlanan araştırmada, Pfizer-BioNTech ve AstraZeneca Covid-19 aşılarının, Delta varyantına karşı sağlam koruma sağladığı belirtildi. İngiltere Halk Sağlığı Merkezi, iki doz Pfizer-BioNTech aşısının yüzde 96, AstraZeneca aşısının ise yüzde 92 koruma sağladığını belirledi. Araştırma, İngiltere’de 12 Nisan - 4 Haziran tarihleri arasında hastaneye kaldırılan 166 kişi dahil olmak üzere, Delta varyantı ile enfekte olan 14 bin 19 kişiyi kapsıyordu.    New Scientist dergisi de son sayısında dünyada geniş kapsamlı olarak kullanılan aşıların İngiltere (Alfa), Güney Afrika (Beta), Brezilya (Gamma) ve Hindistan (Delta) varyantlarına karşı etkinliklerini masaya yatırdı. Pfizer/Biontech aşısı varyantlara karşı etkide en öne çıkan aşı oldu.