Türkiye’den ABD’ye kaçak göçte 2022 yılında rekor kırıldı. 2022’nin yalnızca ilk beş ayında ABD Gümrük ve Sınır Koruması (US Customsand Border Protection) tarafından 11 bin 827 Türk vatandaşı düzensiz göçmen yakalandı veya teslim oldu. Kurumun resmi internet sitesi üzerinden yayımladığı verilere göre 2021’de bu sayı 4 bin 899’ken 2020’de 2 bin 580’di. 2022’nin yalnızca mayıs ayında ise sınır devriyelerince yakalanan Türk vatandaşı sayısı 2 bin 638. Bu da ay bazında bir rekor.
Rota olarak genellikle Türkiye’den yaklaşık 11 bin kilometre uzaklıktaki Meksika tercih ediliyor ve ABD’ye buradan giriş yapılıyor. Çünkü Türk vatandaşları Meksika’dan 30 güne kadarki seyahatleri için turizm ve iş gibi gerekçelerle harçsız bir biçimde kolayca internet üzerinden vize alabiliyor, tek koşul ise ülkeye hava yolu ile giriş yapmak. Türkiye’den Meksika’ya, oradan da ABD’ye uzanan bu çetin yolculuğa çıkanlar arasında ise Çorumlular ve Ağrılılar öne çıkıyor.
ABD’ye gidiş için “tanıdık” desteği şart çünkü dünyanın öbür ucundaki bir ülkeye vardıkları zaman içeriden destek olmadığında iş bulmak adeta imkansız. Ülkeye giriş ise ya yine içeriden destekle oluyor ya da insan kaçakçılarıyla anlaşmaları gerekiyor. İnsan kaçakçılarıyla anlaşanlar genellikle Avrupa aktarmalı olarak gidiyor Meksika’ya. Ülkeye vardıklarında ABD sınırına dek götürülüyorlar. Yola tek başlarına çıkanlar ise doğrudan Meksika’ya uçuyor.
80’lerde başladı
Çorum’un Alaca ilçesi Türkiye’de en çok göç veren yerlerden biri. İlçenin belediye başkanı Halil İbrahim Şaltu, Alacalıların özellikle ABD’deki akaryakıt sektöründe hatırı sayılır işler yürüttüğünü söylüyor. “İlçemizden ABD’ye yapılan bu göçler 1980’li yılların başında başladı. Oraya ilk gidenler de bir hayli başarılı oldu. ABD’de çok sayıda Alacalı iş insanı var. Bizde hemşehri kültürü olduğu için gittikten sonra yakınlarını da yanlarına alıyorlar. Yakın arkadaşları, akrabaları, sevdikleri, aile üyeleri onları takip ediyor. Ailece yerleşenler de oluyor. Özellikle New York ve New Jersey’de çok fazla Alacalı var. Alaca’da her ailenin ABD’de yaşayan bir-iki akrabası, tanıdığı mutlaka vardır.”
Köyde genç kalmadı
Göç konusunda öne çıkan bir diğer şehir olan Ağrı’da ise son iki yılda yaklaşık 5 bin kişinin ABD ve Kanada’ya göç ettiği öne sürülüyor. Ağrı’nın Yukarı Ağadeve köyü muhtarı Dilaver Aslankılıç şöyle konuşuyor: “Köyümüzde yaklaşık 700 kişi yaşıyordu ve son iki yılda 140 kişi ABD ve Kanada’ya göç etti. Köyde artık genç kalmadı. Ekonomik nedenler yatıyor bunun altında. İş yok, Türkiye’nin ekonomik durumu belli. İnsanların başka çaresi kalmadı.”
Ucuz iş gücü olduğu için göz yumuluyor
İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkanı Metin Çorabatır, göç trafiğindeki artışın altında Trump dönemindeki sert politikaların yumuşatılmasının yattığını belirtiyor. Biden’la birlikte sınır politikasının değiştiğini söyleyen Çorabatır şöyle devam ediyor: “Geçişler eskisi kadar önlenmediği gibi geçen kişilere ülkede kalmaları konusunda göz de yumuluyor. Bu da son birkaç yılda geçişlerin artmasını tetikledi.
Düzensiz göçmen sorunu ABD’de de tartışılan bir konu ve hatta Teksas’ın Cumhuriyetçi valisi yaşanan son facianın sorumlusu olarak Biden’i ilan etti. Türklerin ABD’ye geçişi açısından değerlendirdiğimizde, başka ülkeye giden kişilerin sınırı geçtikten sonra sığınma talebinde bulunması gerekiyor. Çünkü kişi sınırı kaçak geçmesini ancak bu şekilde açıklayabilir.
Türkiye’den gelenler ise çoğunlukla ekonomik kaygılar ve para kazanmak için sınırı kaçak geçtiğinden sığınma talebinde bulunmuyor. Mahkemede yargılanıyor ve ülkeyi terk etmesi için belli bir süre tanınarak serbest bırakılıyor. Ama bundan sonrasını ABD takip etmiyor çünkü bu kişiler aynı zamanda ucuz iş gücü. Serbest kalanlar da farklı yöntemler deneyerek düzensiz göçmen olarak ABD’de uzun süre kalmanın yollarını arıyor. Hatta bazen kiliseler ile iş birliğine giden bile oluyor.”
Cepten konum geldi o noktadan giriş yaptım
Fatih Aytekin de Çorum’dan Juarez’e uzanan binlerce kilometrelik yolu katedenlerden bir diğeri. Aytekin ABD topraklarına nisan ayında giriş yapmış. Ekonomik açıdan zorlanmaya başlayınca bu fikre sarıldığını söyleyen Aytekin “ABD’deki arkadaşlarım yanımıza gel biz destek oluruz dediler, işimden istifa ederek bu yolculuğa koyuldum” diyor.
Aytekin’in yolculuğu uçak biletiyle birlikte 30 bin TL civarında tutmuş: “İstanbul’dan Mexico City’ye uçtum. Oradan kara yoluyla Juarez’e geçtim. Taksiye binip sınır noktasına geldim. Arkadaşlarım daha önce sınırdan geçiş yapacağım yerin lokasyonunu cep telefonuma atmışlardı. Onların gösterdiği alandan giriş yaptım ve sonra güvenlik görevlerini bulup teslim oldum. Göçmen kampı ve cezaevinde yaklaşık 2 hafta kaldıktan sonra serbest bırakıldım. Arkadaşlarımın ayarladığı akaryakıt istasyonunda çalışmaya başladım.”
ABD’ye en çok göçmen Meksika’dan geliyor
ABD Gümrük ve Sınır Koruması’nın verilerine göre 2020 yılında toplam 646 bin 822, 2021’de 1 milyon 956 bin 519, 2022’nin ilk beş ayında ise 1 milyon 753 bin 754 düzensiz göçmen sınır devriyeleri tarafından yakalandı. En çok düzensiz göçmen ülkenin sınır komşusu olan Meksika’dan geliyor. 2022’nin ilk beş ayında 570 bin 462 Meksikalı illegal olarak ABD’ye giriş yaptı.
Meksika’dan sonra ABD’ye en fazla düzensiz göçmenin geldiği ülkeler Honduras ve El Salvador. Avrupa kıtasının birincisi ise Ukrayna. 2021 yılında 9 bin 378 Ukraynalı kaçak yollardan ABD’ye girerken savaşın çıkmasından sonra bu rakam katlandı ve 2022’nin ilk 5 ayında 39 bin 998 Ukraynalı ABD’ye kaçak yollardan ulaştı. Bunların yaklaşık 25 bini Meksika sınırını kullandı.
Taksiyle Juarez’e gittim, tellerdeki boşluktan geçtim
Kamil Güneş ABD’ye kaçak yollardan göç eden Alacalılardan biri. “27 Ekim 2021 tarihinde ABD’ye ayak bastım. O günden beri buradayım” diyerek anlatmaya başlıyor: “Tek yol masrafım Meksika’ya aldığım 17 bin TL’lik uçak biletiydi. Vizeyi fuara katılacağımı belirterek internet üzerinden kolayca aldım.”
Bu Güneş’in ilk ABD deneyimi değil. 2000 yılında vize alarak ABD’yi ziyaret ettiğini söylüyor. “ABD’de memleketten tanıdığım çok yakın arkadaşlarım var. Zaten bu yolculukta da onlar bana yardımcı oldu.” Peki Güneş bu göç macerasına hangi motivasyonla atıldı? Şöyle yanıtlıyor: “Çorum’da bir reklam ajansım vardı. Ancak son birkaç yıldaki ekonomik dalgalanmalardan dolayı gitmek durumunda kaldım.” Güneş şimdi bir markette kasiyerlik yapıyor, “Henüz iş bakımından resmi bir kaydım yok ancak 14 Ağustos itibarıyla sosyal güvenlik numaram verilecek” diyor.
Kampta 1 hafta kaldım
Güneş ABD sınırından nasıl girdiğini ise şöyle özetliyor: “Arkadaşlarım bana Meksika’nın sınır şehri Juarez’e gitmemi söylediler. Juarez’den taksi kiralayarak ABD sınırına gittim. Sınırda inince arkadaşlarımı arayıp nereden geçebileceğimi sordum. Tariflerini izleyerek tellerde boşluk olan bir alan buldum ve oradan geçtim. Sınır polislerini görür görmez teslim oldum.”
Polis tarafından bir göçmen kampına götürüldüğünü anlatan Güneş “Süreç kişiden kişiye göre değişiyor. Birkaç günde çıkan da var, birkaç ay bekleyen de. Ben kampta bir hafta kaldım. Orada kıyafetleriniz çıkarılıyor ve tek tip bir üniforma veriliyor. Özel eşyalarınız alınıp kasalarda saklanıyor. Kamptan sonra yakalandığınız eyaletteki cezaevlerine naklediyorlar. Ben de Teksas’ta bir cezaevine nakledildim ve bir gün orada kaldım. Sonra serbest bırakıldım. Ama dediğim gibi süreç herkes için aynı işlemiyor” diyor.
Kelepçeyle 62 gün
Güneş serbest bırakıldıktan sonra bileğine takılan elektronik kelepçeyle takip edildiğini aktarıyor. “62 gün boyunca bileğimde elektronik kelepçeyle gezmek zorunda kaldım. Kelepçe çıkarıldığından beri ise yalnızca ayda bir cep telefonumla çalıştığım yerden çekmem gereken bir selfie’yi talep ediyorlar. Bunun haricinde hiçbir denetim yok.” Güneş’in 2023 yılında gerçekleşecek bir duruşması var. “Bu işlemin biraz tanışma gibi olduğunu söylüyorlar. Eğer olumlu sonuçlanırsa Green Card alabileceğim. 6 ayı doldurduğum için zaten çalışma iznim var burada ama oturma iznini ne zaman alabilirim bilmiyorum.”
Kayınbiraderim de geldi
Güneş kayınbiraderinin de birkaç gün önce aynı yol ile ABD’ye geldiğini söylüyor: “Eşimin kardeşi Türkiye’de çalışıyordu. Ancak ekonomik olarak sorunlar yaşıyordu ve benden destek istedi. Ben de onu buraya çağırdım, nereden nasıl gireceği noktasında yardımcı oldum. 26 Haziran’da sınırı geçti ve güvenlik görevlilerine teslim oldu. Şimdi El Paso’daki Fort Bliss adlı göçmen kampında.”
Her şeye rağmen memnun
Peki göçmen kamplarına, cezaevlerine, elektronik kelepçelere karşılık Güneş’in göç ettiği için bir pişmanlığı var mı? Olmadığını söylüyor: “Her şeye rağmen ABD’de memnun olmadığım hiçbir şey yok diyebilirim. Evet bir sürü şey atlattım. Şimdi de günde 12 saat çalışıyorum. Çok yoruluyorum. Ama burada düzensiz göçmen olmak Türkiye’dekine benzemiyor. Bizde sınır dışı işlemi uygulanıyor. ABD’de suça karışmadığınız sürece sınır dışı edilmek gibi bir durum söz konusu değil. Ehliyet aldım, araba aldım, arabama sigorta yaptırdım. Sadece bu ay 4 bin dolar para biriktirdim. Yani 66 bin TL. Bu parayı Türkiye’de kim kazanıyor ki?”
11 bin kilometrelik göç hattı
İstanbul ile Meksika’nın sınır şehri Ciudad Juarez dünyanın iki ucu gibi, arada 10 bin 719 kilometrelik bir mesafe var. Şehre Air France veya Lufthansa’nın aktarmalı uçuşlarıyla Türkiye’den ulaşılabiliyor. Yakın tarihli uçuşlarda kişi başı bilet fiyatı 20 bin TL civarında. Ancak uzak tarihli uçuşlara erken rezervasyon yapılırsa, bilet fiyatları 10-11 bin TL’ye kadar iniyor.