23 Nisan 2024, Salı Gazete Oksijen
Haber Giriş: 17.09.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:17

Sanat turistleri için fuarlar ve bienaller

Sonbahar dünya sanat arenasında dopdolu geçecek. Eylül’de New York’ta Armory Show, Milano’da Miart ve fuarların fuarı Art Basel, Ekim’de Londra’da Frieze, Paris’te FIACl, Kasım’da Torino’da Artissima ve Aralık’ta Art Basel Miami var
Sanat turistleri için fuarlar ve bienaller
Pandemiden beri dünya sanat gündemini üç tip haber işgal ediyor: Ertelenen bienaller, çevrim içi formata bürünen fuarlar, sanal müze veya dijital sergi projeleri. Kısa sürede adapte olunan hatta kanıksanan bu durumdan giderek herkesin sıkıldığı, sanatla ve birbiriyle yerinde/mekânda buluşmaya hasret kaldığı ortada. Sanat üretimi ve deneyiminin zoraki dijitalleşmeden kazanımlarını korurken mekanlara döneceği, yani melezleşerek normalleşeceğine dair görüşler tam da bu noktada öne çıkmaya başlamıştı. Derken yaz geldi: açık hava olanaklarının, aşı oranı ve seyahat imkanlarının artmasıyla kültür-sanat ortamı iyimser bir havaya büründü. Uluslararası sanat çevreleri sanki hiçbir şey olmamışçasına eskisinden de hızlı ve hareketli bir döneme giriyor. Pandemiden sanat ortamı adına kimse bir ders çıkardı mı, örneğin yüceltilen “yavaşlamak” ve “dayanışma” gibi kavramlardan bir şey öğrenildi mi, yoksa her şey aynı mı devam edecek bunu anlamak için beklemek gerekiyor. İlk etapta genel kanı, bir yandan bazı şeylerin geri dönüşü olmayacak şekilde dönüşmeye mecbur olduğu, diğer yandan ise kaybedilen zamanın etkisiyle en azından yakın vadede safların daha da sıklaşıp rekabetin artacağı yönünde. Dünyanın dört bir yanında art arda açılan bu kadar sergi, fuar ve bienali kim görebilecek, kimler sağlıklı bir şekilde değerlendirip yorumlayacak belirsiz. Hele ki sadece pandeminin değil ekolojik krizin de aşırı üretim, tüketim ve hareketliliğe karşı acil önlem gerektirdiğini idrak ettiğimiz bu günlerde. 

Dev sanat fuarları arka arkaya

Tedbiri elden bırakmadan bizi bekleyen yepyeni içeriklerden heyecan duymak elbette mümkün. Örneğin sanatı fuar alanlarında keşfetmeyi seven sanat turistleri ve koleksiyoncular için sonbahar dopdolu geçecek. Normalde yılın farklı mevsimlere yayılmasına alıştığımız dev fuarlar arka arkaya açılıyor. Neredeyse ağustos sıcaklarında başlayan fuar furyası eylülde New York’ta Armory Show, Milano’da Miart ve fuarların fuarı Art Basel’in ardından ekimde Londra’da Frieze, Paris’te FIAC ve Contemporary Istanbul, kasımda Torino’da Artissima ve nihayet aralıkta Art Basel Miami ile devam ediyor. Yapısı gereği birkaç gün içinde yoğun program ve kalabalıkları ağırlaması beklenen fuarların içerik bakımından yeni arayışları kadar pandemiyle zorlaşan koşul ve sınırlı kapasitelerinin ziyaretçi deneyimine ve satışa nasıl yansıyacağı ise merakla bekleniyor. 

Avrupa’nın sanat başkenti yeniden Paris mi?

Sonbaharın iddialı birkaç haberi ise Brexit sonrası Avrupa’nın sanat başkenti olmaya yeniden aday Paris’ten. İş insanı ve koleksiyoncu François Pinault’un uzun süredir müzeye dönüştürdüğü borsa binası Bourse de Commerce ve Amerikalı sanatçı Bill Fontana’nın ses heykelleri kurguladığı, 2019’da yanan dünya kültür mirası Notre Dame Katedrali’nin çanlarının yanı sıra Zafer Takı (Arc de Triomphe) da güncel sanatla buluşuyor. Geçen yıl kaybettiğimiz sanatçı Christo’nun 1960’lardan beri hayalini kurduğu zafer takını binlerce metre kumaşla ve iple toptan sarıp paketleme projesi Centre Pompidou iş birliğiyle nihayet hayata geçiyor. 18 Eylül-3 Ekim tarihlerinde arasında görülebilen bu anıtsal yerleştirme şimdiden çok konuşulacağa benziyor. 

Bienallerin yılı 2022…

2022 ise bienallerin yılı olacak denebilir. Pandemi boyunca ertelenmek yerine evrilerek devam eden ve ortaya koyduğu içeriklerle olumlu yorumlar alan Gwangju, Liverpool ve Berlin bienalleri gibi istisnalar olsa da tüm dünyanın beklediği 59. Venedik Bienali başta olmak üzere pek çok büyük ölçekli sergi için biraz daha beklemek gerekiyor. Şimdilik Venedik Bienali mimarlık sergileri ve geçen Venedik Bienali’nin kültleşen ödüllü Litvanya Pavyonu’nun yani “Sun & Sea (Marina)” adlı opera performansının dünya turnesinde olmasıyla avunabiliriz. Sao Paolo Bienali, Atina Bienali ve Ural Bienali gibi örnekler mütevazı ölçeklerle bu sonbaharda açılırken; Sydney ve Toronto bienalleri için mart, Venedik Bienali için nisan, normalde bu ay açılması gereken İstanbul ve Lyon bienalleri içinse önümüzdeki yıl eylül ayı için plan yapılıyor. Üstelik, beş yılda bir düzenlenen Documenta da 2022 yılına denk geliyor ve haziran-eylül aylarında dünyanın dört bir yanından sanat öğrencileri ve araştırma odaklı sanat meraklılarını ağırlamayı planlıyor.