16 Nisan 2024, Salı
26.02.2021 06:00

Dijital moda haftaları sınıfta kaldı

New York, Londra, Milano ve Paris Sonbahar-Kış 2021 dijital moda haftaları başladı. Ancak etkililiği ve verimliliği tartışılıyor

Her yeni sezonun habercisi moda haftalarının dört büyük şehirdeki maratonu başladı. New York, Londra, Milano ve Paris Moda Haftaları kapsamındaki Sonbahar-Kış 2021 koleksiyonları, bu sezon da dijital platformlar için çekilen videolar, sunumlar ve seyircisiz defilelerle gerçekleşiyor. Ancak dijital moda haftalarının daha çok kişiye ulaşacağı, daha görünür olacağı ve böylece daha çok etkileşim, iletişim ve pazarlama imkanı sağlayacağı teorisi şimdilik sınıfta kaldı. Pandemi sürecinde gerçekleşen dijital moda haftaları şimdiye kadar beklenen etkiyi ve verimi sağlayamadı. Dijital analiz şirketlerinden Tribe Dynamics’in raporuna göre bu sezon gerçekleşen dijital şovlar, moda haftalarında en çok içerik üretilen platform olan instagram’da, fiziksel gerçekleşen moda haftaları dönemindeki etkileşimin üçte birini sağlayabildi. Bir başka dijital analiz şirketi Launchmetrics de, Londra dijital moda haftası için, fiziksel moda haftalarından yüzde 55 daha az dijital görünürlük ve sosyal medya etkileşimi raporladı. Pek tabii ki ani gelen bir pandemi krizi ile neredeyse yüzyıllık gelenekselleşmiş moda haftalarının bir anda sadece dijital sunumlar şekline geçmesi hazır ve kolay bir formül olmayacaktı. Her süreçte olduğu gibi deneme yanılma süreci bu geçişte de yaşanacaktı. Aslında özünde fiziksel buluşmaların yarattığı sinerjiden beslenen moda haftalarının bir anda bıçak gibi kesilmesi ve bir şok yaşanmasına rağmen, moda endüstrisi dijital alanda yaratıcı fikirler üreterek kendini çabuk toparlamıştı. Balenciaga’nın distopik video oyunu, Valentino’nun akrobatik couture şovu, Louis Vuitton’un animasyon filmi, Hermes’in izleyiciyi kulis telaşına ortak ettiği canlı yayını gibi yaratıcı fikirler üretildi. Ve fakat tüm bu çabalara rağmen, hangi formatta olursa olsun dijital moda haftalarındaki online etkileşim geçen seneki etkileşimin yanından bile geçemedi. Çünkü özellikle son on yıldaki sosyal medya devrimi ile birlikte moda haftaları, markaların birincil ve en etkili iletişim ve pazarlama araçları olmuşlardı. Moda haftalarında üretilen içerikler, doğru insanların bir araya gelmesiyle yaratılan sosyal, kültürel ve duygusal değerlerin paylaşımı, hikayeleşmesi ve sonrasında da elle tutulur ürünlere dönüşmesi sektördeki her katılımcı için altın değerindeydi. Endüstrinin profesyonelleri için sezonluk konferanslar şeklinde de tanımlayabileceğimiz bu organizasyonlarda birlikte geçirilen zamanlarda yapılan bilgi ve fikir alışverişi, anlaşmalar, pazar analizleri ve gidilen yön üzerine yapılan kolektif sohbetler, trendlerin ortaya çıkmasından satın alma süreçlerine kadar uzanan çok katmanlı bir süreci temsil etmekteydi.

Madalyonun öteki yüzü

Ancak madalyonun öteki yüzünde moda haftaları konseptinin gerekliliği, yarattığı istihdama, sağladığı ekonomik ve kültürel kazançlara rağmen son yıllarda çokça sorgulanmaya da başlamıştı. Hatta moda haftalarından şikayet etmek epey moda olmuştu. Çünkü sektördeki hızlı tüketimin fiziksel ve ruhsal yüklerinin bedelleri ve üretim-tedarik zincirindeki sömürüler görünür olmaya başlamış, atıklar, kirlilik ve iklim krizi konularındaki farkındalığın gelişmesiyle de moda sektörü olağan şüpheli konumuna çoktan geçmişti. Şimdi ise sektörün dijital moda haftalarıyla imtihanındaki geribildirimlerin bu denli etkisizliği pandemi biter bitmez sektörün eski fiziksel formata dönme isteğini ve planını güçlendiriyor gibi gözüküyor. Sonuçta insan etkileşimine dayanan ve bundan beslenen kreatif endüstrilerin başında gelen moda sektörü için fiziksel defileler moda endüstrinin can damarı olarak yaşatılmaya devam ederken gerçek başarıyı bu iki dünyayı etkili bir şekilde birleştirebilen markalar yakalayacak. Aslında sorulması ve üzerine düşünülmesi gereken soru, dijitalleşme mi eski format moda haftaları  mı değil, her ikisinin de olduğu bir dünyada çevreye ve insana zarar vermeden yaratıcılığı ve heyecanı nasıl sağlarız olmalı.