29 Mart 2024, Cuma
16.07.2021 04:30

"Elektrikli araç ekosisteminde dünya ligini hedefliyoruz"

Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül: "AB ülkelerinde Yeşil Mutabakat ile birlikte yeşil dönüşüm dalga dalga yayılacak, ihracatının büyük bölümünü Avrupa’ya yapan bir grup olarak biz de öncü olacağız. 2030 yılına kadar sıfır emisyona ulaşacağız"

İş dünyasının deneyimli yöneticilerinden Ömer Yüngül, 2012 yılında Zorlu Holding’in CEO’su oldu. Son dönemde enerjiden tekstile holdingin faaliyet gösterdiği her alanda yeni teknolojilerle büyük bir değişimin kaptanlığını yapıyor. Pandemi dönemindeki deneyimlerini ve Zorlu Holding’in yeni hedeflerini konuştuk.  Pandemiyle birlikte zorlu bir süreçten geçildi, geçiliyor. Şirketler de zor bir sınav verdiler. Bu dönemde sizin karneniz bu nasıl? Çok uzun yıllardır farklı kademelerde yöneticilik yaptım; onlarca krize, birçok toplumsal, ekonomik, politik değişim ve dönüşüme tanıklık ettim. Pandemi daha önce tecrübe ettiklerimize benzemiyor. Ancak Zorlu Grubu olarak ne mutlu ki çalışma arkadaşlarımızın ve tüm paydaşlarımızın desteğiyle sürece hızla adapte olduk. 33 bin kişilik büyük bir aileyiz. Tahmin edeceğiniz gibi etki alanımız çok daha geniş. Pandemi iş dünyasında da dayanışma kültürünü geliştirdi. Şirketler için oldukça zor bir süreçti. Bu nedenle geçtiğimiz 15 ayı ülkemizde de belirsizliklerle mücadele ettiğimiz, olağanüstü bir dönem olarak tanımlayabiliriz. Öncelikli konu sağlıkla, iyilikle bu dönemi birlikte atlatabilmekti, halen de öyle…

Vestel rekor kırdı

Çok farklı alanlarda faaliyet gösteriyorsunuz. Tekstil, enerji, dayanıklı tüketim, gayrimenkul… Her sektör çok farklı boyutlarda etkilendi. Sizi en zorlayan sektör hangisi oldu?
Ömer Yüngül İzmir Bornova Anadolu Lisesi ve ardından Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği’nde okudu. 1997’de Zorlu Grubu Vestel Beyaz Eşya Genel Müdürü oldu. Grup içinde kariyerinde ilerledi ve 2012 yılında Zorlu Holding’in<br />CEO’su oldu.
Ömer Yüngül İzmir Bornova Anadolu Lisesi ve ardından Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği’nde okudu. 1997’de Zorlu Grubu Vestel Beyaz Eşya Genel Müdürü oldu. Grup içinde kariyerinde ilerledi ve 2012 yılında Zorlu Holding’in
CEO’su oldu.
Her sektörün kendine özgü koşulları belirleyici oldu. Pandemiden daha az ya da daha çok etkilenen sektörlerimiz elbette oldu. Tedbir kuralları gereği Zorlu AVM ve Zorlu PSM bu dönemden etkilense de süreci başarılı şekilde yönettik, yönetmeye de devam ediyoruz. Çevik ve proaktif şekilde her sektörün ihtiyacına göre yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler ürettik. Ürünlerimize olan talebin artışıyla kapasite artırımına gittik. Örneğin; ev aletlerindeki talep artışı ve tedarik zincirlerinin kısalma eğilimi sayesinde Vestel, beyaz eşyada ihracat rekoru kırdı. Vestel bu dönemde yüzde 10’un üzerinde reel büyüme gösterdi. Tekstil grubumuzda ihracatın çok güçlü bir katkısı oldu ve bu yılın ilk yarısında da devam etti. Hem Türkiye ekonomisine katkısı hem de sektörün asla durmayan yapısı gereği enerji sektörümüz üretmeye devam etti. Geçen yıl pandemiye rağmen yüzde 16 büyüyerek ciromuzu 35 milyar TL’ye çıkardık. Yeni teknolojiler çok daha hızlı hayata girdi, giriyor. Zorlu şemsiyesi altındaki şirketlerde bu nasıl bir dönüşüm sağladı? Takip ediyorsunuz siz de, Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik stratejimizin en kritik kaldıraçlarından ikisini teknoloji ve inovasyon oluşturuyor. Girişimcilik ekosistemini destekliyoruz. Yeni iş modellerine ve girişimlere yatırım yapıyoruz.  Bugüne kadar ne kadarlık bir yatırım yaptınız? Örnek verebilir misiniz bu yatırımlardan? Her yıl yeni girişimlere ortalama 2 milyar TL yatırım yapıyoruz. Vestel’de akıllı ürün ve servisler, tekstilde akıllı tekstil ürünleri, enerjide yenilenebilir enerji ve elektrikli şarj istasyonları… Madende, elektrikli otomobillerin kalbi olarak nitelendirilen bataryalarda kullanılan kobalt ve nikelin katma değerli formlarının üretimi gibi faaliyetlerimizle geleceği belirleyen yeni nesil şirketlerden biri olmayı hedefliyoruz. Vestel Ventures ile teknoloji ve inovasyon odaklı, çevresel, sosyal meselelere de çözüm üreten start-up’lara yatırım yapıyoruz. Parlak Bi’Fikir kurum içi girişimcilik programımızla grup çalışanlarından gelen girişim fikirlerini değerlendiriyoruz. Sosyal girişimciliği destekliyoruz; etki yatırımcılığı da gündemimizde önemli bir konu. Her yatırımı, girişim desteğini etki lensiyle değerlendirmeye, kaynakları bu bilinçle yönetmeye her zamankinden daha çok önem veriyoruz.

Yeşil dönüşüm yayılacak

Yeşil ekonomi, akıllı teknolojiler, sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi alanlarında sizin gündeminizde neler var? Bu konu hep gündemimizde. AB Yeşil Mutabakatı ile birlikte yeşil dönüşümün öncelikle gelişmiş ülkelerde olmak üzere, dalga dalga yayılacağını düşünüyoruz. İhracatının önemli bir kısmını Avrupa’ya yapan bir grubuz, sürdürülebilirlik odaklı adımlarla bu konuda da öncü olacağız. İşlerimizi daha düşük karbon salınımı ve daha sorumlu bir ekonomiye doğru taşıyarak şirketlerimiz aracılığıyla bu dönüşüme katkı sağlamayı hedefliyoruz. İmzacısı olduğumuz İş Dünyası Plastik Girişimi taahhüdümüzü de gözeterek grup genelinde plastik atık yönetimimiz konusundaki hedeflerimizi yönetiyoruz. Şirketlerin bu konudaki samimiyeti de masaya yatırılıyor… Kesinlikle. Dönüşüm ve daha iyi bir dünya için insanın aklına, vicdanına ve duyarlılığına ihtiyacımız var. Neler yaptığımızı biraz anlatmak isterim: Vestel ile tamamen yeni nesil bir iş olan, Türkiye’nin Otomobili Projesi’nin ortaklarından biriyiz. Vestel kendine elektrikli araç ekosisteminde şarj cihazlarından, elektronik kartlara, eğlence ve bilgi sistemlerinden, pil sistemlerine uzanan akıllı ürün ve çözümlerden oluşan yeni bir yol çizmiş durumda… Diğer taraftan Vestel Ventures, zeytin çekirdeklerinden biyo bazlı plastiklerin üretim sürecini tasarlayıp geliştiren aynı zamanda biyo bazlı granüller üreten Biolive’e, 2017 yılında yatırım yaptı. Vestel Ventures yatırım değerlendirme kriterlerinde de sürdürülebilir ürünler, hizmetler üreten fikirleri destekliyor. Bu anlamda en iyi örneklerden biri de görme engellilerin sosyal hayata eşit ve tam katılımı için teknolojiler geliştirmeyi amaçlayan WeWALK projesi. Vestel ve WeWALK mühendisleri tarafından geliştirilen ürün, 2017 yılında Birleşmiş Milletler’de örnek proje olarak gösterildi. Enerji sektöründeki yatırımlarınızda nasıl bir değişim var? Malum dünyayı en çok enerji şirketleri kirletti! Türkiye’deki santrallerimizin yüzde 87’si yenilenebilir kaynaklara dayanıyor. Karbon salımını kaynağında kesmek için Zorlu Enerji, yeni nesil teknoloji şirketi ZES ile elektrikli otomobil şarj istasyonlarına yatırım yapıyor. ZES’in 81 ilimize yayılmış istasyonları sayesinde Türkiye’nin bir ucundan bir ucuna elektrikli otomobillerle seyahat edebiliyorsunuz. Örneğin hem AC hem DC şarj cihazlarını artık Vestel aracılığıyla Türkiye’de üretebiliyoruz ve bu alanda yurt dışında da büyümeyi hedefliyoruz. Vestel, Avrupa’da önde gelen enerji firmalarının açtığı şarj cihazı ihalelerini kazanıyor ve uzun dönemli anlaşmalar yapıyor. Zorlu Enerji sadece elektrikli araçlarla saatlik kiralama hizmeti sunan elektrikli araç paylaşım platformu “Electrip” markasına öncülük etmeyi sürdürüyor. Manisa’daki Meta Nikel tesisimizde kobalt ve nikeli topraktan alıp Ar-Ge, inovasyon ve teknolojiyle katma değerli hale getiriyoruz. Bu sayede ürün; elektrikli otomobil bataryaları dahil birçok yenilikçi alanda kullanılabilecek.

Pet şişeden iplik üretiyoruz

Tekstilde de büyük oyuncusunuz. Akıllı tekstil ve organik tekstil yatırımlarınız var. Akıllı tekstilde öncü olma stratejiniz nasıl ilerliyor? Ev tekstili, güvenlik, savunma sanayi, sağlık ve otomotiv olmak üzere pek çok sektöre akıllı tekstil ürünleri sunuyoruz. Pandemi döneminde, antibakteriyel ve antiviral özellikli akıllı ürünleri hızla ürettik. Döngüsel ekonomi, sürdürülebilirliğin ayrılmaz bir parçası. Bu kapsamda Korteks şirketimizde, polimer geri dönüşüm tesisi ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek yüzde 100 pet şişeden polyester iplik üretmeye başladık. Bu yatırımla 1 ton geri dönüştürülmüş iplik üretimi için doğada biyolojik olarak parçalanamayan, tüketici atığı olan yaklaşık 110 bin adet plastik şişenin azaltılmasına katkıda bulunacağız. 2030 yılına kadar sıfır emisyon hedefi koydunuz. Bunu nasıl sağlayacaksınız? Son 5-6 yıla baktığımızda dünyanın, en hızlı, köklü dönüşümlerinden birini yaşadığını görüyoruz. İklim krizi, kısıtlı doğal kaynaklar, dijitalleşme derken şu an mücadele verdiğimiz pandemi başta olmak üzere birçok küresel meseleyle yüzleşiyoruz. Tüm bunlar, küresel sistemi değişime zorlamaya devam ediyor. Yenileyici iş modellerimizle, 2030 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyoruz. 2050 yılına kadar bu hedefi tüm değer zincirini kapsayacak hale getireceğiz. Atıklarımızı ise 2030’a kadar yüzde 50 azaltmayı, 2050’ye kadar sıfırlamayı hedefliyoruz. 2030’a kadar kullanılan suyun yüzde 50’sini, 2050’ye kadar yüzde 100’ünü geri kazanmayı amaçlıyoruz. 2030’a kadar yüzde 100 sürdürülebilir tedarik zincirini kurmayı hedefliyoruz. Zorlu Holdingin bundan sonraki 5 yılını, geleceğini nasıl planlıyorsunuz? Akıllı araç ekosisteminde dünyanın ilk beş oyuncusundan biri olmayı hedefliyoruz. Vestel ve Zorlu Enerji bu konuda sürükleyici güç olacak. Elektrikli araç ekosistemine yönelik olarak atacağımız adımlar gelecekte dünyada bizi farklı bir konuma taşıyacak. Tekstil ise akıllı tekstillerle, tüm sektörlerle kesişim kümesinde yer alarak en yenilikçi ve üretken sektörümüz olacak. Şu anda otomotiv ipliği ihracatımızla Avrupa’daki tüketimin yüzde 15’ini karşılıyoruz. Korteks şirketimiz rüzgâr güllerinin yapılarında kullanılan elyaflarını birbirine bağlayan çok özel iplikleri üretiyor. Son yıllarda yaygınlaşan, deneyim odaklı yeni nesil yaşam alanlarına olan talebin artacağını ve Zorlu Gayrimenkul’ün de buna cevap verebileceğini düşünüyoruz. Zorlu PSM ise kültür- sanat ve eğlence sektöründe öncü rolünü sürdürerek; kapsayıcılıktan ve çeşitlilikten beslenen yaklaşımıyla, çok kültürlü ve zengin içeriğiyle sanatseverleri ağırlamaya devam edecek.

CEO’lardan beklentiler değişti

Pandemi CEO’lardan beklentileri nasıl değiştirdi? Sadece CEO’ların değil, hiç kimsenin alışkın olmadığı koşullara uyum sağladık. Bu dönemde empati yeteneği yüksek, şeffaf ve samimi diyalog kuran liderliğin çok daha etkili olduğunu gözlemledim. Her kademeden, her yaştan çalışma arkadaşımın geri bildirimi bu dönemde her zamankinden daha önemliydi. Aile psikolojisini yaratmak, kanımca liderin en önemli sorumluluğu. Eskiye nazaran CEO’ların çok daha esnek ve çevik olması da gerekti. Sadece liderin değil elbette tüm ekibinin bu ruh haliyle, ortak akıl ve niyetle hareket etmesi elzem. Bununla birlikte iklim krizinden salgınlara,  göçlere kadar o kadar karmaşık ve çok boyutlu mesele var ki, bunları tek başına bir kişi, kurum, akademi ya da sivil toplumun çözmesi mümkün değil. Daha fazla iş birliği ve kolektif çabaya ihtiyacımız var. Bu nedenle şirketlerin de artık rekabet anlayışının ötesine geçerek “rekaberlik” yaklaşımıyla yenilikçi çözümlerde birleşmeleri gerekiyor. Bu anlamda 5 yıl önce öncü bir girişimde bulunarak, toplumsal, ekolojik ve kültürel meselelere çözüm üretmek üzere çalışan bir sosyal inovasyon platformu olan imece’nin kurucu ortakları arasında yer aldık. 5 yıldır BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı referans alarak, dünya meselelerine çözüm arayan imece’nin mesele paydaşıyız. Çalışanların da liderden beklentileri giderek değişiyor. Çevik ve empati yapabilen bir yönetim anlayışı, insan odaklı bir girişimcilik yaklaşımı, iş birliğine açık ve çalışanların sorumluluk almasını teşvik eden bir iş ortamı konusunda beklentiler artıyor. Çalışanlar bu vizyonu ortaya koyacak, dahası böylesi bir iş kültürüne öncülük edecek liderlerle çalışmak istiyor.