29 Mart 2024, Cuma
15.10.2021 04:30

Optimist ve ilham verici bir Paris Moda Haftası

Moda endüstrisine yön veren trendlerin ortaya çıktığı dört büyük moda haftasının son durağı Paris, izleyicileri 1920’lerden 60’lara ve 90’lara uzanan bir zaman tüneline davet etti

Vintage kültürünün günden güne ana akım trendlerden biri olmasıyla modaevlerinin kendi arşivlerine dönme çalışmalarına sık rastlar olduk. Kreatif direktör Virginie Vard da Chanel ilkbahar-yaz 2022 defilesinde izleyenleri 1980’lerin sonu 90’ların başına götürüyor. İkonik tasarımcı Karl Lagerfeld’in ve süpermodellerin altın çağındaki defilelerinin bir replikasını gerçekleştiren Vard, yüksek podyum, etrafındaki fotoğrafçılar, modellerin elleri bellerinde yürüyüşleri gibi dönemin şov detaylarını da ekliyor defilesine. Model Vivienne Rohner’in elinde fotoğraf makinasıyla çekilmiş siyah-beyaz bir imajı podyumu çevrelerken George Michael’ın “Freedom! ‘90” şarkısının ‘Christine & The Queen’  aranjmanı da modellerin yürüyüşüne eşlik etmekteydi.

Hermes

Artistik direktör Nadége Vanhee-Cybulski, Hermes ilkbahar-yaz 2022 defilesi için davetlileri  Paris’in dışında özel bir jet hangarına götürüyor. Defilenin gerçekleştiği mekana yerleştirilen sanatçı Flora Moscovici’nin sıcak kum tonlarındaki enstalasyonu, koleksiyonun renk paletiyle ilgili ilk ipucunu veriyor. Vanhee-Cybulski’nin 1920’lerdeki korselerden özgürleşme hareketinden ilham alarak tasarladığı koleksiyonda pandemi kısıtlamalarından özgürleşmeyi temsil eden silüetlere yer veriyor. Kemerli ceketler, geniş paçalı pantolonlar, ipek takımlar, grafik baskılar, atletik yelekler ve tabii ki imza derilerden oluşan koleksiyonda çeşitli formlardaki elbiseler de öne çıkıyor. 

Dior

Dior ilkbahar-yaz 2022 defilesi Paris’in merkezindeki Tuileries Bahçeleri'nde, sanatçı Anna Paparatti iş birliği ile,1965’de Roma’da açılan ‘Piper Club’ gece kulübünün replika dekorunda gerçekleşti. 1960’ların renkli estetiğinin bir temsilcisi olan set, ona eşlik eden 60’lar ilhamlı koleksiyon ve defile senografisi izleyicilere kaleideskopik bir şov sundu. Christian Dior’un 1960’da moda literatürüne kazandırdığı “New Look” silüeti referanslı koleksiyon pastel pembeler, maviler ve limon sarıları ile canlanırken, ‘moonboots’, uzay gemisi beyazı, kısacık etekler, kabarık at kuyruğu saçlarla da 60’ların ‘sci-fi’ havasını yaşatıyor. 

Miu Miu

Kreatif direktör Miuccia Prada, Miu Miu ilkbahar-yaz 2022 koleksiyonunu dijital ve fiziksel dünyaları buluşturduğu hibrit bir sunumla gerçekleştirdi. Modeller podyumda yürürken Meriem Bennani’nin yönettiği bir kısa film seyircilerin görüntüleriyle birlikte kurgulanıp ekranlarda yayınlanıyor ve şova eşlik ediyordu. Koleksiyon mini etekler, haki ceketler, kalın kazaklar, işlemeli elbise ve etek takımlardan oluşuyordu. 

Louis Vuitton

Kreatif direktör Nicholas Ghesquire dönemleri ustaca harmanladığı Louis Vuitton ilkbahar-yaz 2022 koleksiyonu için yine Louvre müzesini mekan olarak tercih ediyor.  Defile, aynalı panellerle dört bir tarafa yansıyan 120 adet vintage avizenin bir balo salonuna dönüştürdüğü ‘Passage de Richelieu’de gerçekleşti. Koleksiyon, marka elçisi Alicia Vikander’in HBO’daki yeni serisi “Irma Vep”den ilham alıyor. Ghesquière, 1996 yapımı, Olivier Assayas’ın yönettiği aynı isimli filmin adaptasyonu olan seride İsveçli aktrisin canlandırdığı karakter Mira’nın kostümlerini yaparken kendi koleksiyon fikrini oluşturuyor. Zamanlar arasında gezinen vampirlerin farklı dönemleri deneyimlemesini koleksiyonuna taşıyan Ghesquiére, 18. yüzyıl stili kuyruklu ceketleri sneaker’lar ile, 1920’lerin işlemeli ‘slipdress’lerini de jean pantolonlarla ustaca eşliyor.