29 Mart 2024, Cuma
05.11.2021 04:30

Öte-evren “metaverse” hakkında yanıt bekleyen sorular

Facebook’un şimdilik her anlamda “sanal” evreni Metaverse, kulağa Orhan Veli’nin dizelerindeki “her şeyi söylemenin mümkün olduğu; duyulan ancak anlatılamayan o yer” gibi geliyor. Peki sebebi ve hedefi nedir?

Bu hafta Facebook (şirketi) hem logosunu hem de ismini “Meta Platforms” (kısa ismiyle “Meta”) olarak değiştirdi ve dünyanın en büyük sosyal ağı Facebook sitesini bu yapının bir alt şirketi olarak konumlandırdı. Benzer bir hamleyi 2 Ekim 2015’te Google yapmış; ana markası olan Google sitesini, Alphabet adıyla kurduğu çatı holdingin alt koluna dönüştürmüştü. İkisi arasındaki fark, Meta’nın gündemde işgal ettiği yer oldu. Çünkü şirketin kurucusu Mark Zuckerberg, Meta ile sadece kurumsal bir yeniden yapılanmanın değil, yeni bir devrin miladını “müjdeledi”. Bu yeni internet platformunu 10 Eylül tarihli sayfada etraflıca anlatmıştım. Yine de tanımını tekrarlayalım: Metaverse, herkesin kendi yarattığı dijital suretiyle içinde yer aldığı, tercihen sanal gerçeklik (VR) kaskı ve-veya gözlüğüyle dahil olduğu, sonsuz ölçek ve imkanlı bir sanal evreni temsil ediyor. Gerçek hayatta olamadığınız kişiyi oldurma, yaşayamadığınız hayatı yaşatma iddiasında bir ütopya da denebilir. Bu özet bazılarında “dejavu” etkisi yapmış olabilir. Zira Second Life ve benzeri platformlar bunu 18 sene önce sunuyordu. Hatta 2008 yılında bir Türk girişim olarak hizmete giren Yoğurtistan adlı sanal evren, neredeyse sınırsız imkanları, “Kayme” adlı kendine has para birimi ve ekonomi modeliyle Virtual Worlds Conference etkinliğinde en dikkat çeken 3 girişimden biri olarak gösterilmişti (artık faal değil). Fakat hiçbirinin 3 milyara yakın üyeye ve yıllık 30 milyar dolar net kara sahip bir çatı şirketi yoktu. Dolayısıyla Meta’yı diğer bütün emsallerinden farklı bir yere koymak zorundayız. Oysa henüz ortada somut bir ürün ya da hizmet dahi yok. Ancak bu isim değişikliği bile öyle bir heyecan dalgası yarattı ki, ABD / Nasdaq borsasında işlem gören “Meta Materials” adlı Kanadalı bir şirketin hissesi zirve yaparak 1,5 milyar değere ulaştı! Firmanın “olayla” bir alakası olmadığı anlaşılınca her şey -geride epey borsa mağduru bırakarak- normale döndü. Özetle ortada değerlendirecek somut bir ürün yok. Fakat yanıt bekleyen önemli sorular var.

2016’daki bir basın lansmanında çekilen bu kare, Mark Zuckerberg’ün sanal evrenini hayal edenler için güzel bir özet.
2016’daki bir basın lansmanında çekilen bu kare, Mark Zuckerberg’ün sanal evrenini hayal edenler için güzel bir özet.

Neden şimdi?

Resmi kayıtlara göre Meta, bir şirket satın alması sonucu markasıyla birlikte Zuckerberg’in aile vakfına 2017’de geçmiş. O dönem vakfın blogunda Meta, yenilikçi bilimsel projeleri destekleyecek bir yapı olarak tanıtılmış. Mark Zuckerberg’ün Facebook’u bir “metaverse şirketine” dönüştürme planını medyayla paylaştığı ilk tarih ise 19 Ekim 2021. Dönüştüğü şekle bakıldığında -sadece organizasyonel anlamda bile- Meta’nın aylar süren bir ön hazırlıktan geçtiğine şüphe yok. Peki bu kadar önem verilen ve üstünde çalışılan bir proje neden şirket itibarının en ağır yaralarını aldığı günlere denk getirildi? Eski çalışanlarının ABD Senatosu ile paylaştığı süregiden itiraflarla hayli zorlu günler geçiren firmanın bu hamlesini bir “gündem değiştirme” operasyonu olarak düşündüren de işte bu.

Kim kullanabilecek?

Meta’nın ve Metaverse’ün bizzat Mark Zuckerberg tarafından sunulan lansman videosu, kısa sürede hayata geçirilmesi güç bir çeşitlilik ve kusursuzluğa sahip. Dahası, şirketin henüz geçen ay satışa sunduğu artırılmış gerçeklik (AR) gözlüğü ya da 2014 yılında satın aldığı sanal gerçeklik (VR) şirketi Oculus’un kaskı gibi (pahalı) aksesuarlara muhtaç.  Bu açığı Cardboard benzeri bir ürünle kapatmak mümkün olabilir. 2014 yılında Google tarafından geliştirilen Cardboard, kask şeklinde katlanmış mukavva, plastik lens ve ekran işlevi gören cep telefonunuzdan ibaret, sadece birkaç dolar maliyetli yaratıcı bir çözümdü. 2019 yılında açık kaynaklı ve ücretsiz hale gelinceye dek, 15 milyon sattı. Sektör analistleri, fiyatı 300 dolardan başlayan VR kaskı pazarının yüzde 75’ini elinde bulunduran Facebook’un Oculus Quest 2 modelinin ise toplamda 4-5 milyon bandında sattığını tahmin ediyor. Mesele kask ve gözlükle de bitmeyecek gibi. Yeni adıyla Meta, bu hafta ABD’nin Carnegie Mellon Üniversitesi ile uzun bir çalışmanın ardından geliştirdiği ReSkin adlı bir “yapay deri dokusu”nu kamuoyuyla paylaştı. Bu hassas algılayıcılara sahip doku hem robotlara hissetme yeteneği kazandıracak hem de eldiven gibi kullanan insanların sanal evrende dokunduğu objeleri onlara gerçek gibi hissettirecek.

Kime yarayacak?

Tüm belirsizliğine rağmen Metaverse’ün gündemdeki yerini, pazara getireceği hareket ile değerlendirmek gerek. Bu kategorinin ilk popüler örneği Second Life’ın 2000’li yılların başında yaptığı gibi Metaverse de yeni bir uzman, danışman, reklamcı, pazarlamacı, yazılımcı, ajans, influencer zümresi oluşturacak. Yani “bütçe” yaratacak. Zuckerberg’ün hayali gerçekleşirse Metaverse’te yepyeni eğlence, oyun ve iletişim modelleri doğacak. Yeni davranış kodları gelişecek. Firmalar orada yer alabilmek için yarışacak, danışmanlar yol haritaları çizecek, ajanslar kimlik çalışmaları yapacak; adımını atan her şirket reklamlarla duyuracak, influencer kampanyalarıyla destekleyecek. Eli kalem tutanı rehber kitaplar yazacak...

Ne zararı olabilir?

Şu günlerde yukarıda özetlemeye çalıştığım evrene kıyasla gayet ilkel halde işleyen Facebook, Instagram, Whatsapp gibi uygulamaların yarattığı bağımlılık ve mahremiyet odaklı sorunları tartışıyoruz. Metaverse evreninin imkanları dahilinde Meta şirketinin nedamet getirip, tövbekar olmasını beklemek fazlasıyla iyi niyetli olacaktır. Yaşamın giderek büyüyen bir parçasıyken, tamamına dönüşmüş bir Facebook aleminin “interneti tek bir şirket içine hapsetme” tehlikesi taşıdığını da unutmamak gerek.

“Kanamayı” durdurabilecek mi?

Metaverse stratejisinin ardında herkesin bildiği türden bir sır var: Dünyanın en büyük sosyal ağı olmasına rağmen Facebook’un genç kuşakta neredeyse hiçbir karşılığı kalmıyor. Önceden üye olmuş gençlerin kullanımı hızla azalırken, bu yaş aralığında yeni üye de toplayamıyor. Kullanıcı başına en çok geliri kazandığı ABD’de önümüzdeki iki sene içinde yüzde 45 oranında genç kullanıcı kaybı bekleniyor. Metaverse hamlesinin asıl sebebi işte bu “beka sorunu”: Yeni kuşaklar için ismi, algısı yıpranmamış ve istenen her şekle girebilecek, her ihtiyaca cevap verebilecek yeni ve cazip bir sosyal platform yaratmak. ,

Haftanın tortusu: Çin dijital devlere havlu attırıyor

  • Tarihçi Yazar Yuval Noah Harari, ülkelerin yapay zekanın denetimi ve veri toplama kurallarına yönelik ortak bir yapı kurması gerektiğine dikkat çekti. Harari'ye göre yakın gelecekte topladığı bilgiyi en iyi işleyen şirket ve devletler dünyanın kontrolünü de elinde tutacak.
  • ABD / Teksas Üniversitesi'nde yürütülen bir çalışmanın sonucuna göre internet sayesinde sürekli bilgiyle bağlantıda kalmak insanın iç ve dış bilgisi arasındaki sınırı soluklaştırıyor. Her bilgiye Google'dan ulaşabilmemiz sahte bir bilme hissi ve bellek algısı yaratıyor. Dolayısıyla daha az şeyi bilmemize rağmen aksine çok bilgi sahibi olduğumuzu sanıyoruz. Bu da bizi yeni şeyler öğrenme konusunda tembelleştiriyor.
  • Uzaydan uydular aracılığıyla internet dağıtmayı hedefleyen şirketler arasına Amazon da eklendi. Kuiper adlı proje kapsamında 2022'nin sonuna doğru bu amaçla ilk uyduların yörüngeye yerleştirilmesi hedefleniyor.
  • Apple'ın iPhone kullanıcılarına mahremiyet ayarlarını kontrol etme imkanı sunması sonucu kişiselleştirilmiş reklam satamayan Snap, Facebook, Twitter ve Youtube toplamda 9.85 milyar dolar zarar etti.
  • Japon oyun devi Sega ve bulut bilişim platformu Azure üstünde çalışacak oyunlar geliştirmek amacıyla platformun sahibi Microsoft ile anlaşma imzaladı.
  • E-ticaret devi Alibaba grubunun alışveriş festivali için özel bir internet yayını gerçekleştiren Li Jiaqi adlı sosyal medya ünlüsü, 1 gün içinde 1.9 milyar dolarlık ürün satışına imza atarak kırılması güç bir rekora imza attı. Yayın, 250 milyon kişi tarafından izlendi.
  • Çin'in internet düzenleme kurumu 1 milyondan fazla üyeye sahip her dijital hizmetin yurtdışına veri transfer etmeden önce bir güvenlik incelemesinden geçmesini öngören bir tasarı hazırladı.
  • Çin'den çıkma kararı alan dijital şirketler arasına Epic Games ve Yahoo da katıldı. 20 yıldır ülkede hizmet veren Yahoo, devlet kurumlarının üzerlerinde artan baskısı yüzünden faaliyete son verdiklerini belirtti. Çin'e özel geliştirdiği Fortnite türevi oyunla ülkede büyük ilgi gören Epic Games de kararında aynı gerekçeyi gösterdi.
  • Kanadalı "TheCitizenLab", İsrailli "NSO Group" şirketinin istenen herkesin telefonuna sızmayı sağlayan Pegasus uygulamasını keşfederek gündeme getirmişti. Kuruluşun son raporuna göre Suudi Arabistan Prensi Muhammed bin Salman'ın bu uygulamayı kullandığını belgeleyen The New York Times Muhabiri Ben Hubbard, bu haberin ardından 2018 ve 2021 yılları arasında aynı uygulamayla hedef alınarak bilgileri sızdırılmış.
  • İran'a yönelik bir siber saldırı sonucu ülke genelindeki akaryakıt istasyonları çalışmaz hale geldi. Saldırı, ülke genelinde indirimli akaryakıt almak için kullanılan kartları işlevsiz hale getirdi ve pompa ekranlarında "Cyberattack 64411" ibaresi çıktı. Bu rakamlar Ruhani Lider Ayetullah Ali Hamaney'in telefon numarasında yer alıyor. Başkan İbrahim Raisi vakayı "siber savaşa hazırlıklı olma ihtiyacımızı gösteriyor" diyerek özetledi. Saldırıyı üstlenen olmadı.
  • Son günlerin ünlü dizisi Squid Game'in rüzgarından nasiplenmek niyetiyle geliştirilen SQUID adlı kripto para birkaç gün içinde yüzde 83 bin prim yapınca birçok kişinin ilgi odağı oldu. Ancak geliştiricilerin alıma izin verip satışa izin vermemesi sonucu kısa sürede değerinin tamamını kaybetti. Kripto paranın resmi sitesi ve sosyal hesapları anında yok oldu. Geliştirici ekip topladıkları 3,3 milyon dolar ile sırra kadem bastı.
  • Bilgisayarlardan arabalarımıza kadar her yere sızan işlemcilerin temeli silisyum (silicone) transistörlere dayanıyor. Bir alana sığdırılan transistör sayısı ve hızı, işlemcinin (ve dolayısıyla cihazın) hızını da tanımlıyor. Rusya / Skolkovo Bilim Enstitüsü ve IBM'in ortaklığında geliştirilen optik temelli yapı, saniyede 1 trilyon işlemi, mevcut silisyum tabanlı yapılardan 100 ile 1.000 kat daha hızlı gerçekleştirebiliyor.
  • Çin, dünyanın en hızlı programlanabilir kuantum bilgisayarını hizmete soktu. Google tarafından geliştirilen en yakın rakibi Sycamore'dan 1 milyon kat hızlı olan bu bilgisayar, geleneksel bir bilgisayarın ancak 30 trilyon yılda yapacağı işlemi 1 milisaniyede gerçekleştirebiliyor.
  • ABD / Georgetown Üniversitesi'nin 350 ihaleyi inceleyerek hazırladığı rapora göre Çin devletinin askeri yapay zeka alanındaki yatırımları 2.7 milyar dolara ulaşarak ABD'yi geride bıraktı. CFR kuruluşuysa yapay zeka liderliği konusunda ABD'nin hala şansı olduğunu iddia ediyor.
  • Tayvan'da hizmet veren Chung-Shan Bilim ve Teknoloji Enstitüsü, askerlerin gücünü artıran ve yorulmasını engelleyen özel bir harici iskelet (exoskeleton) tasarladı. Üniforma üstüne giyilen bu iskelet askerlerin 100 kiloya kadar ağırlıkları zorlanmadan kaldırmasını sağlıyor. Bu işlevin silah, mühimmat ve cepheden yaralı askerleri taşıma konusunda avantaj sağlaması hedefleniyor.
  • Almanya'dan Kitekraft adlı bir girişim geleneksel örneklere kıyasla 10 kat daha az malzemeyle üretilebilen "uçan rüzgar türbini" geliştirdi. Bir uçurtma gibi yere bağlı olarak havada asılı kalan sistem, kule tipi geleneksel türbinlerle aynı miktarda enerji üretebiliyor.
  • İsveçli havacılık girişimi Jetson Aero, hemen her tür araziden havalanabilen Jetson One adlı tek kişilik elektrikli bir hava aracı üretti. 90 kilo ağırlığındaki Jetson One tasarım olarak 4 pervaneli ve büyükçe bir drone'u andırıyor. "Ultra hafif" kategoride olduğundan dolayı kullanmak için özel bir ehliyet de gerektirmiyor. Saatte 102 km hıza ulaşabilen 92 bin dolar etiketli aracın -şimdilik- tek sorunu sadece 20 dakikalık uçuşa izin veren pili.
  • İsveç'in bir diğer yenilikçi projesi "SmartRoad Gotland" adlı "elektrikli yol". 2030 yılına dek 2 bin km'ye ulaşması hedeflenen yolun 1.4 km'lik ilk etabında bir elektrikli otobüs ile ilk deneme sürüşü gerçekleştirildi. Elektrikli yol, üstünde seyreden araçları şarj etme özelliğine sahip.
  • Britanya merkezli MAHLE Powertrain şirketi, elektrikli hafif araçlara yönelik yeni nesil bir pil geliştirdi. Benzerlerinden ayrılan özelliği, 90 saniyede tamamen şarj olabilmesi.
  • ABD / Minnesota Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 12 insan üstünde yürütülen bir çalışmada yapay zeka destekli elektrik akımlarıyla beynin belirli noktaları uyarılarak özdenetim ve zihni esneklik becerilerinde belirgin artış sağlandı.
  • ABD / Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde depresyon tedavisinde kullanılmak üzere SNT (Stanford Nöromodülasyon Terapisi) adlı bir teknoloji geliştirildi. Mıknatıslar ile kafatasının dışından beyne manyetik atışlar yapan sistem denenen hastaların yüzde 90'ında 5 gün içinde sonuç verdi.
  • ABD / Cleveland Kliniği’nin yürüttüğü 20 yıllık bir araştırmanın sonucunda geliştirilen göğüs kanseri aşısının insan üstündeki deneylerine başlandı. Aşı, bağışıklık sistemini tümörün ürettiği özel bir protein formuyla mücadele etmeye yönlendirerek koruma sağlıyor.