20 Nisan 2024, Cumartesi
05.02.2021 06:00

Patti Smith’le hayal kurma vakti geldi

Hayalperestler, rock tarihinin en entelektüel isimlerinden biri olan Patti Smith külliyatına girmek için çok iyi bir kapı

Büyük şehrin gürültüsünden patırtısından kurtulmak, uzaklara gitmek çok kişinin hayali. Bu hayallerde dile getirilen bir sahne var: Otların arasına sırt üstü yatıp, uzun uzun gökyüzünü seyretmek. Tıpkı Patti Smith’in Hayalperestler kitabında sözünü ettiği, çocukluğundan gelen o büyülü görüntü gibi. Hayalperestler, Patti Smith’in yaklaşık 20 yıl önce, yayıncı arkadaşının siparişiyle yazmaya başladığı ve 45’inci yaş gününde tamamladığı küçük bir anı kitap. Hayalperest olmak güzeldir. Büyülü imgelerin rehberliğinde çocukluğun ve masumiyetin izini sürmek de… Kısa ama etkisi uzun süren metinlerle bir okuma yolculuğuna çıkmak ise mükemmeldir. Kurgunun, olay örgüsünün öne çıktığı metinler değil bunlar. Bu kitap için anahtar kelimenin ‘samimiyet’ olduğuna inanıyorum. Bu samimiyet hissi daha önsözün satırlarında ilerlerken geçiyor okura: Smith’in babasının ölüme yaklaştığı bir zaman. Kitabın ilk kopyasını verdiği yorgun babası, “İyi bir yazarsın” der kızına, sonra da bir kahve yapar. Patti Smith bu olayı, “Bu babamdan hayatı boyunca aldığım böylesi tek övgüdür” diye not düşer, kitabının önsözüne.  “Çocuk aklı, alna kondurulan öpücük gibidir; kabule açık, ama ilgisiz. Katlı doğum günü pastasının üzerindeki balerin gibi döner durur; hem zehirli, hem tatlı...”  Okumak büyülü anlarla dolu bir yolculuk. Kimi zaman okurun karşısına öyle iki satır çıkar ki, bir anda pamuklara sarıp çocukluğuna kadar götürür. İşte Patti Smith, Hayalperestler’de böylesi bir sıfır noktasından hareketle, samimi ve sakin bir anlatının izini sürüyor ve sonuçta sadece bir çocukluk güzellemesi yapmaktan öteye geçip, bir dönemin Amerika kırsalında yaşamanın resmini çiziyor. Üstelik bunu okurun gözüne sokmadan, taraf olmasını beklemeden yapıyor.  Patti Smith kitapları içinde 2010 National Book Award sahibi Çoluk Çocuk ayrı bir yer tutar benim için. Çoğunlukla otobiyografik anlatıya sırtını yaslar Smith. Samimiyet bu kitapların ortak noktasıdır. Yakın zamanda yayımlanan Maymun Yılı için de aynı şeyleri söylemek mümkün. Ne zaman bir Patti Smith kitabı okusam, 23 Haziran 2016’da Zorlu PSM sahnesinde verdiği muazzam konser gelir aklıma. Rock tarihinin en entelektüel ve aktivist isimlerinden biri olan, piyasa koşullarının dümen suyunda ilerlemeyi reddedip kendi algısını çoğaltmayı başaran bu özel müzisyenin, sahnedeki samimiyetine tanık olduğum için şanslı sayarım kendimi. Hayalperestler, Patti Smith külliyatına giriş için iyi bir kapı. Tavsiyem odur ki, kitabı okumaya başlamadan önce müzik tarihine takla attıran, punk rock ateşini yakan 1975 tarihli Horses albümünü dinleyin. Sanat disiplinlerinin kesişim kümesinde bir deniz feneri gibi duruyor Patti Smith. Işığına yürümekte fayda var. Hayalperestler/ Patti Smith/ Çeviren: Emre Ülgen Dal/ Domingo Yayınevi/ Roman/ 92 Sayfa