25 Nisan 2024, Perşembe Gazete Oksijen
27.08.2021 04:30

Sade ve çok lezzetli

Yaşamın içinde barınan ve şiirsel bir dille yansıttığı öyküleri damaklarda Çehov ve Kafka tadı bırakan Raymond Carver, Aşk Konuştuğumuzda Ne Konuşuruz’da gerçek dünyayla kurmaca arasında hassas bir denge kuruyor

Raymond Carver, Amerikan edebiyatının en önemli yazarlarından, öykü türünün dünyadaki en önemli isimlerinden biri. 1938’de Oregon’da doğmuş. Babası Clevie Raymond Carver alkolik bir balıkçı, annesi Elta Beatrice garsonmuş. Okul hayatı sırasında en sevdiği yazar Mickey Spillane’miş. Şu meşhur Mike Hammer’ın yazarı. Bir de avcılık ve balıkçılık üstüne dergiler okumayı seviyormuş. Liseden sonra babasının yanında çalışmaya başlamış. Henüz 19 yaşındayken, 16 yaşındaki Maryann Burk ile evlenmiş. Altı ay geçmeden çiftin ilk çocukları Christine La Rae dünyaya gelmiş. Hemen ertesi yıl, Vance Lindsay katılmış aileye. Anlayacağınız Carver, henüz 20 yaşındayken, iki çocuk babası, sorumluluk denizinde boğulan bir adam haline gelmiş. Aileyi geçindirebilmek için bulduğu her işe giriyormuş. Postacı, kapıcı, hademe, servis elemanı, benzinci, kütüphane görevlisi ve kereste fabrikasında işçi olarak çalışmış. Maryann’ın annesinin California’daki evine taşınmalarıyla Carver, John Gardner’dan yazarlık dersleri almaya başlamış. Raymond’ın üstünde büyük bir etkisi olan John Gardner’ın hikâyesi oldukça hüzünlü: kardeşi Gilbert biçerdöverin altında kalarak feci şekilde can vermiş. Üstelik biçerdöveri kullanan henüz 12 yaşındaki John Gardner’ın ta kendisiymiş. Hep bu travmayla hesaplaşan ve edebiyatta insan ruhunun derin- karanlık yönleriyle yüzleşmek gereğini öğreten bir hocayla çalışmış Raymond Carver. 1961’de yayımlanmış ilk öyküsü. 23 yaşındayken. Sonrasında kitaplar, başarı ve alkol dolu yıllar… Bir de Tess Gallagher ile yapılan ikinci evlilik. Aşk Konuştuğumuzda Ne Konuşuruz, usta yazarın en bilinen kitaplarından. Üstelik ilginç bir hikâyesi var. Kitap, Raymond Carver’ın yazdığı haliyle değil, editör Gordon Lish’in tezgâhından geçmiş haliyle yayımlanmış. Lish hikâye akışına, olay örgüsüne, cümlelere müdahale etmiş, kimi yerleri çıkarmış ve kendine göre kimi eklemeler yapmış. Aslında Raymond Carver bu eserine Beginners (Yeni Başlayanlar) adını koymak istemiş. Fakat editörün isteği ağır basmış ve kitap Gordon Lish’in koyduğu What We Talk About When We Talk About Love başlığıyla baskıya girmiş. Carver’ın bu ekleme ve çıkarmalardan ne kadar rahatsız olduğunu bilen karısı Tess Gallagher, öykülerin Lish’ten arındırılmış, orijinal hâllerini Beginners adıyla ancak 2009’da yayımlatabilmiş.

Bir kez daha okuma isteği

Carver, kalemini bir kamera olarak kullanırken, gerçek dünyayla kurmaca arasındaki dengeyi hassasiyetle kuran, kalem-kamerasıyla yazıya döktükleri arasındaki mesafeyi hep koruyan bir yazar. Bütün o parıltıdan arındırılmış anlatısının göz alıcı bir ışık kaynağına dönüşmesine izin vermez ama bir öyküsünü bitirdiğinizde lezzetli yemeklerle dolu bir sofradan kalkmış olduğunuzu düşünürsünüz. Bir öykü daha okumak istersiniz. Sonra bir daha, bir daha… Kimi okurlar için Carver’ın edebiyat yapma hastalığından tümüyle arınmış, sade dünyasına girmek zordur. “İyi de bu öyküde hiçbir şey olmadı” şaşkınlığıyla kalıverir bazıları. Hayat böyledir işte, Carver’ın öyküleri kadar sade ve karmaşık.
  • Aşk Konuştuğumuzda Ne Konuşuruz / Raymond Carver / Çeviren: Ayça Sabuncuoğlu / Can Yayınları / Öykü / 160 Sayfa