19 Nisan 2024, Cuma
21.01.2022 04:40

Sadece hayaller yaşlanmaz

Hazal Kaya’nın “fiziksel özellikleri yüzünden psikolojik baskıya uğradığını” biliyor muydunuz? Ben bilmiyordum. Haberin başlığı “bedenimle ilişkim bozuldu” idi. Bunu okuyunca zihnimde alarm zilleri çalmaya başladı. Çünkü benim de “bedenimle ilişkim” bu aralar biraz bozuk. Aslına bakarsanız ikimiz gül gibi geçiniyorduk, yani bedenimle ben. Dağılıp her biri bir yere gitmesin diye topluca bir arada tutmaya çalıştığım “six pack”im, onları içine yerleştirdiğim yerde rahat durmuyorlardı ama ben de hayatımdan memnundum, bedenim de. Yılbaşına doğru ve o gece hem kendimi hem de bedenimi son derece mutlu edecek bir süreçten geçtim; yani durmadan yedim, içtim. Dediğim gibi ikimiz de çok mutluyduk. Sonra o malum şahıs, “six pack”imi içinde topladığım o torbanın, “şişkinlik” olmadığını iddia etti; yüzüme karşı dümdük “bunun adı göbek” dedi. Her zaman söylemişimdir, aklı başında bir erkek, bir kadın ile tartışmaya girmekten kaçınmalıdır. Tartışacak da ne elde edeceksiniz? “İsyankâr bir boyun eğiş içinde” ayurvedik bir rejime başladım, bedenim de artık ona istediği şeyleri vermediğim için haliyle bana küstü; ilişkimiz bozuldu. “İsyankâr boyun eğiş” nasıl oluyor diye merak etmiş olabilirsiniz. Bu, aslına bakarsanız hiçbir anlama gelmiyor. Sadece insanın mağlubiyetini içselleştirmesini kolaylaştıran bir kavram gibi görebilirsiniz. Yenildik ama ezilmedik gibi! Her neyse, Hazal Kaya’yı tanıyor olmalısınız. Birçok filmde, dizide oynamış, başarılı bir oyuncu, kime sorsanız “güzel” diye tanımlanacak genç bir kadın. Gazeteci Hakan Gence’nin olay yerinden bildirdiğine göre Hazal Kaya, “sosyal medyada kadın oyunculara fiziksel özellikleri nedeniyle baskı yapıldığını” anlatıyor. Kendisinin de bu baskının mağduru olduğunu söylüyor. “Zaman zaman şok diyetler yaptım, bedenimle ilişkim bozuldu” diyor. Böyle bir cins insan türedi, bunu biliyorsunuz. Bütün gün sosyal medyada dolanıp, ona buna hakaretler yağdırmayı marifet sanan bir kitle. Trolleri kastetmiyorum, karakter konusunda sorunları olmakla birlikte onların mesleği bu. Zaten iyi karakterli olsalardı niye “trol” mesleğine girsinler? Bunlar trol değil, bildiğiniz benim gibi sıradan, ortalama insanlar. Aynı vatanı paylaşıyoruz, aynı şarkılarla duygulanıyoruz, voleybolcu kızlar kazanınca hep birlikte seviniyoruz ama sosyal medyaya girdiklerinde bir vampire dönüşüyorlar. Köpek dişleri, içleri kir dolu tırnakları uzuyor ve başlıyorlar saydırmaya. En büyük hedefleri de ünlü kadınlar. Ne elbiselerini beğeniyorlar ne kilolarını. Gözlerini çipil, kulaklarını yelken buldukları kadınları güzellik yarışmasına soksak hepsi ilk 4’e girer. Bir tuhaf ruh durumu. Mesela Arka Sokaklar dizisinde oynayan Ela Yörüklü, Best Model Yarışması’nda Türkiye ikincisi olmuş, onu bile beğenmeyenler var. Ama kendisi de kabul etsin, sosyal medyadaki tacizler konusunda biraz naif bir tutum içinde. “Kötü yorumları süzgeçten geçirerek kendime artı katabileceğim şekilde değerlendiriyorum” diyor. Dileği ise şu: Sosyal medyada sevgi dili görebilmek! Ne yazık ki Ela Hanım’a acı bir haber vereceğim, bu dileğinin yerine gelmesi işin tabiatı nedeniyle mümkün değil.