17 Nisan 2024, Çarşamba
03.09.2021 04:30

Salgında ilaç gibi geldi

15 ülkede yapılan Cetelem Gözlemevi 2021 araştırmasına göre, COVID-19 döneminde bireysel araç kullanımı en fazla Türkiye’de arttı. Tüketiciler, salgın sonrası otomobile daha fazla para harcayacağını belirtti

Pandemi tüm dünyada alışkanlıkları değiştirdi. İş yapış şekillerinden sosyal hayata, eğitimden ulaşıma kadar her alanda radikal değişimler yaşanıyor. Cetelem Gözlemevi 2021 araştırması, COVID-19 döneminde ortaya çıkan yeni trendleri ve otomobil tutkusunu inceledi. 

En güvenli yer

Aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 15 ülkede, 10 bin kişiyle gerçekleştirilen ‘Otomobiller: İmkansız bir ayrılık mı?” isimli araştırmadan ilginç sonuçlar çıktı. Pandemi döneminde Türkiye’de otomobil kullanımının artması dikkati çekerken, günlük seyahatler ile iş için bireysel mobiliteye önem verdiği görüldü.  Cetelem Gözlemevi 2021 araştırmasına göre, salgınla birlikte en fazla Çinliler ve Türkler otomobilin kendilerini dış dünyadan koruduğunu belirtiyor. Çin’de 100 katılımcıdan 64’ünün, Türkiye’de 61’inin bu fikirde olduğu görülüyor. Pandemide otomobili ‘En fazla rahatladığım yer’ olarak görenler yüzde 61’lik oranla Türkler. Çin (% 53), Güney Afrika (% 44), ABD (% 38), İtalya ile Almanya (% 34), otomobili koronavirüs döneminde rahatladığı yer olarak gördüğünü ifade ediyor.

Elektrikliye ilgiliyiz ama…

COVID-19 salgınında dünyada başta yüzde 100 elektrikliler olmak üzere alternatif yakıtlı araçlara olan talepte büyük artış yaşandı. Cetelem Gözlemevi’nin araştırmasından çıkan sonuçlar bu ilgiyi gözler önüne seriyor. Anket katılımcılarının neredeyse yarısı bir sonraki otomobilinin hibrit  veya elektrikli olacağını söylüyor. Çin (% 27) ve Birleşik Krallık (% 28) elektrikliye geçme konusunda en istekli olanlar. Türkler de yüzde 24’lik oranla elektrikliye sıcak bakan ülkelerden. Benzinli otoda Güney Afrika yüzde 44, Hollanda yüzde 43, Almanya yüzde 37’lik oranla üst sıralarda yer alırken, dizelde zirveye Türkiye çıkıyor. Türkiye’de dizellerin pazar payı yüzde 21’e kadar inmesine rağmen hâlâ yüksek talebin olması dikkat çekiyor. Türkler yüzde 28’lik oranla ‘Dizel otomobil satın alırım’ diyenlerin başında geliyor.

Toplu taşımadan uzak duruldu

Pandemide kapanmalar, toplu taşıma hizmetlerinin kısıtlanması, uzaktan çalışma ve eğitim, günlük hayatta radikal değişimlere neden oluyor. Araştırma, salgında değişen alışkanlıkların otomobil kullanımına yansıdığını gösteriyor. Katılımcıların yüzde 37’sinin gündelik işleri, yüzde 46’sının özel yolculukları, yüzde 55’inin de hafta sonu ve tatilleri azalttığı belirlendi. Türkiye, salgında günlük seyahat ve işe gitmek için otomobil kullanımını en fazla artıran ülke oldu. Katılımcıların yüzde 60’ı otomobili daha fazla tercih ettiğini belirtti. Türkiye’nin dünya (% 22) ile Avrupa (% 19) ortalamalarının çok üzerinde yer alması dikkatlerden kaçmadı. Türkiye; alışveriş, spor, yemek gibi kişisel seyahatlerde de yüzde 46’lık oranla bireysel araçları tercih eden ülkelerin başında geldi. Güney Afrika, İngiltere, Brezilya, İtalya ve ABD, otomobilden uzaklaşan ülkelerdi.

100 kişiden 88’i yerli almak istiyor

Otomobilin hangi ülkede üretildiği dünyada bölgelere göre farklı önemde. Cetelem Gözlemevi’nin araştırmasına göre, Türkler otomobil konusunda en milliyetçi ülke olarak öne çıkıyor. 100 katılımcıdan 88’i ‘Made in Turkey’ logolu otomobili satın almak istiyor. İspanya yüzde 86, Japonya yüzde 85, ABD yüzde 81, Brezilya yüzde 80, Almanya yüzde 78’lik oranlarla otomobilin kendi ülkelerinde üretilmesine en fazla önem veren ülkeler olarak sıralanıyor. Hollanda (% 48), Polonya (% 57), Fransa (% 67), otomobilin menşeini dikkate almayan ülkelerin başında geliyor. 

Otomobile daha fazla para ayrılacak

Pandemi tüketicilerin gelecekte otomobil için ayırdığı bütçeler üzerinde etki oluyor. Dünyada üç kişiden biri salgının araç bütçelerini etkilemesini bekliyor. Para harcamaya niyetli olan kesim ABD, İngiltere ve Japonya gibi gelişmiş ülkeler. Türkiye, ‘Bir sonraki otomobile daha fazla harcama yapacağım’ şeklinde en fazla görüş bildiren ülke olarak dikkati çekiyor. 100 katılımcıdan 62’si bütçesini artıracağını belirtiyor. Türkiye, bu oranla Avrupa (% 25) ile dünya (% 35) ortalamasının çok üzerinde yer alıyor. Almanya, Güney Afrika ve Brezilya’da bütçesini genişleteceğini ve daraltacağını belirtenlerin sayısı neredeyse eşit. Bütçesini en fazla azaltacak ülke İtalya. Araştırmaya katılan iki İtalyan’dan biri otomobile daha az para harcayacağını ifade ediyor.

SUV segmenti yine hareketli...

Yeni Duster’a otomatik vites Türkiye’nin en çok satan SUV’u Dacia Duster, yenilenen yüzüyle Türkiye’de satışa çıktı. Renk skalasına Arizona Turuncu’yu ekleyen Duster, daha dinamik bir tasarıma kavuşmuş. Ön ve arka farlarda bulunan Y şeklindeki LED ışık imzası, krom görünümlü ön ızgaradaki 3 boyutlu kabartmalar, çift renkli tavan barlarındaki krom ile LED ön sinyal farları öne çıkıyor. İç mekanda yeni 8 inç dokunmatik bilgi-eğlence sistemi, yeni koltuk döşemeleri, hıza göre kendini ayarlayan elektrikli direksiyon, eller serbest kart sistemi ilk göze çarpanlar… Araçta, benzinli (1.0 Turbo 90 bg, 1.3 Turbo 150 bg), dizel (1.5 Blue dCi 115 bg) ve fabrika çıkışlı LPG (ECO G-Turbo 100 bg) motor seçeneği yer alıyor. 4x2 ve 4x4 versiyonlara sahip yeni Duster’ın en önemli özelliği EDC otomatik şanzımanla donatılmış olması. Yüzde 50’lik ÖTV dilimine giren yeni Duster’ın fiyatı 199 bin lira ile 259 bin 900 lira arasında değişiyor.  Yeni Arona daha kaslı oldu Seat’ın kompakt crossover’ı Arona, yenilendi. Arona’nın dış tasarımı, SUV kimliğini daha çok vurgulayacak şekilde yenilendi. Yeni ön ızgara, tampon, donanımlara göre değişik renklere sahip olan yeni ön spoyler, el yazısı model logosu, araca daha sportif bir duruş katıyor. Yeni Arona’da; Adaptif Hız Sabitleyici, Ön Bölge Asistanı ve Yorgunluk Tespit Sistemi gibi güvenlik donanımları bulunuyor. Araçta 110 beygir güç ve 200 Nm tork üreten 1.0 EcoTSI DSG Style motor seçeneği var. Araç, 100 km’de ortalama 4.8 lt harcıyor. Arona’da Style, Xperience ve FR olmak üzere 3 farklı donanım seviyesi düşünülmüş. Fiyatı 235 bin liradan başlıyor.