26 Nisan 2024, Cuma Gazete Oksijen
10.09.2021 04:30

Tatil biter bakım başlar

Emanet gittiği evlerde alıştığı şartlar değişen bitkiler, talimata uygun sulansalar dahi çürüyebilir. Böyle bir manzara karşısında alabileceğiniz bir dizi önlem var

Sağ salim evlere döndük ama ya eşe dosta emanet bırakılan bitkiler nasıl döndüler?  Kimimiz komşuya, kimimiz anneye, kimimiz de apartman görevlisine bıraktık, bazımız bitkileri su dolu kovaya oturttuk, ki yapmayın demiştim!..  Genellikle emanet bırakılan bitkilerde yaşanan sorun bitkinin susuzluktan öleceği şartlanması ile bakan kişinin uyarılara rağmen suyu bol vermiş olması ya da giderken kovalara oturtulmuş saksılar. Yapraklarda kararmalar, sarkmalar, kaktüs ve diğer sukulentlerde dipten gelen morarmalar, yumuşamalar tam da fazla sulama göstergesi.  Emanet gittiği evlerde alıştığı şartlar değişmişse, kendi evinde olduğu halde tatil önlemi olarak perdeler çekilmişse, camlar kapanıp nemli, havasız, esintisiz ortamda ışığı azalmışsa veya aşırı sıcaklar yüzünden kısa bir yaz siestasına geçerek büyümesini durdurmuşsa, talimatlara uyularak sulanmış bitkiler de çürüyebiliyor. Yani konu sadece emanet edilen kişinin çok sulaması değil. Tropik türlerde kararmış, yırtılmış biraz pörsümüş yaprakların geniş bir alanı bu halde ise o yaprakları gövdeye bağlandığı yerden kesin. Ama bitkinin fotosentez yapabilmesi için bir miktar yaprağın bırakılması iyi olur. Eğer yaprağın büyük bir kısmı sağlam, sağında solunda estetik kararmalar varsa, bitkinin bütününde de yaprak sayısı az ise ben kesmiyorum. Bitkilerin bozulan yaprakları iyileşmez ama iyi bakılırsa yeni verdiği yapraklar yakışıklı olur.

Köklendirme meselesi

Kesilenleri suya koyup köklendirelim mi diyenlere ben uğraşmazdım diyorum. Zaten bitap düşmüş, ahı da vahı da kalmamış bir dalı uzunca bir süre köklensin diye pejmürde halde bir vazoda görmek ve şansınızı yine de denemek isterseniz neden olmasın? Suda köklense bile toprağa geçirmeden önce perlit ve torf karışımından ibaret olan çimlendirme harcı gibi isimlerle satılan hafif ve steril bir karışıma dikmek gerek. Sebebi suda oluşan tembel, beyaz köklerin yerine topraktan besin ve su alabilecek nitelikte kuvvetli kökler geliştirmesi için zaman tanımak. Sonrasında gerçek toprak karışımına geçirilebilir.  Aşırı sulanmış bitkilerin toprağının bir miktar kurumasına izin vermeli, eğer toprak hala çok ıslak ise birkaç yerinden köküne zarar vermeden pipet saplayarak (ucu dışarıda kalacak şekilde) toprağın havalanmasını sağlayabiliriz. Özellikle plastik saksıların diplerindeki toprak aşırı ıslaklıktan kurtulduğunda normal sulamaya dönebiliriz. Gövdede yumuşama ve çürüme oluşmuşsa toprağını değiştirmek iyi olur.  Kaktüs ve diğer sukulentlerde fazla sulama sebebiyle alttan yumuşama oluşmuş, bitki kendini taşıyamaz hale gelmişse çürüyen kısmı sağlam kısmından kesmek, keserken çürüyen kısımla bir miktar mesafe bırakmak lazım. Zira çürümeye sebep olan bakteriler daha yukarılara ulaşmış ve fakat çıplak gözle henüz görülmüyor olabilir. Buzdolabında tek kaldığı için altı yumuşamış, rengi bozulmuş bir domates veya salatalığı sağlam gözüken yerinden ısırdığınızda tadı bozuk olur ya, işte tam da onun gibi. O yüzden hemen çürük-sağlam sınırından değil de biraz yukarılardan keserek işi garantiye almak lazım. 

Tutup çekme testi

Kestiğiniz üst kısmın sulu kısmı kabuk bağlayıp kuruyuncaya kadar birkaç gün kenarda bekletip sonrasında taze bir toprak karışımına saplayabilirsiniz. Sukulentleri ben suda köklendirmeden direkt toprağa saplıyorum. Fazla sıcak ve güneşli olmayan bir yerde köklenene kadar zaman zaman toprağı nemlendirip köklerin su aramak için motive olmasını sağlıyorum. Bitkiyi tutup hafifçe yukarı doğru çekmeye çalıştığınızda toprağa tutunuyor ve gelmekte direniyorsa köklenmiş demektir.  Bundan sonra tatile çıkarken bitkinin şartlarını en az değiştirecek şekilde önlem almanız ve su dolu kovalara oturtmamanız rica olunur!