Bülten
Ne izleyelim?

Dijital platformlarda ne izleyelim? 
12 Nisan 2025, Cumartesi

The White Lotus bitti ama fırtınası sürüyor
The White Lotus'un üçüncü sezonu geride kaldı demek zor çünkü dizi bittikten sonra spoiler verme endişesi de ortadan kalktığı için hem dizi ekibi, hem izleyiciler hâlâ, durmadan diziden söz ediyor. Ekibin her bir üyesi program program gezerek, sanki bir savaştan çıkmışcasına, yedi ay boyunca Tayland’da yaşananları anlatıyor. Saxon’ın (Patrick Schwarzenegger) dizide okuduğu ve ‘aydınlandığı’ kitaplar yok satıyor, yeni sezon teorileri havada uçuşuyor, neredeyse bütün oyuncuların Emmy adayı olması gerektiği tartışılıyor…  

Kısaca ne yana baksak hâlâ her yer The White Lotus. Biz de bu furyaya dahil olalım bari: 
  • Üçüncü sezonun son üç bölümü, üç hafta üst üste izlenme rekoru kırdı ve finali 6.2 milyon kişi izledi. 
  • Dizinin yazarı, yönetmeni, yapımcısı Mike White, final bölümünden üç gün önce The New York Times’a artık dizinin müziğini yapmayacağını açıklayan Cristobal Tapia de Veer’e ateş püskürdü, bu yaptığının ‘bitch move’ olduğunu belirterek, kısaca ‘ne hali varsa görsün’ dedi. 
  • Mike White, ayrıca üçüncü sezon finalini sıkıcı bulanlara da "Siz sakın dördüncü sezonu izlemeyin o zaman” da dedi. 
  • Üç sezondur paçayı kurtarmayı başaran kötü koca, yaşlı çapkın Greg’i oynayan Jon Gries, bu sezonda da yer aldığını herkesten gizlemiş. Sadece karısının bildiği gerçeği en yakınlarından bile saklayan Gries, Filipinler’de bir dizi çekimine gittiğini söylemiş eşine dostuna. Karısının iş arkadaşlarından biri Filipinli çıkınca sürekli gidilecek, gezilecek yer önerileri almaya başlamış. Dizi başlayıp da ekranda görününce de, “Bana nasıl söylemezsin?” diyenlerden bir sürü sitem gelmiş. 
  • 90 dakikalık son bölümün asıl uzunluğu 2,5 saatmiş. Sosyal medyada 2,5 saatlik bölüm yayınlansın kampanyası yapanlar var. Atılan sahnelerin birinde Ratliff ailesinin uhrevi kızları Piper,  Greg’e şantaj yapıp 5 milyon dolarla otelden ayrılan Belinda’nın oğlu Zion’la sevişerek bekaretiyle Tayland’da vedalaşıyormuş. 
  • Ve, muhtemel bir spin-off haberi (ya da Mike White bizimle dalga geçiyor). Üstelik sahneleri durdurup inceleyen ‘hasta’ izleyiciler dışında kimse farketmedi. Belinda, Greg’le ilgili internet araştırması yaparken, ekranında beliren haberlerden biri de esrarengiz bir şekilde ölen ABD’li milyoner Tanya McQuoid ile ilgili bir yapım hazırlığının haberiydi. Hem Tanya’yı oynayan Jennifer Coolidge’in hem de ona hayran sayısız izleyicinin dilekleri gerçek olur belki, kimbilir. 
  • Sonuç olarak hiçbir sezon bu kadar çok konuşulmadı, bu kadar çok izlenmedi. The White Lotus, 15 Nisan’a kadar BluTV’de, 15 Nisan’dan itibaren de aynı adreste, eski BluTV, yeni Max’de olacak. 
Yine bir Blu TV/Max dizisi, yine bir final, yine bir sosyal medya fırtınası
Pittsburgh’de bir hastanenin acil servisinin 15 saatlik mesaisini kapsayan The Pitt de 15'inci bölümüyle bu hafta sezon finalini yaptı. Sıradan bir günde, sabah 7’den akşam 21’e kadar acil serviste görev yapan sağlık çalışanlarının nelerle karşılaştığının yanı sıra, ABD’nin sağlık politikasına dair de çok şey söyleyen dizi ikinci sezon onayını da aldı. 10 ay içinde çekimlerine başlanacak olan yeni sezon bir 4 Temmuz gününde geçecekmiş. 

Acil serviste saatlerce sıra bekledikten sonra sağlık görevlisinin suratını dağıtıp gidenlerden, eksik personele, eksik yatak sayısına, hatta aşı karşıtlığına kadar birçok soruna yer veren dizinin özellikle son birkaç bölümü nefes bile alamadan izleniyordu: Bir konser sırasında kalabalığa ateş açılıyor ve sayısız yaralı, ölü, zaten binbir eksikle mücadele eden hastaneye akın ediyor. Bütün doktorların, hemşirelerin, stajyerlerin müthiş örgütlü hayat kurtarma mücadeleleri sezonun bitmesine çok az kala sosyal medyada The Pitt fırtınası esmesine neden oldu. 

Servisin Başhekimi Doktor Robby’yi canlandıran Noah Wiley, bu ay birçok dergi kapağının yanı sıra, final öncesi çoğu sohbet programında da konuktu. Wiley’yi yıllar önce ER dizisinde işe yeni başlayan genç doktor olarak tanımış, gelişimine tanık olmuştuk. 

Dizi ayrıca kendi genç yıldızlarını da yarattı. Otizmli genç hekim Melissa King rolündeki Taylor Dearden en çok sevilen karakterlerden.(Bu arada kendisi Breaking Bad'in yıldızı Bryan Cranston’ın kızı). Bir sosyal medya kullanıcısı, Noah Wyle’nin ER’daki çaylaklık dönemi ile Dearden’ın The Pitt’teki ilk gününü harmanlamış.

Bu arada, kült hastane dizisi ER’ın yazarı Michael Crichton’ın mirasçılarının diziye ve Noah Wyle’ye açtığı dava sürüyor. Ayrıntıları şurada yazmıştık. 

Bu kadar ER andıktan sonra şu before/after fotoğrafını koymadan da geçmeyelim. George Clooney, Anthony Edwards ve Noah Wyle… eskiden ve şimdi. 

Son olarak, yine sosyal medyadan bir öneriyle The Pitt bahsini şimdilik kapatalım: “Tam olarak deneyimlemek için ilk izin günümde sabah 07.00’de ekran başına geçip, The Pitt’i hiç ara vermeden 15 saat boyunca izleyeceğim.” 

Neden olmasın? 


Ve platformlardaki en yenilerden bir demet
Harun Kubat’ın haftalık derlemesi de şöyle:

MUBI’den dört kısa film
Bug Diner (2024)
SXSW ve Sundance’ten ödülle dönen, Phoebe Jane Hart yönetmenliğindeki ABD yapımı bu kısa film;  ilişki sorunları yaşayan böcek ve hayvan müşterilere hizmet eden çöldeki bir restoranda yaşananları, sır dolu arzuların ortaya çıkışını anlatıyor.

Dinner in America (2020)
Kaçak bir punk ve onun grubuna karşı büyük bir takıntı geliştiren genç bir kadın arasında ortaya çıkan aşk, ikiliyi Amerika’nın ortabatısında etkileyici bir yolculuğa çıkarır.

Nun of Never! (2023)
Manastırda mutlu mesut yaşayan bir rahibe, topraktan çıkan bir adamın hayatına dahil oluşuyla tüm kontrolünü kaybeder. Finlandiya yapımı kısa film 15 Nisan Salı günü Mubi'de yayına girecek.

Toomas Beneath the Valley of the Wild Wolves (2019)
İşini kaybedince ailesini geçindirmek için jigolo olarak çalışmaya başlayan, genç ve yakışıklı bir kurt olan Toomas ile onun gizemli fantezisini keşfeden eşi Viivi’nin hayat hikâyesi. Estonya sinemasının başarılı animatörü Chintis Lundgren, kısa filmin yönetmen koltuğunda. Yapım 15 Nisan Salı platformda.

Netflix’e haftaya gelecek olanlardan bir seçki
The Glass Dome (2025)
Arkadaşının kızı kaybolunca arama çalışmalarına katılan kriminolog Lejla, kendini çocukken başına gelen travmatik kaçırılma olayı ile yüzleşirken bulacaktır. Suç, dram ve gerilim birleştiren İsveç yapımı sarsıcı bir dizi. (15 Nisan Salı)

Project Ufo (2025)
Polonya yapımı bu dramatik bilim kurgu dizisi, bir UFO görülme vakasını araştıran kendini beğenmiş bir televizyon sunucusu ile meraklı UFO bilimcisinin, aykırı görüşlerine dünyayı ikna etmeye çalışmalarını ele alıyor. (16 Nisan Çarşamba)

The Diamond Heist (2025)
Birleşik Krallık yapımı bu inanılmaz gerçek suç belgesel dizisinde, 2000 yılında Londra’daki bir grup suçlunun Millennium Dome'a düzenlediği soygun anlatılıyor. Soygunda elmas çalıp ardından da tekneyle kaçarlar. Fakat polis, peylerini bırakmaz. (16 Nisan Çarşamba) 

İstanbul Ansiklopedisi (2025)
İstanbul’a yeni taşınıp kimliğini keşfetmek isteyen genç bir kadın ve İstanbul’dan kurtulmayı hayal eden bir başka kadının ortak hayatları üzerine… Tereddüt Çizgisi, İki Şafak Arasında filmleriyle tanınan yönetmen Selman Nacar imzalı yeni dizinin kadrosunda Canan Ergüder, Helin Kandemir, Kaan Miraç Sezen, Tolga Tekin var. (17 Nisan Perşembe)

Ne İzleyelim? bültenimizi okuduğunuz için teşekkür ederiz!
Bu bülten size Gazete Oksijen bülten üyeliğiniz ve buradaki "eposta gönder" izniniz kapsamında iletilmiştir. Geri bildirimleriniz bizim için değerli. Bültenlerle ilgili geri bildirimlerinizi bulten@gazeteoksijen.com adresinden bizimle paylaşabilirsiniz.

BİZE KATILIN

Çerez Politikası   |   Gizlilik Politikası   |   İletişim   |   Reklam
Gazete Oksijen 2025 © Levent Mahallesi Karanfil Sokak No: 21, Beşiktaş, İstanbul
Siteye Geri Dön