Dost mu düşman mı?

Facebook "Instagram'ın genç kızları depresyona soktuğu" sonucuna varan araştırmayı kamuoyuna açıklamadığı gibi, ciddi uyarıları da hafife alıyor

'Beden imaj kaygısı' modern çağın bir sorunu ama hayatımıza bugün girmiş değil. Kötü örnekler daha önce dergilerle, gazetelerle, TV programlarıyla evlere giren 'sıfır  beden'ler, 'top model'lerdi, bugün ise Instagram ve TikTok fenomenleri. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla büyüyen tartışma, Facebook'un alt şirketi Instagram için hazırlatıp sümen altı ettiği araştırmayla alevlendi. Facebook 'önemsiz' gibi göstermeye çalıştığı raporu halktan ve özellikle istemiş olmalarına rağmen ABD Kongresi üyelerinden gizledi. The Wall Street Journal'ın haberleştirdiği raporda, Instagram'ın gençlerin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkisi şöyle anlatılıyor: - 2019'da yapılan bir araştırmaya göre, Instagram üç genç kızdan birinin olumsuz beden algısını daha da kötüleştiriyor.  - Gençler, yaşadıkları anksiyete ve depresyonun şiddetlenmesinden Instagram'ı sorumlu tutuyor. - 2020 tarihli araştırma, genç kızların yüzde 32'sinin bedenleriyle ilgili olumsuz duygular içinde olduklarını ve Instagram'ın bunu daha da kötüleştirdiğini söylüyor.  - İngiltere'de gençlerin yüzde 13'ü, ABD'de yüzde 6'sı Instagram yüzünden kendini öldürme isteği duyuyor. Raporda böylesine dikkat çekici ifadeler yer almasına rağmen, Facebook bu raporla ilgili herhangi bir adım atmadı. The Wall Street Journal'ın haberinin ardından uzun bir makale kaleme alan Instagram Topluluk Kuralları Başkanı Karina Newton ise izledikleri yolu savundu. 

'Sıkıntı bizde değil haberde'

Haberin olumsuz bir bakış açısıyla yazıldığını savunan Newton meselenin çok daha karmaşık olduğunu belirterek "Dünyada olumsuz sosyal karşılaştırmalar ve kaygılara ilişkin sorunlar olduğu için, sosyal medyada da var olacak" dedi. Newton önemli olanın sosyal medyanın nasıl kullanıldığı olduğunu ifade ederek "Bir genç bir gün arkadaşlarıyla bağlantı kurmaktan zevk alabilir, başka bir gün tam tersi duygular yaşayabilir" dedi. Newton Instagram'ın platformda maruz kalınan zorbalık, intihar, kendine zarar verme ve yeme bozuklukları sorunlarını çözmek için çalışmaya devam ettiğini de belirtti. Instagram'dan gelen açıklamada, gençlerin vücutlarından utanç duymalarına neden olan paylaşımlara değinilmiyor. Oysa meselenin özü tamamen bu ve yıllardır yapılan çok sayıda araştırma genç kızların 'beden imaj kaygısı'nın günden güne arttığını ortaya koyuyor. Eskiden daha az maruz kalınan "ideal kız" figürünün sosyal medyayla çok fazla görünür olması bunda önemli bir etken. Ayrıca bir de 'beğeni' meselesi var. İdeal olarak sunulan figürlerin beğeni havuzundan en büyük payları alan kişiler olması gençlerdeki öykünmeyi daha da artıyor. 

Yemek bozuklukları başlıyor

Avustralyalı bilim insanları Marika Tiggemann ve Amy Slater'ın 2013'te yaptıkları araştırmada vardıkları sonuç, sosyal medya araçlarının ergenlerin ve genç kızların beden algısını bozduğu yönünde. Çalışmaya göre olumsuz etkiler bununla kalmıyor, gençlerin sosyal medyada gördükleri figürlere benzeme isteği bir noktadan sonra yemek bozukluklarına ve sağlıksız beslenmelerine neden oluyor. Aradan geçen sekiz yılda sosyal medya kullanımındaki artışı hesaba katarak sorunun çapındaki genişlemeyi tahmin edebilmek mümkün.  Sosyal medya platformlarının 'geri bildirim toplamak' ve  'beğeni sayılarını gizlemek' gibi basit tedbirlerle çözebileceklerini sandıkları sorun, tüm bu olumsuzlukların ardından depresyon denilen son durağa varıyor. Facebook ise sorunu çözmekten çok uzakta olması bir yana, Instagram'ın 13 yaş altı çocuklara özel versiyonunu açmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Üç virüslü bir salgının ortasındayız