“NFT’yi küçümseyen pişman olur”
Cüneyt Özdemir’in tweet’ini, Saba Tümer’in kahkahasını binlerce dolara satın alan İzzet Pinto, gelen olumsuz tepkilere rağmen “Ben doğru yaptığımı biliyorum” diyor. Pinto asıl enerjisini ise kuracağı NFT platformuna harcıyor
NFT bir anda hayatımıza girdi, dudak uçuklatan rakamlara satılan dijital eserler herkesin ağzını sulandırdı. Bu çılgınlığın ortasında, Türkiye’den NFT satışı yapanların isimlerin yanında alım yapan bir kişi, İzzet Pinto öne çıktı. 15 yıl önce kurduğu Global Agency ile Türk dizilerini dünyaya pazarlayan Pinto, NFT’de büyük bir gelecek gördüğünü ve beş yıl sonra herkesin “Keşke ben de bu piyasaya girseydim” diyeceğini düşünüyor. İki tweet’e gözünü kırpmadan 170 bin lira ödeyen Pinto, NFT üzerine çalışmalarını Oksijen’e anlattı.
“Bir ay önce öğrendim”
Şu şakalar sizin de kulağınıza gelmeye başladı mı? “Dur ya eski mesajlarını, tweet’lerini silme. İzzet Pinto satın alıyor hepsini.” Süper, harika. Siz nasıl tanıştınız NFT ile ve nasıl bağlandınız? Mucizevi hikayeler vardır ya… Sanki yukarıdan birisi sana der ki al bu projeyi büyüt. 15 yıl önce Global Agency’yi kurduk ve çok güzel yerlere getirdik. Açıkçası yeni bir heyecan arıyordum. Bir ay önce NFT ile tanıştım ve haberleri okumaya başladım. Çok ilgimi çekti. Bu konuda ne yapabileceğimi düşünmeye ve uzmanlarla toplantılar yapmaya başladım. Kim bu uzmanlar? Genç program yazılımcıları, token üzerinden halka arz işlemleri yapan kişiler. Hem Türkiye’de hem yurt dışında. Cüneyt Özdemir tweet’ine teklif verme kararıı nasıl çıktı? 15 gün kadar önce “Bu tweet bir sanat eseridir” diye NFT’yi hafif alaya alan tweet’ini gördüm. Sonra da 1000 dolar teklif aldığını açıkladı. Altındaki yorumlarda herkes “Kim bu gerizekalı, kim veriyor bu parayı?” diye soruyordu. Dedim ki tamam, aradığım şeyi buldum. NFT işine girdiğimi bu şekilde duyuracağım.
Avans alıp tweet’e verdi
Yani bunu yeni işinizin bir tanıtım kampanyası olarak seçtiniz. NFT’yi duyurmak, fark ettirmek için saçma, çılgın hareketlerde bulunmanız lazım. Ben 1000 doları 1001 dolarla geçseydim ses getirmezdi. O nedenle Özdemir’in numarasını buldum, kendimi tanıttım ve 10 bin dolar vermek istediğimi söyledim. Site üzerinden alındığını söyledi. Ne sitesi, hayatımda yapmamışım ki. Almaya çalışıyorum, dijital cüzdan soruyor. Dijital cüzdan nedir bilmiyorum. Arkadaşımı aradım. Ethereum (bir dijital para kuru) alacağız, bankada yeterli param yok. Bizim finans müdüründen maaşımı erken istedim, gönderdi. Böylece 10 bin doları, 78 bin küsur lirayı denkleştirip tweet’i aldım. Canlı yayında satışı yaptı. Tanıştınız mı sonra? Hayır, bir daha konuşmadık. Canlı yayına çağırmadı, ben de aramadım açıkçası. Parayı bağışladı ve bunu yaparken bana teşekkür etti. Çok ses getirdi bu yaptığım. Nasıldı tepkiler genelde? Tanıdıklarımdan en çok “Deli misin” ve “Geri zekalı mısın?” laflarını duydum. Anladım ki insanlarda vizyon yok. Ben hayatım boyunca boşa para saçmadım. Bu işe giriyorum ve bunu duyurmak istedim. Bunun üzerine biraz ikna oldular. Para hayır işine bağışlandığı için epey destek gördüm. Satıştan bir gün sonra bir arkadaşım 15 bin dolar önerdi ama satmadım. Çünkü satılan ilk tweet, benim için çok değerli. Belki 100 bine satarım. Siz de o arkadaşınıza “Gerizekalı” demediniz inşallah. Hayır, aksine çok zeki olduğunu söyledim. Sonra Saba Tümer’in kahkahası geldi. Sosyal medyada kahkahasını satmak istediğini söyleyip beni etiketlemiş. Cüneyt Özdemir işini duyduğu ve beni tanıdığı için. Ben de aynı paraya alabileceğimi söyledim. Ama “Rekoru ben kırayım” diye ısrar etti, 90 bin olsun dedi. Kabul ettim. Bunu duyurmamızla beraber Twitter yıkıldı. “Saba Tümer artık kahkaha atarken İzzet Pinto’dan izin alacak” gibi yorumlar geldi. Aslında sonuçta resmiyette aldığımız şey, kahkahasını yazdığı bir tweet’ti. Aradan geçen bir haftada daha çok olumlu tepki gözlediniz mi? Dışarıdan gelen tepkilerde kesinlikle tebrikler arttı, olumsuz yorumlar azaldı. Ama etrafımdan negatif tepkiler çoğaldı. Ama ben doğru yaptığımı biliyorum. Ben bu işin milyar dolarlık olacağını düşünüyorum. Ve bu yola bu şekilde girdiğim için de çok şanslıyım. Ne yapacaksınız bu yolda? Çok büyük bir NFT platformu kuracağım. İnsanlar eserleri ve NFT’ye uyacak her varlığı buradan alıp satabilecek. Ekip kuruyorum. Marka tescilimizi yaptık, logomuz bile hazır. Çok hızlı ilerliyoruz. •
“Bundan önce 20 iş batırdım”
Kendinizden bir şeyi NFT platformunda satacak olsanız ne olurdu?? İki ay sonra kitabım çıkacak. Hayat hikayemi anlattım, kuzenim yazıyor. Nedir hikayeniz? Rahmetli babam beni bir antrenör gibi yetiştirdi. 8 yaşından itibaren pazarlarda satış yapmaya götürdü, halbuki varlıklı bir aileydik. Çok gençken ticarete atıldım. 20 yaşında Tayland’a taşındım ve beş yıl yaşadım. Babamla aram bozulunca dönmedim ve orada sokaklarda yattım. Günde 5 dolara çalıştım. Dönünce çok az paralara işler yaptıktan sonra bir arkadaşımdan aldığım borçla bu işe girdim ve bu noktadayım. Nasıl hissediyordunuz kendinizi o günlerde? Sürekli yumruk yiyip yere yığılan bir boksör gibi. 20 değişik iş batırdım, ilk başardığım iş televizyonculuk oldu. Ya NFT işi de batarsa? 15 yıldır Global Agency’de 150 projeyi temsil ettik ve hepsinde başarılı olduk.
“NFT işinin YouTube’u olacağız”
Cüneyt Özdemir’in tweet’ini ben de istediğim zaman açıp okuyabiliyorum. Elinizde somut olarak benden daha ileride bir şey yok. Bu 10 bin doları neye ödemiş oldunuz? Türkiye’de satılan ilk tweet olmasına ödedim. Bu bir değer. Zaten NFT, fikirle pazarlamayı birleştirince büyüyor. Örneğin bir tablo 10 bin dolar ediyor, boş tuvale yapıştırılan muz 100 bin dolar ediyor, ona 100 bin dolar veren kişi 1 milyon dolarlık tanıtım yapıyor. Yani aslında başka biri de bunu duyurmak için gelip benden iki katına bu tweet’i almak isteyebilir. Sizin şirkette ne alınıp satılacak? Örneğin bir şarkıcı, yeni şarkısının dijital haklarını açık artırmayla NFT platformunda satabilecek. Bu bir dijital tapu. Ve birçok şeyi buna bağlayabilirsiniz. Beni de heyecanlandıran bu. Siz Türk dizilerini ve formatlarını yurtdışına satan dev bir şirketin, Global Agency’nin kurucususunuz. Bu alana da temas ediyor NFT. Tabii. Örneğin Muhteşem Yüzyıl gibi bir markanın hiç yayınlanmamış bölümleri olduğunu varsayalım; açık artırmayla satın alınabilir, dünyaya satılabilir, hayranlara satılabilir. Orada yaratıcılık devreye giriyor. Beklentiniz nedir? Hem kendiniz hem de NFT piyasası hakkında? NFT’nin YouTube’u olacağız. ABD’de çok hızlı ilerliyor. Beş yıl sonra da herkes “Keşke ben de NFT işine girseydim” diyecek. Tıpkı bugün kriptopara pişmanlığı yaşayanlar gibi. Ama geç olacar. Her şey buradan satılacak. Belki noterler ortadan kalkacak. Ben dışarıya Türk dizisi satacağım dediğimde de bana deli demişlerdi. Ama şimdi biliyorum ki bir yıl sonra TEDx konuşmamda NFT’yi anlatacağım.