Avrupa yüz yüze eğitime nasıl geçti?

Batı dünyasında hükümetler salgınla mücadele kapsamında okulların açık veya kapalı tutulması konusunda farklı uygulamalara gitti. Fransa, İzlanda, İsviçre gibi ülkeler “Yüz yüze eğitim esastır” diyerek okulları çok kısa süre (6-9 hafta) kapalı tutarken Almanya ve İngiltere 20-25 hafta okul kapattı. Türkiye ise neredeyse 1.5 yıl yüz yüze eğitime ara verdi. Geçtiğimiz aya kadar dünyadaki 210 ülkenin yüzde 57’sinde okullar tamamen açık, yüzde 26’sında kısmen açık, yüzde 8’inde ara tatil, yüzde 9’unda ise kapalıydı.  İngiltere, okulları açma kararını en hızlı veren ülkelerden biri oldu. Öğrenciler Mart ayında sınıf arkadaşlarına kavuştu. Fransa’da Mayıs ayında, ABD’de ise Haziran başında yüz yüze eğitim başladı. İşte bazı Avrupa ülkelerinde yüz yüze eğitim konusunda alınan kararlar ve uygulanan önlemler:

Almanya

Salgınla mücadelede en önemli otorite olan Robert Koch Enstitüsü, yüz yüze eğitim sırasında bir sınıfta vaka görülmesi halinde tüm sınıfın karantinaya alınmasını önerdi. Ancak eyalet eğitim bakanları bu öneriyi reddetti. Eyaletler bu konuda farklı politika uyguluyor. Örneğin Kuzey Rehn Westfalya’da bir öğrencide korona vakasına rastlanması durumunda ön ya da arka sırasında bulunan öğrenci karantinaya alınıyor. Bavyera eyaletinde tüm okullara 100 milyon hızlı test kiti gönderildi. Okula giden her öğrenciye hafta en az bir kez Covid-19 testi uygulacak. Öğretmenlere ise haftada iki kez test yapılacak. 

İtalya

Avrupa’da okullarda koronavirüs önlemlerinin en sert uygulandığı ülke. Öğretmen ve okul personeli için aşı zorunlu. Aşı yaşı 12’ye düştüğü için okula gelmek isteyen öğrenciler ya aşı olmak ya da haftada iki kez test vermek zorunda. 12-18 yaş arasında 8 euro, 18 yaş üstü için 15 euro olan test ücretini ceplerinden ödemek zorundalar. Eğitim Bakanlığı bu kurallara uymayı reddeden öğretmenlerin 5 gün okula gelmemeleri durumunda sözleşmelerinin feshedileceğini duyurdu. İtalya’da öğretmenler arasında aşılama oranı yüzde 86. 

Fransa

Fransa’da okullar 2 Eylül’de açıldı. Bir sınıfta vaka görülürse aşısız öğrenciler evlerinde 7 gün karantinaya alınıyor uzaktan eğitime mecbur kalıyorlar. Sınıftaki aşılılar ise eğitime yüz yüze devam edebiliyor. İlkokul ve ortaokul öğretmenleri için haftada iki kez ve lise öğrencileri için gönüllü olarak haftada bir kez uygulanacak 64 milyon hızlı antijen testi okullara dağıtıldı. Aşı öğretmenlere ve okul çalışanlarına zorunlu değil ama öğretmenlerin yüzde 80’i aşılı. Aşılama yaşının 12’ye inmesinin ardından okulların hemen yanına 7 bin aşı merkezi kuruldu. 

Yunanistan

Aşılama oranı yüzde 70 olan öğretmenlerin okullar açılmadan önce aşılarını olması tavsiye edildi. Aşısız öğretmenler okullara ancak negatif test sonucu ibraz ederek girebilecek. Aşı olmayı reddeden öğretmenler maaş düşüşü, sözleşme feshi gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecek. Terfi ve maaş artışı sağlayan performans puanları da düşürülecek. 

İngiltere

Yüz yüze eğitime başlayacak tüm öğrencilere sömestr başlamasına bir hafta kala 5 gün arayla iki kez hızlı test yapıldı. Bir sınıfta pozitif vaka görülmesi durumunda o sınıf 10 gün boyunca uzaktan eğitime geçmek zorunda. Öğretmenlere aşı zorunlu değil. Eğitim Bakanlığı okullara 300 bin karbondioksit ölçer cihaz gönderdi. Böylece okullarda hangi bölümlerde havalandırmanın virüsün yayılmasına elverişli olacak kadar yetersiz olduğu tespit edildi. 

Hollanda

Haziran’dan bu yana anaokullar, ilkokullar ve özel okullarda yüz yüze eğitim başladı. Ortaöğretim kurumlarında ise öğrenciler ve eğitim personeli haftada iki kez hızlı antijen testlerini uygulayarak yüz yüze eğitime devam edebiliyor. Sadece liselerde maske zorunluluğu var.

Sınıflar 20 dakikada bir 5 dakika havalandırılmalı

Amsterdam Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu ve Okul Sağlığı Çalışma Grubu üyesi Dr. Tomris Cesuroğlu, okullarda alınması gereken tedbirleri maddeler halinde sıraladı:

• Çocuk sahibi herkes aşı olmalı.
• 12 yaş altının bulaştırıcılığı sanıldığından daha az. Bunu Avrupa’da tüm kış okulların açık olmasından anlayabiliriz. 
• En önemli önem sınıfların düzenli havalandırılması. Kışın bile 20 dakikada bir 5 dakika, pencere ve kapılar açılmalı. Havalandırma virüsün bulaşma riskini azaltıyor.
• Ateşi 38 derecenin üzerinde olan, burun akıntısı, boğaz ağrısı, öksürük ve solunum sıkıntısı belirtilerinden en az birine sahip olan çocuk veya yetişkin okula gitmemeli. 
• Çocukların sınıflarda maske takması sağlanmalı. Aşılı bile olsa yetişkinlerin maskeli olması çok önemli. Fakat maske kullanımı çocuklar için bahçede zorunlu olmamalı.
• Sınıf mevcutları 30’un altında tutulmalı. İlkokul seviyesinde vakalar az görülüyor. Burada liselere odaklanmak gerekiyor. Çünkü 12 yaş üstünde bulaş riski yetişkinlerle aynı. Bu yüzden aşı yaş grubu 12’ye düşürülmeli.