İşler çığırından çıkıyor...

Salgın Avrupa’da kontrolden çıktı. Avusturya aşısızları eve kapattı. Hollanda’da gece sokağa çıkmak yasaklandı. Almanya kapanmayı tartışıyor. Türkiye’de 14 milyon kişi aşı olmayı reddediyor.

Aşı karşıtlarının kırılamayan inadı, üçüncü doz aşılamada geç kalınması, erken aşı olanların antikorlarının aradan geçen süre içinde azalması nedeniyle Avrupa merkezli yeni bir vaka patlaması yaşanıyor. Aşı sayesinde ölümler geçen yılki kadar yüksek olmasa da vakaların yüksek seyretmesi salgını bitirme ve normale dönme umutlarını suya düşürdü.  Avrupa’da yaklaşan Noel öncesi çoğu ülkede vaka sayıları günlük 30-50 bin aralığına yükseldi. “Bir daha asla” denilen kapanmalar ve radikal tedbirler geri geliyor. İlk olarak aşı karşıtlığının en yüksek olduğu ülkelerden biri olan Avusturya’da aşı olmayı reddeden 2 milyondan fazla kişinin 10 gün süreyle sokağa çıkması yasaklandı. Polis, sokaklarda aşılı/aşısız kontrolü yapacak. Yasağı delenlere ağır para cezaları uygulanacak. Karara aykırı davrananlar 1450 euroya, işletmeler ise 3600 euroya kadar para cezasına çarptırılabilecek. Hemen ardından Hollanda 20.00’den sonra restoran ve barları kapattı. Almanya’da Haziran ayında günlük 219’a kadar gerileyen vaka sayısı 50 binleri geçti. 3 eyaletin sağlık bakanları OHAL’in uzatılıp kapanmaların geri gelmesi çağrısı yaptı. Berlin’de dışarıda yemek yemek sadece aşılılar için bir ayrıcalık haline geldi. 

Türkiye’de aşılama oranı yüzde 80 ama çoğunluk Sinovac 

Türkiye’de 18 yaş üzeri iki doz aşılama oranı yüzde 80 olmasına rağmen vaka sayıları 20-30 bin bandında, vefatlar da 200’lü rakamlarda seyretmeye devam ediyor. Yani salgında 6 ay öncesine, Mayıs ayına geri dönmüş durumdayız. Yüzde 80 rakamı aldatıcı olmasın, çünkü bu kişilerin çok büyük oranı erken aylarda Sinovac aşısı olanlar. Aşının 6 aylık koruma süresi düşünüldüğünde eğer üzerine 3’üncü doz olunmadıysa aslında çift doz aşılılar içerisinde görülen bu grubun bağışıklığı çok düşük seviyelere gerilemiş durumda ve virüse karşı korumasızlar.  Şimdiye dek Türkiye’de uygulanan 120 milyon doza yakın aşının yüzde 10’u, yani sadece 12 milyona yakın kısmı 3’üncü doz aşılar. Bu nedenle toplumsal bağışıklığa Türkiye, aynı Doğu Avrupa ülkeleri gibi çok uzak bir mesafede. Daha da vahimi, Türkiye’de halen aşı sırası kendisine gelmiş olmasına rağmen 14 milyon kişi birinci doz aşısını bile yaptırmamış durumda. Günlük aşılama kapasitemiz 1.5 milyon olmasına rağmen haftalardır 200 bin rakamı bile görülemiyor. Yapılan günlük aşıların içinde birinci doz aşı olanların sayısı ise 15-30 bin gibi çok çok düşük bir seviyede seyrediyor. 

ABD’de “üçüncü doz zorunlu olsun” tartışması

Beyaz Saray’ın özel sektöre aşı zorunluluğu getirme kararı yargıdan döndü. Biden yönetimi bu kez üçüncü doz aşıları zorunlu hale getirme planları yapıyor. Bilim insanlarının ‘bağışıklık her geçen gün azalıyor’ uyarılarını dikkate alarak 65 yaş ve üzerine üçüncü doz aşılamayı başlatan ABD’de bu grubun sadece yüzde 36’lık kısmı 3 doz aşılandı.

İngiltere’de “tam aşılı” tanımı üç doz olacak 

Nüfusunun çoğunluğunu Astrazeneca/Oxford aşısıyla aşılayan İngiltere’de koruyuculuğun hızla düşmesi ve üçüncü dozlarda gecikme nedeniyle Boris Johnson hükümeti ek dozu teşvik edecek bir karara imza atmaya hazırlanıyor. Buna göre sadece aşılıların yapabileceği seyahat, spor karşılaşmaları ve konserlere giriş gibi aktiviteler için şimdiye dek iki doz aşılı olmak yeterliydi. Ancak yeni alınacak kararla “tam aşılıların” 3 doz aşısını olmuş kişiler olarak tanımlanması hedefleniyor.

Aşı şirketleri saniyede bin dolar kazanıyor

Dünyada şimdiye dek 7.5 milyar dozdan fazla aşı yapıldı. Batılı ülkelerin tercihi çoğunlukla Pfizer/BioNTech ve Moderna gibi mRNA aşıları oldu. Bu şirketler yaptıkları milyar dolarlık anlaşmalar sayesinde tarihlerinin en yüksek kârlılık oranlarına ulaştı. Dakikada 65 bin dolar kâr ediyorlar. People’s Vaccine Alliance (PVA) tarafından yapılan hesaplamaya göre bu 3 şirketin vergi öncesi kârı bu yıl 34 milyar dolar olacak. Bu da saniyede bin dolar, dakikada 65 bin dolar ve günde 93.5 milyon dolara tekabül ediyor. 

Pfizer’den 95 yoksul ülkeye ilaç jesti

Merck tarafından Covid tedavisinde kullanılmak üzere üretilen ve ilk kullanım onayını İngiltere’den alan antiviral ilaç Molnupiravir’in ardından bu kez de Pfizer tarafından FAZ 2-3 testleri tamamlanan Paxlovid, isimli ilacın günde iki kez olmak üzere 5 gün kullanımında ağır hastalığı önlemede yüzde 90 etkili olduğu görüldü. Pfizer, Covid-19 ilacının 95 orta ve düşük gelir grubundaki ülkede jenerik üretimine yeşil ışık yaktı. Uluslararası İlaç Patent Havuzu (MPP) ile “gönüllü lisans anlaşması” imzaladığı duyuruldu. Ancak Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü, Arjantin ve Çin gibi ülkelerin anlaşma dışında bırakılmasını eleştirdi.
Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Üç virüslü bir salgının ortasındayız