Dünyada sakız satışları 2020’de dibe vurdu. Çünkü maske arkasındaki ağız kokusu artık kimsenin umrunda değildi. Bu yılın başından itibaren sakız satışlarında yaşanan artış normalleşmenin belirtisi olarak kabul edilebilir ama Covid-19’un beynimizde yarattığı travma o kadar hızlı atlatılmayacak gibi görünüyor. Sadece aile ve arkadaş ilişkilerimiz değil, işimiz, okul hayatımız, günlük rutinlerimiz her şey değişti. Tabi akıl sağlığımız da bundan etkilendi. Washington Post’un anketine göre stres seviyeleri 2009 finansal krizinden bile daha yüksek seviyede. 18 ay önceki halimizden hepimiz çok daha farklıyız.
Unutkanlık, yorgunluk, stres
Salgının pik yaptığı 2020’nin kış aylarında ABD’lilerin yüzde 40’ı anksiyete ya da depresyon belirtileri gösteriyordu. Şimdi bu rakam yüzde 30’lara düşse de bu her 3 kişiden birinin akıl sağlığının salgından etkilendiği anlamına geliyor. Sadece depresyon da değil, unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu, genel yorgunluk ve stres hali hepimizi esir aldı.
Lancet dergisine göre Covid geçiren her 5 hastadan biri 3 ay içinde anksiyete, uykusuzluk ve unutkanlık gibi sorunlarla baş etmek zorunda kalıyor. Peki ya hastalıktan kaçmayı başarıp virüsü kapma endişesini sürekli yaşayanlar? Beyin stresle baş etmek için kortisol adı verilen bir hormon salgılar. Küçük dozlarda bu hormon kalp atışlarını, solunumu düzenleyerek beynin stresle baş etmesini sağlar. Ancak salgın gibi uzun ve kronik stres zamanlarında sürekli kortisol salgılanması depresyon, anksiyete, unutkanlık ve dikkatsizlik gibi sorunlara yol açıyor.
Peki beyin salgın psikolojisinden nasıl etkileniyor? Kronik stresten en çok etkilenen beyin bölgelerinin başında hafıza ve ruh haline yön veren hippocampus bölgesi geliyor. Aylarca kortisole maruz kalan bu bölgede hücreler tahrip oluyor ve küçülme başlıyor. Küçülen hippocampus da depresyonun en önemli belirtisi.
Kronik stresin zarar verdiği diğer bölgeler ise beynin yönetim merkezi olan prefrontal cortex ile ve korku ve anksiyeteyi yöneten amigdala. Uzun süreli kortisol salgısı, prefrontal cortex’in amigdala üzerindeki kontrolü yitirmesine sebep oluyor. Kontrolsüz kaygılara ve korkulara merhaba diyebilirsiniz.
Pandeminin yarattığı beyin karmaşası ayrıca prefrontal cortex’in öğrenme, hafıza ve konsantrasyon işlevlerini de sağlıklı yerine getirememesine sebep oluyor.
Beynimizi eski haline nasıl döndüreceğiz? MIT uzmanların önerileri şöyle: Dışarı çıkın ve sosyalleşin. Bu beyninizin birçok bölgesinde yeni bağlantılar oluşmasını sağlayacak. Egzersiz yapın. Beyinde yeni nöronlar oluşumuna katkı yapıyor.
Bir terapistten yardım almaktan çekinmeyin.
Pandemi süresince yapamadığınız birçok aktiviteyi yeniden hayatınıza eklemeye başlayın. Bir müzeye ya da açık hava konserine gidin.
Hiçbir şey yapamıyorsanız gün içinde sık sık derin derin nefesler alın. Buna yardımcı olması için Covid Coach, Clarity ve benzeri telefon aplikasyonları kullanabilirsiniz.