‘Koronavirüs Çin’deki laboratuvardan sızdı’ iddiası güç kazanıyor
Dünyanın önde gelen 18 biyoloğu, geçen hafta bir bildiriyle “Covid-19 Wuhan Viroloji Entsitüsü’nden sızmış laboratuvar üretimi bir virüs olabilir” iddiasını ortaya atmıştı. Bu kez Wall Street Journal, konuyu manşetine taşıdı ve çok şaşırtıcı bilgiler paylaştı
Prestijli bilim dergilerinden Science, geçen hafta aralarında dünyanın en önemli koronavirüs araştırmacısı olarak kabul edilen Prof. Ralph Baric dahil 18 biyoloğun imzasını taşıyan bir mektup yayınladı. Biyologlar “Covid-19’un kaynağı konusunda yeni bir araştırma yapılmalı ve Çin’deki tüm laboratuvarlar kayıtlarını açmalı. Bu virüsün laboratuvardan sızmış olduğuna yönelik iddialar ciddi” çağrısı yaptı. Mektupta imzası olan biyologlara göre Covid-19’un çıkış noktası olan Çin’in Wuhan kentinin, aynı zamanda uzun yıllardır yarasalarda Covid-19 benzeri koronavirüsleri inceleyen en önemli genetik araştırma laboratuvarına ev sahipliği yapması tesadüf olamazdı.
Yüksek lisans tezinden açığa çıktı
İşte bu çağrı yine çok prestijli bir yayın organında karşılık buldu. 2.8 milyon tirajla dünyada karar vericilerin en çok referans aldığı gazetelerden biri olan Wall Street Journal konuyla ilgili iddiaları manşetine taşıdı. Habere göre 2012 yılının Nisan ayında bir bakır madeninde görev yapan 6 işçi, içeride birikmiş yarasa pisliklerini temizledikten sonra gizemli bir hastalığa yakalandı. 3’ü hayatını kaybetti. 30-63 yaş arasındaki işçilerin gösterdikleri semptomlar ve tomografi görüntüleri, tıpkı Covid-19’a benziyordu. Tek fark ise öksürükte kan görülmesiydi. Çin bu madeni daha sonra kapattı. Bu arada aynı madende çalışan 4 madencide de SARS antikorları keşfedildi (Covid-19’un tıp literatüründeki adı SARS‑CoV‑2). Doktorlar madencilerin ölüm nedenini belirleyemeyince Wuhan Viroloji Enstitüsü uzmanları çağrıldı. Çinli virologlar madendeki yarasalardan aldıkları örneklerde çok sayıda koronavirüslere rastladılar. İşte incelenmek için Enstitü’ye getirilen ve belki de yıllarca üzerinde çalışılan bu koronavirüslerden birinin kazayla ya da dikkatsizlikten dışarıya sızmış olabileceği belirtiliyor. Çünkü madencilerin ölümüyle ilgili aradan 9 yıl geçmiş olmasına rağmen halen net bir yanıt verilebilmiş değil.
Gizemli hastalık istihbarat raporunda
Dahası, 2019 yılının Kasım ayında Wuhan Viroloji Enstitüsü’nde görev yapan 3 araştırmacının yine gizemli bir hastalık nedeniyle hastanede tedavi gördüğüne ilişkin bir ABD istihbarat raporu olduğu ortaya çıktı. Ancak bu raporun güvenirliği konusunda farklı iddialar ortaya atıldı. Beyaz Saray, “Bu raporun kaynağı yabancı ve doğrulamak için daha çok bilgiye ihtiyaç var” açıklaması yaptı. Oysa ki Ocak ayında ABD Dışişleri Bakanlığı, “2019’un sonbaharında bazı Çinli uzmanların Covid-19 ve mevsimsel grip benzeri belirtilerle hastalandıklarını biliyoruz” demişti. Wuhan Viroloji Enstitüsü’nın Başkanı, yarasalar üzerindeki çalışmaları nedeniyle ‘Yarasa Kadın’ olarak bilinen Dr. Shi Zhengli, geçen hafta “Bu iddialar tamamen asılsız ve dünyada pandemiyle mücadeleye zarar veriyor” demiş, kayıtların açılması talebine ise, “Kesinlikle kabul edilemez. Kim olmayan bir delili onlara gösterebilir ki?” diye tepki göstermişti.
Madene yaklaşılamıyor
Dünya Sağlık Örgütü’nden bir grup uzman bir süre önce virüsün kaynağını bulmak için Çin’de araştırma yapmış, ardından 313 sayfalık bir rapor hazırlamıştı. Virüsün Viroloji Enstitüsü’nden sızmış olabileceği iddiası, ‘zayıf bir ihtimal’ olarak raporda yer almıştı. Ancak daha sonra DSÖ uzmanlarının enstitüde ancak 3 saat kalabildiği, Çinliler’in daha fazla araştırmaya izin vermediği ortaya çıkmıştı. Dünya Sağlık Örgütü Genel Sekreteri Tedros Adhanom Ghebreyesus son iddialar üzerire Çin’e yeni bir heyet göndermeyi önerdi. Beyaz Saray da ‘geniş bir araştırma’ yapılmasını talep etti. Ancak DSÖ’nün karar mekanizması olan Dünya Sağlık Asamblesi’nin bu tür bir araştırmaya onay vermesi gerekiyor ve Çin’in burada veto hakkı var. Pekin yönetimi, laboratuvar iddialarını şiddetle reddederek DSÖ’nün asıl virüsün Çin sınırları dışında, hatta ABD’de ilk kez ortaya çıktığına ilişkin iddiaları incelemesi gerektiğini söylüyor. Çinli yetkililer aynı zamanda maden bölgesine giriş çıkışları da tamamen kapatmış durumda. Bağımsız araştırmacıların maden çevresinde inceleme yapmasına izin verilmiyor. Gazetecilerin de bölgeye girişleri bölgede vahşi filler olduğu gerekçesiyle engelleniyor. WSJ muhabiri madene bisikletle ulaşmayı başardıktan sonra polis tarafından durdurulup 5 saat sorgulandı. Köylülere de madenle ilgili hiçbir bilgiyi yabancılarla konuşmamaları tembihlendi.