Türkler’in yüzde 31’i ‘Ben koronaya yakalanmam’ diyor

Ipsos’un salgının başından bu yana belirli aralıklarla tekrarladığı araştırmanın sonuncusunda ilginç sonuçlar var

Koronavirüse yakalanmayacağını düşünenlerin oranı Haziran’da yüzde 25’ti, son hafta yüzde 31’e çıktı. Diğer bir ifadeyle toplumun yaklaşık üçte biri kendini salgın çemberinin dışında görüyor. Veriyi değerlendiren Ipsos uzmanları, bu durumun sadece aşının uygulanmaya başlanmasıyla açıklanamayacağını, çünkü aşı kullanıma hazır olmadan önce de benzer bir algıya tanıklık edildiğini belirtiyor.  Toplumun çok büyük bir bölümünün salgına ilişkin haberlere yönelik ilgisi devam ediyor. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı günlük koronavirüs sayıları da vatandaşların yakından takip ettiği verilerden birisi. Bu oran vaka sayılarının çok yüksek olduğu Kasım döneminde yüzde 81’e kadar yükselmişti ama 10 puanlık azalışa rağmen çoğunluğun takip ettiği bir veri olmaya devam ediyor. Son hafta toplumun yüzde 72’si bu tür istatistiki verileri günlük olarak izlediklerini ifade ediyor.  Koronavirüsle mücadelenin iyi gittiğini düşünenlerin sayısı artıyor. Kasım 2020’de toplumun yüzde 72’si mücadelenin kötü gittiği kanaatine sahipti,  sadece yüzde 23’ü iyi gittiğini düşünüyordu. 15-19 Ocak 2021 döneminde bu konuda bireylerin yüzde 62’si olumlu, yüzde 27’si ise olumsuz değerlendirme yaptı.

Maske kullanımı tamam

Temmuz ayı başından bu yana bireylere diğer vatandaşları ne sıklıkla maske kullanırken görüyorsunuz sorusu yöneltildi. Yaz ortasında toplumun yarısı diğer vatandaşları nadiren maske takarken gördüklerini ifade ediyordu. Bu oran zaman içinde azaldı ve Ocak ortasına gelindiğinde yüzde 15’e kadar indi. İlk kez vatandaşlar, diğer vatandaşların maske kullanımlarına bu kadar iyi not veriyor. Maske zorunluluğu toplumun büyük kesiminin desteklediği bir kamusal önlem olarak öne çıkıyor. Vatandaşların yüzde 85’i maske kullanmayı artık olağan gördüklerini ifade ediyor. Karşı çıkanlar ise sadece yüzde 7.

En hızlı yayılan Korona varyantı Güney Afrika’da  

Salgında şimdiye dek virüsün 10 binden fazla mutasyonu tespit edildi. Ancak bunlardan en korkutucu olanları İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya varyantları oldu. Çünkü her üç varyantın da hastalığın daha hızlı yayılmasına sebep olduğu görüldü. Şimdi bilim dünyası bunlardan en korkutucu olanının Güney Afrika’daki 501Y.V2 isimli varyant olduğunu belirtiyor. Son 1 hafta içinde bu mutasyon virüs üzerinde yapılan araştırmalar, daha önce hastalığı geçirmiş kişilerden alınan antikorların bu virüsü engellemekte yeterince başarılı olamadığını gösterdi. Bu da aşıların bu yeni varyant üzerinde etkisini de tartışmalı hale getirdi. Şimdi uzmanlar aşılarla ortaya çıkan antikorları Güney Afrika varyantı üzerinde teste tabi tutacak. Pfizer-Biontech aşısını geliştiren Uğur Şahin, “Mutasyonlar bu aşıyı etkisiz hale getirse bile 6 hafta içinde yeni aşıyı üretebiliriz” demişti.

Yüksek nem olan evde koronavirüs yaşamıyor

Kısıtlamalar ve sokağa çıkma yasakları nedeniyle zamanımızın yüzde 90’ını kapalı kapılar ardında geçiriyoruz. Yapılan son araştırmalar ev içindeki sıcaklık ve nem oranlarının virüsün kapalı kapılar ardında yayılmasında kritik olduğunu ortaya koydu. Virüs, 10 derece gibi düşük ısı ve yüzde 40 gibi düşük nem olan yerlerde 24 saat canlı kalırken, 27 derece ve yüzde 65 nem olan ortamlarda sadece 90 dakika canlı kalıyor.
Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Üç virüslü bir salgının ortasındayız