ABD Dışişleri Bakanı Blinken, gıda güvensizliğine maruz kalanların son 5 yılda yüzde 50'den fazla arttığını söyledi

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD'nin ev sahipliği yaptığı Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde bakanlar seviyesinde düzenlenen "Küresel Gıda Güvenliği" toplantısında açıklamalarda bulundu.

Gıda güvenliği krizinin kısmen salgın hastalık ve artan iklim krizinden dolayı yıllardır büyüyen bir sorun olduğunu dile getiren Blinken, "2016 ile 2021 arasında akut gıda güvensizliği yaşayan, yani bir kişinin yeterli gıda alamamasından dolayı hayatının tehlikeye düştüğü seviyede olanların sayısı, 108 milyondan 161 milyona fırladı" dedi.

ABD'li bakan, bunun Rusya'nın Ukrayna'ya saldırılarından önceki durum olduğuna dikkati çekerek, Dünya Bankası verilerine göre, Rusya-Ukrayna savaşının 40 milyon insanı daha gıda güvensizliğine sürüklediğine işaret etti.

Rusya-Ukrayna savaşının küresel gıda krizine yol açan faktörlerin etkilerini daha fazla hissedilebilir kıldığına vurgu yapan Blinken, bu toplantının bir an önce küresel çapta eyleme geçmek için önemli olduğunu ifade etti.

ABD'nin küresel gıda krizine yönelik dört önerisinin bulunduğunu dile getiren Blinken, bunlardan birinin ülkelerin gıda konularına odaklanan insani yardım organizasyonlarına destekleri artırması ve onların bıraktığı boşlukları doldurması olduğunu belirtti.

Diğer bir önerilerinin de küresel çapta gübre azlığına odaklanılması gerektiği olduğunu aktaran Blinken, "Afrika'da gübre fiyatları salgından bu yana dört katına çıktı. Rusya'nın Ukrayna işgaliyle bu daha da yükseğe fırladı. Bununla mücadelenin bir yolu, ülkelerin daha çok gübre üretmesi için teşvikler yaratmasıdır ki ABD, ülkedeki üretimi artırmak için 500 milyon dolar teşvik vaadinde bulundu" dedi.

Blinken, üçüncü önerilerinin ise tarımsal üretim kapasitelerine yönelik yatırımları artırmak olduğunu belirterek, ABD'nin 35 ülkeye bu konuda 5 yılda toplam 5 milyar dolar yatırım yapacağını söyledi.

ABD'li bakan, dördüncü önerilerinin de yoksul veya risk altındaki toplumlara bu krizden az etkilenmeleri için finansal yardımın yapılması olduğunu kaydetti.