Almanya'da aylık 10 euroluk emeklilik paketi kriz yarattı
Almanya’da yaşlanan nüfus, kamu emeklilik sistemini tehdit ediyor. Hükümet çözümü, çocuklara yönelik 10 euroluk hisse senedi teşviğinde arayarak sistemin geleceğini kurtarmak istiyor
Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’in gençlere kamu emeklilik sistemine güvenmemeleri ve küçük miktarlarda da olsa düzenli olarak borsaya yatırım yapmaları çağrısı sendikaların sert tepkisini çekti.
Ülkenin en güçlü sendikalarından IG Metall, Merz’in yaklaşımını “gerçeklikten kopuk ve tehlikeli” olarak nitelendirdi. Sendika, hisse senedine dayalı özel emeklilik planları yerine mevcut kamu sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini savundu.
Geçmişten günümüze uzanan sistem artık tehlikede
Otto von Bismarck tarafından 1889’da kurulan kamu emeklilik sistemi savaşlar ve krizlerden sağ çıkmayı başardı. Ancak şimdi, yaşlanan ve küçülen iş gücü nedeniyle tarihin en büyük sınavıyla karşı karşıya.
Köln Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü’ne (IW) göre, 2036’ya kadar 19,5 milyon “baby boomer” kuşağı emekli olacak, iş gücüne ise yalnızca 12,5 milyon genç katılacak.
Bu tablo, iş gücünde yüzde 9’luk bir daralma anlamına geliyor. 2040 itibarıyla 100 çalışanın 41 emekliyi finanse etmesi gerekecek. Bugün bu oran 30’da kalıyor.
Devletin yükü artıyor
Merz’in merkez sol koalisyonu radikal bir reforma yanaşmıyor. Bunun yerine haneleri, devlet emekliliğini tamamlayıcı “sermaye destekli, özel yönetilen tasarruf hesaplarına” yönlendirmeye çalışıyor.
Hükümet, 6 ila 18 yaş arasındaki çocuklar için yeni bir teşvik paketi açıkladı. Aileler, gelecek yıldan itibaren her çocuk için aylık 10 euro alarak bu parayı hisse senedi tasarruf planına yatırabilecek. Fonlar, çocuklar emeklilik yaşına ulaşana kadar kilitli olacak.
'Emeklilik saati tıklıyor'
Almanya'da her yıl federal bütçenin yaklaşık dörtte biri emeklilere gidiyor. 2024’te 117,9 milyar euro emeklilik sistemindeki açıkları kapatmak için harcandı. Federal Sayıştay, mevcut politikaların bu yükü daha da artıracağı uyarısında bulundu.
Ekonomi Uzmanları Konseyi, mevcut kurallarla hem emekli maaşlarının düşeceğini hem de prim oranlarının keskin biçimde artacağını defalarca dile getirdi.
Bugün Almanya’da yetişkinlerin yalnızca yüzde 17’si hisse senedi veya yatırım fonuna sahip. Bu oran İngiltere’de yüzde 39, ABD’de ise yüzde 62. Frankfurt Üniversitesi’nden Prof. Andreas Hackethal’a göre bu durum, devletin yıllardır emekliliği “güvenli” olarak sunmasından kaynaklanıyor.
'Erken başlangıç planı'
Maliye Bakanlığı, aylık 10 euroluk katkı programını “öncelik” olarak tanımlıyor. Yıllık maliyetin yaklaşık 1,5 milyar euroluk olacağı hesaplanıyor. CDU Genel Sekreteri Carsten Linnemann, “Genç nesli sermaye piyasasıyla erken yaşta tanıştırmak istiyoruz. Bu sistem zamanla emeklilik açığını hafifletecek” dedi.
Bu planın fikir babası, Kaliforniya Üniversitesi’nden Davranışsal Finans Profesörü Ulrike Malmendier. Malmendier, “Çeşitlendirilmiş bir portföye uzun vadeli yatırımda makul getiriler neredeyse garanti. Ancak Almanya’da çoğu insan bunu anlamıyor. Deneyim yoluyla öğrenmeleri daha iyi olur” diye konuştu.
'Yatırım kültürü eksik'
Alman hanelerinin toplam 9 trilyon euroluk finansal varlığı bulunuyor. Bunun yüzde 37’si düşük getirili nakit ve banka mevduatlarında tutuluyor.
Mayıs ayında yapılan bir ankette Almanların yüzde 49’u yatırımda düşük riski öncelikli gördüğünü, yalnızca yüzde 14’ünün yüksek getiri peşinde olduğunu söyledi.
Berlin merkezli Trade Republic’in kurucusu Christian Hecker, “Emeklilik açığını kapatmak için yılda yüzde 6-8 getiriye ihtiyaç var” uyarısında bulundu.
Hükümetin planına göre, 10 euroluk katkı yıllık ortalama yüzde 7 getiriyle 50 yıl sonra yaklaşık 65 bin euroya ulaşabilir. Ancak yıllık yüzde 2 enflasyon, reel değeri üçte iki oranında azaltabilir. Envestor şirketinin CEO’su Ali Masarwah, bu nedenle planı “sembolik bir politika” olarak nitelendirdi.
Önceki deneyimler başarısız
Almanya’nın daha önceki özel emeklilik girişimleri başarısız oldu. 2002’de tanıtılan ve “Riester emekliliği” olarak bilinen plan, yüksek maliyetler ve düşük performans nedeniyle eleştirildi. Satılan 15 milyon poliçenin dörtte biri bugün “sahipsiz” durumda.
Malmendier, Merz hükümetinin bu kez doğru adımlar atması gerektiğini vurguladı:
'Riester ile büyük hata yaptık. Kaç kez daha şansımız olur bilmiyorum. Bu kez yanlış yapma lüksümüz yok'