Almanya seçimleri sürprize açık

Seçime haftalar kala Almanya’da ibre sürekli değişiyor. Ülke, II. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez üçlü koalisyon tecrübesi dahi yaşayabilir. Avrupa, Şansölye Angela Merkel’in koltuğuna kimin oturacağını merak ediyor

Erika Solomon 
Almanya’da Angela Merkel’den sonraki şansölyeyi belirleyecek seçimlere sadece bir ay kalmışken, şansölyenin partisinin kesin gözüyle bakılan zaferi tehlikede. Hıristiyan Demokratlar (CDU) elindeki büyük avantajı kaybetti ve şu anda seçimler her sonuca açık. Merkez solda yer alan Sosyal Demokrat Parti (SPD) liderliğinde bir hükümet kurulma ihtimali artıyor.  Merkel’in merkez sağ Hıristiyan Demokratlarının adayı Armin Laschet’in üzerinde büyük baskı var. Laschet’ten seçim kampanyasında vites artırması bekleniyor; aksi halde partisi son 70 yılın en kötü sonuçlarıyla karşı karşıya kalabilir.  Almanya uzmanlarına göre bu seçimlerde ilk kez sol eğilimli bir koalisyon kurulması mümkün; hatta CDU tamamen dışarıda kalabilir. Kaygının sebebi, 15 yıldır ilk kez Sosyal Demokratların anketlerde öne geçmesi. Forsa’nın son anketinde SPD yüzde 23, CDU ise yüzde 22 seviyesinde görünüyor. Bahis piyasası ise 26 Eylül’deki seçimin ardından kurulacak hükümetin başında SPD’nin bulunma ihtimaline 1’e 2 veriyor.

CDU 10 puan kaybetti

Forsa araştırma şirketinin baş analisti Peter Matuschek, son federal seçimlerden bu yana CDU’nun yaklaşık 10 puan gerilediğini kaydederken, “Burada çarpıcı olan, SPD’nin göreli başarısından ziyade CDU’nun zayıflığı” diyor. “Rakamlara bakınca, yüzde 23’lük oran SPD için önceki seçimlerde bile büyük başarı sayılmazdı.” SPD son federal seçimlerde tarihinin en kötü sonuçlarından birini almış ve CDU’nun küçük ortağı olmuştu. Şu anki oy oranı o seviyenin sadece üç puan üzerinde.

Küçük ortak umutsuz

Yarışın kızışmasıyla birlikte, Almanya’da II. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez üç partili bir koalisyon ihtimali var. Anketlerde istikrarlı bir biçimde üçüncü sırayı alan Yeşiller Partisi’nin hükümette bulunma ihtimali yüksek. Dördüncü sırada görünen, iş dünyasına yakın Hür Demokrat Parti (FDP) ise CDU-Yeşiller-FDP veya SPD-Yeşiller-FDP koalisyonundaki belirleyici son aktör olabilir. CDU’nun kardeş partisi olan Hıristiyan Sosyal Birliği’nin başkanı Markus Söder, Salı günü Bloomberg’e yaptığı açıklamada “Doğrusu birkaç hafta önce olsa çıtayı daha yükseğe koyardım” diye konuştu. “Durum gitgide kötüleşiyor; kabul etmek gerekir ki başarı şansımız gerçekçi görünmüyor.”

SPD Yeşiller’i geçti

SPD’nin adayı Olaf Scholz anketlere göre yüzde 35 destek görüyor. Sosyal Demokratların şansının artmasında büyük payı var.  Scholz, Merkel’in maliye bakanı olarak ekonomiyi pandemiden düze çıkarmayı başardı. Üstelik hükümet tecrübesi bakımından hem ülkedeki en büyük eyaletin valisi Laschet’in, hem de Yeşillerin adayı Annalena Baerbock’un önünde. Anketlerde Laschet yüzde 11, Baerbock ise yüzde 15 seviyesinde görünüyor. Ne var ki hala en popüler şansölye adayı, yüzde 44’le “yukarıdakilerden hiçbiri.”  Merkel partisindeki bariz gerilemeyi önemsiz gösterme derdinde. Salı günü yaptığı açıklamada, “İyi bir sonuç almak için her gün çalışmaya devam edeceğiz; her gün anketlere bakmıyoruz” diye konuştu.  Laschet’in kampanyası sönük geçiyor. Üstelik şansı da çok yaver gitmiyor. Temmuz ayında yaşanan ve 180’den fazla kişinin ölümüne yol açan seller sonrasında, cumhurbaşkanının hayatını kaybedenler için yaptığı konuşma sırasında kameralara gülerken yakalandı.  Merkez sağda yeniden su yüzüne çıkan bölünme de işleri zorlaştırıyor. Söder başlangıçta aday olmak istiyordu ama popülerliğine karşın CDU liderleri tarafından geri çevrildi. Çarşamba günü Civey’in yayınladığı ankete göre, CDU-CSU destekçilerinin yüzde 70’i hala Laschet’in yerine Söder’i görmek istiyor. Fakat Söder bu seçeneğin söz konusu olmadığını söyledi.  Söder şimdilerde Laschet’in safında atağa geçti ve SPD yönetimindeki bir hükümetin “korkunç borçlanmaya” yol açacağını iddia ediyor. Salı günü, Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü’ne konuşan Laschet ise Yeşillerin ve Sosyal Demokratların istihdam yerine iklim değişikliği politikalarına öncelik vererek “toplumsal barışı” tehdit ettiğini söyledi. Ama CDU’nun diğer liderleri bu salvoları yeterli görmüyor. Merkel sonrası dönemde partinin hangi fikirleri savunacağını seçmenlere daha iyi anlatmak gerektiğini düşünüyorlar.  Saksonya’nın Hıristiyan Demokrat Başbakanı Michael Kretschmer süreç hakkında şöyle konuştu: “Yeniden başlat düğmesine basmamız gerekiyor. Seçim süreci ilk günden beri baştan savma bir şekilde yürütülüyor.” ©️ The Financial Times
Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Üç virüslü bir salgının ortasındayız