Erdoğan, Trump'la görüşecek | NATO liderleri Lahey'de toplanıyor
İran gerilimi ve Rusya tehdidinin gölgesinde toplanan NATO zirvesi, ikinci kez seçilen ABD Başkanı Donald Trump’ın katılımıyla kritik bir sınav veriyor
İran’ın Katar’daki ABD üssüne yönelik füze saldırısının ardından yaşanan “sınırlı” misillemeler sonrası İsrail ile ateşkes ilan edildi. Bu dönemde düzenlenen NATO zirvesi, yalnızca Ortadoğu’daki gerilimlerle değil, aynı zamanda Avrupa’nın güvenlik mimarisi açısından da kritik bir dönemeçte gerçekleşiyor.
Rusya’nın Ukrayna’daki işgali dördüncü yılına yaklaşırken, Moskova’nın agresif tutumu zirvenin arka planında etkisini hissettirmeye devam ediyor. Askeri uzmanlar bu toplantıyı Soğuk Savaş döneminden beri gerçekleştirilen en kritik toplantı olarak nitelendiriyor.
Erdoğan Trump'la görüşecek
Konuyla ilgili bilgi sahibi kişilerin Bloomberg'e aktardığına göre; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "iki ülke arasındaki gergin ilişkilerde yeni bir sayfa açmak amacıyla" NATO Zirvesi kapsamında ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmeye hazırlandığını söyledi.
Kaynaklar, Türkiye'nin toplam 40 adet F-35 ve 40 adet F-16 satın almak istediğini söyledi. Ankara ayrıca ABD yapımı savaş uçaklarında ve Türkiye'nin çift motorlu Kaan savaş uçakları ile Hürjet eğitim uçaklarında kullanılan GE Aerospace F110 ve F404 motorlarını almak ve monte etmek için de temaslarda bulunacak. Görüşmenin saati ise 23:00 olarak belirlendi.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, ittifakın geleceğini şekillendirecek bu zirvenin sorunsuz geçmesi için çaba gösteriyor. Zirvenin odak noktalarından biri ise, ikinci kez başkan seçilen Donald Trump’ı yatıştırmaya yönelik savunma harcaması taahhütleri.
NATO üyeleri, %5’lik savunma harcaması hedefini %3,5 doğrudan askeri harcamalara, %1,5 ise ilgili yatırımlara ayrılacak şekilde yeniden yapılandırdı. Ancak İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’in bu hedefi kabul etmemesi, ittifak içinde görüş ayrılıklarını tetikledi.
Trump'ın katılmama ihtimali var mı?
Zirveye katılımı uzun süre belirsiz kalan Trump’ın, Avrupa’daki Amerikan askerî varlığına ilişkin geçmişte yaptığı çıkışlar, bu yılki zirveyi daha da kritik hale getiriyor. Avrupalı liderler, Trump’ı ABD askerlerini geri çekmemeye ikna etmeye çalışacak. Zirveye katılma kararı ise son dönemde İran’a yönelik Amerikan saldırıları nedeniyle hala kesinleşmiş değil.
Diplomatik kaynaklara göre Trump’ın zirveye katılmaması, Rusya ve Çin’in işine gelecek. İsminin açıklanmasını istemeyen bir diplomat, “Trump’ın yokluğu Avrupa’nın zayıflığını göstermiş olurdu,” diyor.
Zirvede tansiyonu artırabilecek diğer bir başlık ise, Avrupa ülkelerinin savunma bütçelerini hızlı şekilde artırma konusunda zorlanmaları. İngiltere Başbakanı Keir Starmer, 2035’e kadar GSYİH’nin %5’ini savunmaya ayırma sözü verirken, Slovakya gibi bazı ülkeler kendi bütçelerini bağımsız belirleme hakkını saklı tutuyor. Bu da Trump’a “istediğini alamadıysa” zirveden çekilme gerekçesi sunabilir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı zirvede, ABD’nin Rusya’yı NATO’ya yönelik en büyük tehdit olarak nitelendiren ortak bildiriyi imzalayıp imzalamayacağı belirsizliğini koruyor. Trump’ın geçmişte Moskova’ya karşı sergilediği yumuşak tutum, bu süreci daha da karmaşık hale getiriyor.
Savunma konusunda Avrupa ülkeleri uzun süredir ABD’ye bağımlı. Kıtada hala entegre olmayan 178 farklı silah sistemi bulunuyor. Bu durum, yalnızca yatırım değil, verimlilik sorununu da gündeme getiriyor.
'Hiçbir şey garanti değil'
Eski ABD NATO Büyükelçisi Julianne Smith’in belirttiği gibi, “Trump varken hiçbir şey garanti değil.” Washington’un sonbaharda askeri harcamalara dair yeni bir rota çizeceği konuşulurken, Doğu Avrupa’daki 20 bin Amerikan askerinin geleceği de sorgulanıyor.
Bu nedenle, Avrupa ülkeleri ABD’yi ittifakta tutabilmek adına milyarlarca dolarlık taahhütlere giriyor. Yeni vergilerle ya da sosyal harcamalardan kısarak kaynak bulmaları bekleniyor.
NATO’nun bu zirvesi, yalnızca askeri strateji değil, aynı zamanda politik dayanıklılığın da testi olacak. Sonuçlar büyük ölçüde Trump’ın tavrına bağlı.