Crocs, Yeezys, Nikes ve Balenciaga ilk “tuhaf” spor ayakkabılarını lanse ettiğinde pek çokları bunların yaygınlaşacağını aklından dahi geçirmedi. Ancak ayakkabılar giderek daha rahat ve daha radikal olmaya devam etti. Su çiçeği benzeri benekli Bottega Veneta modelinin etiketine sadece meraktan dahi baksanız, üzerinde 1.250 dolar yazdığını göreceksiniz. J.W. Anderson’ın 645 dolarlık uniseks modelinin önünde bir zamanların A Takımı gibi dizilerden hatırlanan Mr. T’nin stilini anımsatan bir altın zincir var. Ancak tuhaflık furyası pahalı markaları çoktan aştı. Zappos.com sitesinde zebra baskılı Crocs 65 dolara, turuncu Hoka One One 120 dolara satılıyor. Sitenin stil direktörü Catherine Newell-Hanson, Wall Street Journal’a “Farklı renk ve desenlere, ilginç tasarımlara yönelik iştah çok büyük” diyerek yükselen trendi anlatıyor. “Ayakkabı, insanlar için geri kalan kıyafetlere nazaran kişisel tarzlarını daha fazla ifade edebilecekleri güvenli bir alana dönüştü.” Bu eğilimin öncülerinden söz etmek gerekirse, konu Margiela’nın 1988’de piyasaya çıkan Tabi botlarına kadar gider. Ancak son beş yılda yaşanan dönüşüm çok hızlı. Geçtiğimiz bir buçuk yılda pandemi nedeniyle yaygınlaşan evden çalışma ise insanlara hem daha rahat tercihlere yönelme, hem de eleştirel bakışlara maruz kalmadan cesur denemelerde bulunma şansı tanıdı. Balenciaga’nın 2017’de lanse ettiği Triple S spor ayakkabıları, kasıtlı olarak “çirkin” tasarlanan modeller için standartları belirledi. Bu arada, Crocs ve Birkenstocks, Justin Bieber gibi yıldızlar ve Jil Sander gibi lüks markalarla iş birliği yaparak dönüştü. Standart kıyafetlerle giyilen geleneksel ayakkabıların pabucu yavaş yavaş dama atılırken, grafik tasarımcı Jessica Pridgen’ın da dediği gibi, yeni slogan şöyle şekillendi: “Ne kadar çirkinse o kadar iyi.”