Biden yönetiminin İran temsilcisi inceledi: İsrail, İran'ın nükleer programını yok edebilir mi?

Biden yönetiminde İran konusunda en yetkili isimlerden biri olan Richard Nephew, Foreign Affairs için kaleme aldığı yazıda İsrail'in İran'ın nükleer programını yok edebilmesi için atması gereken adımları sıraladı

Joe Biden yönetiminde Beyaz Saray'ın İran Özel Temsilci Yardımcısı olarak görev yapan ve Obama döneminde de Ulusal Güvenlik Konseyi'nde yer alan Richard Nephew, Foreign Affairs için kaleme aldığı yazıda İran'ın nükleer programını mercek altına aldı.

Nephew, "İsrail, İran'ın nükleer programını yok edebilir mi?" başlıklı yazısının girişinde bu konudaki tartışmalara dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi:

"İsrail’in 12 Haziran’da İran’ın nükleer programına saldırma kararı, tarihe bölgesel bir savaşın başlangıcı ve İran’ı nihayetinde nükleer silah edinmeye iten dönüm noktası olarak geçebilir.

Ancak bu saldırılar, aynı zamanda onlarca yıl sonra dünyanın artık İran bombası tehdidiyle karşı karşıya olmadığı ilk an olarak da hatırlanabilir. Yıllardır analistler böyle bir saldırının olası sonuçlarını inceledi ve birbirinden oldukça farklı öngörülerde bulundu. Artık herkes, hangi tahminin doğru olduğunu görecek"

İran'ın nükleer programını sonlandırmak için İsrail'in atması gereken adımları inceleyen Nephew, bu adımlardan bazılarının ölçülebilir olduğunu belirterek şunları yazdı:

"İran’ın nükleer silah üretme kapasitesini durdurmak ya da ciddi şekilde yavaşlatmak için İsrail’in saldırılarının, öncelikle nükleer silahları besleyecek materyali İran’ın elinden alması gerekiyordu. Aynı zamanda silah üretimi için gerekli ekipmanları da imha etmeleri şarttı. Ve İran’ın elindeki materyali bombaya dönüştürmek için gereken bilgi birikiminin en azından bir kısmını ortadan kaldırmaları gerekiyordu. Ancak nihai ve en soyut etken şuydu: İsrail’in saldırılarının, İran’ı nükleer silah projesinin sürdürülebilirliği konusunda yeniden düşünmeye ikna etmesi gerekiyordu.

İsrail’in saldırıları şu ana kadar, İran’ın nükleer programı için ihtiyaç duyduğu pek çok elektrik santrali, bina ve altyapıyı yok etmede başarılı oldu. Ayrıca İsrail, İran’daki hedeflere büyük ölçüde istediği zaman saldırabilme kapasitesine sahip olduğunu da göstermiş oldu. Ancak bu durum, başarının garanti olduğu anlamına gelmiyor. Zira İran, savunma tahkimatlarına büyük yatırımlar yaptı, nükleer programına güçlü bir bağlılık gösteriyor, yedekli sistemlere sahip ve İsrail’in üstlendiği görev doğası gereği son derece zorlu"

İsrail saldırılarının verdiği hasar belirsiz

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine verdiği zararın ve Tahran'ın elindeki zenginleştirilmiş uranyum stoklarının durumunun bilinmediğine dikkat çekilen yazıda, "Eğer bu stok hâlâ mevcutsa ve İran’ın santrifüjleri ayakta kalmışsa, Tahran nükleer silah programını sadece birkaç hafta içinde yeniden ayağa kaldırabilir" dendi.

İsrail'in İranlı nükleer bilimcilere yönelik saldırılarına da değinen Nephew şunları söyledi:

"İran’ın önemli sayıda nükleer bilim insanı ve teknisyen kadrosu bulunuyor ve bunların kaçının öldürüldüğü henüz net değil. İsrail, İran Atom Enerjisi Kurumu’nun eski başkanı Fereydoun Abbasi’yi, Tahran’daki İslami Azad Üniversitesi’nin fizikçi rektörü Mohammad Mehdi Tehranji’yi ve çeşitli askeri liderleri suikastla öldürdü. Ancak bu ölümler, tek başına İran’ın nükleer programını raydan çıkarmaya yetmeyecektir. Ülkede motive, yetenekli ve eğitimli teknik personel kadrosu varlığını sürdürdüğü sürece, İran nükleer silahlara doğru hızla ilerleme kapasitesini koruyacaktır."

İran'ın nükleer silah iradesi kırılacak mı?

İsrail'in İran'ın tesislerine verdiği zarardan daha önenmlisinin Tahran'ın nükleer silah konusunda ilerleme iradesini kırmak olduğunu savunan Nephew şu ifadeleri kullandı:

"İsrail’in İran’a yönelik saldırıları, taktik açıdan son derece başarılı ve iyi planlanmış görünüyor. Ancak İsrail’in bu tür sofistike operasyonları gerçekleştirme kabiliyeti zaten hiç ciddi şekilde sorgulanmamıştı. Analistler, İsrail ordusunun son derece yetenekli olduğunu ve beklenmedik hamleler yapabilecek kapasiteye sahip olduğunu biliyordu. Asıl soru ise hep şuydu: Sadece İsrail’in gerçekleştirdiği bir saldırı — hatta ABD-İsrail ortak operasyonu bile olsa — İran’ın nükleer silahlara doğru ani bir hamle yapmasını gerçekten anlamlı ölçüde geciktirebilir mi? Dünya, bu sorunun cevabını çok yakında öğrenecek"

İşte ilçe ilçe İstanbul'un zemin haritası İstanbul'da 6,2 büyüklüğünde deprem Pınar Eczacıbaşı hayatını kaybetti Tahran sakinleri bedel ödeyecek hem de çok yakında İzmir'de belediye işçilerinin grevi sona erdi Adile Naşit'in yeğeni Naşit Özcan vefat etti