BMGK üyelerinden ABD'ye veto tepkisi
BMGK'nın bazı üyeleri, ABD'nin 4. kez Gazze'de acil ateşkes, esirlerin serbest bırakılması ve açlıktan ölümlerin engellenmesi talep edilen karar tasarısını veto etmesine tepki gösterdi
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde ABD'nin Gazze tasarısını veto etmesinin ardından üye ülkeler açıklamalarda bulundu. Çin'in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong, bugünün oylama sonucundan büyük hayal kırıklığı duyduğunu dile getirdi. BMGK'nin seçilmiş 10 üyesinin (E10) büyük samimiyet ve yapıcılıkla karar tasarısını hazırladığını söyleyen Fu, "ABD'nin vetosu Gazze halkının yaşamaya ilişkin ümitlerine darbe vurarak, onları daha fazla karanlığa ve ümitsizliğe itmiştir" dedi.
Fu, her bir olayın tarihe not düşüleceğini ve tarih tarafından yargılanacağını belirterek, "İnsanlar sormadan edemiyor, Filistin halkının canının hiçbir kıymeti yok mu? 44 bin kişinin ölümü ABD'den hiç mi sempati toplamıyor? Uykularından uyanmaları için daha kaç kişinin ölmesi gerek?" sorularını yöneltti. ABD'ye BMGK daimi üyeliğinin sorumluluklarını ciddiye alma çağrısında bulunan Fu, Washington'un sürekli veto kullanmasının BMGK ve uluslararası hukukun da otoritesini zedelediğini ifade etti.
"İsrail'e 'soykırıma devam et' mesajı verdi"
Cezayir'in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama, bugünün mesajının "işgalci güç İsrail için çok açık olduğunu" belirterek, ABD vetosunun İsrail'e "Soykırımınıza devam edebilirsiniz, Filistin halkını toplu cezalandırmanız toplu bir şekilde cezasız kalacaktır." mesajını verdiğini dile getirdi. ABD vetosunun Filistin halkına da çok net bir mesaj gönderdiğini söyleyen Bendjama, "Dünyadaki çoğunluk sizin kaderinizle dayanışma içindeyken, bazıları sizin acılarınızı umursamıyor." ifadesini kullandı.
"Tüm sorumluluğu üstlenmiş olduğunu gösterdi"
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia da ABD'nin, Filistinlilerin ve İsraillilerin hayatlarını kurtarmaya yönelik bir girişimi veto etmesinin şok edici ancak şaşırtıcı olmadığını söyledi. Aylardır ABD'nin Gazze'deki durumun Konsey nezdinde ele alınmasına engel olduğunu belirten Nebenzia, "Bu süreçte ABD, çatışmanın bir tarafını destekleyerek, kendi siyasi hedeflerini Filistinlilerin hayatı pahasına ilerletmiştir." diye konuştu. Nebenzia, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün Gazze'de acil, koşulsuz ve sürdürülebilir bir ateşkesin yanı sıra tüm esirlerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılmasını talep edebilirdik. ABD'nin, dünyanın en kötü insani krizinde hayat kurtarmaya yönelik bu tür taleplere alaycı bir şekilde engel olması akıl almaz bir durumdur. Bize ABD tarafından ikiyüzlülük dersleri verilmesine gerek yok. Çünkü ikiyüzlülük, onların her gün farklı çatışmalarda sergiledikleri, devlet egemenliğine saygı göstermeyip kendi kurallarını dayattıkları ve iç işlere müdahale ettikleri her olayda görülmektedir." Nebenzia, ABD'li meslektaşlarına hitaben, "Bugün on binlerce masum sivilin ölümü, yerlerinden edilmesi, esirlerin çektiği acılar ve yasa dışı olarak alıkonulan Filistinlilerin durumu konusunda tam sorumluluğu üstlendiğinizi kesin olarak göstermiş oldunuz." dedi.
Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi Nicolas de Riviere de bugünkü karar tasarısının kabul edilmemesinden derin üzüntü duyduklarını dile getirdi. Gazze'deki durumun her gün kötüleştiğini söyleyen de Riviere, "Uluslararası hukuk ayaklar altına alınıyor ve bu durumda tek çözüm acil ve kalıcı ateşkes ile kıtlığın eşiğinde olan bölge için insani yardım sevkiyatının sağlanması." diye konuştu.
"İnsanlığın vicdanındaki lekeyi silmeye başlayabilirdik"
Guyana'nın BM Daimi Temsilcisi Carolyn Rodrigues-Birkett, ABD vetosundan derin üzüntü duyduğunu belirterek, karar tasarısının asıl amacının İsrail'in bir yılı aşkın süredir "Gazze'ye karşı yürüttüğü savaşta" en kritik olan bazı meseleleri ele almak olduğunu söyledi. Filistin halkının yok edilmesinin kolektif insanlık vicdanı üzerinde büyük bir leke olduğunun dile getirildiğini anımsatan Rodrigues-Birkett, "Bugün Konsey, acil, koşulsuz ve kalıcı bir ateşkes talep ederek bu lekeyi silmeye başlama fırsatına sahipti ancak tüm çabalarımıza ve bu yönde neredeyse evrensel desteğe rağmen Konsey yine bir vetoyla engellendi" dedi. Rodrigues-Birkett, "Sefaletin devamı Filistinlilerin kaderi olamaz ve olmamalıdır. Onların acıları sona ermeli. Bu Konseyin barış tohumlarını ektiğini görmeleri gerekiyor. BMGK'nin barışa bir şans verdiğini görmeleri gerekiyor. Bugün umut kırılmış olabilir ancak yok edilmemiştir." ifadesini kullandı.
"Konseyin uzlaşı sağlayamaması bizi üzdü"
İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward da İngiltere'nin Gazze'deki acıları sonlandırmak ve esirlerin derhal serbest bırakılmasını sağlamak için karar tasarısını desteklediğini dile getirdi. "Uluslararası insancıl hukuka tüm taraflarca saygı gösterilmelidir. Konseyin bu konuda bir uzlaşı sağlayamaması bizi üzmüştür." diyen Woodward, bu vizyonu desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Oturum sonrası basına ortak açıklamada bulunan E10 ülkelerinin temsilcileri ise büyük bir esneklikle hareket ettiklerini belirtti. Karar tasarısının kabul edilmemesinden derin üzüntü duyduklarını vurgulayan E10 ülkeleri temsilcileri, çabalarını sürdürmeye devam edeceklerini kaydetti.