Cezayir ile Fransa'yı karşı karşıya getiren tutuklama
Cezayir Dışişleri Bakanlığı, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un, Cezayirli yazar Sansal'ın tutuklanmasına ilişkin ifadeleri hakkında açıklama yaptı. Açıklamada, Macron'un sözlerinin Cezayir'in iç işlerine bariz ve kabul edilemez bir müdahale olduğu; sadece reddedilebileceği belirtildi
Cezayir, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Cezayirli yazar Boualem Sansal'ın tutuklanmasına ilişkin eleştirel açıklamalarını "ülkenin iç işlerine bariz bir müdahale" şeklinde nitelendirerek tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Cezayir hükümetinin, Fransa Cumhurbaşkanı'nın ülkeye ilişkin açıklamalarını şaşkınlıkla karşıladığı kaydedildi.
Bu açıklamaların Cezayir'in iç işlerine bariz ve kabul edilemez bir müdahaleyi temsil ettiği; sadece kınanabileceği; reddedilebileceği ifade edildi. Fransa Cumhurbaşkanı'nın düzmece ve iftirayla ifade özgürlüğüyle ilişkili bir mesele olarak sunduğunu fakat durumun "egemen ve bağımsız bir devletin" hukukuna göre böyle olmadığı; asıl meselenin ülkenin toprak bütünlüğüne zarar verilmesi olduğu ve bunun Cezayir yasalarına göre cezalandırılacağı kaydedildi.
Cezayir Meclisi, parlamentonun ilk kanadı Ulusal Halk Meclisi, gün içerisinde yaptığı açıklamada, Fransız Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını, "Cezayir'in iç işlerine açık bir müdahaleyi ve Cezayir yasalarınca ilgilenilmekte olan bir mesele konusunda ülkenin egemenliğine ve onuruna zarar vermeyi temsil ettiğini" belirtmişti.
Ne olmuştu?
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün Paris'te düzenlenen Büyükelçiler Konferansı'nın bir bölümünde Cezayirli ve frankofon olduğu belirtilen Sansal'ın kasım ayında başkent Cezayir'deki havalimanında tutuklanmasına ilişkin bazı açıklamalarda bulunmuştu. Fransız medyasında yer alan haberlere göre, Macron, çok sevdiğini ve geçmişini paylaştığını belirttiği Cezayir'in onursuz bir davaya bulaştığını hasta bir kişinin tedavi görmesini engellediğini iddia etmiş, "Cezayir halkını ve tarihini sevenler olarak, Cezayir hükümetine Sansal'ı serbest bırakma çağrısında bulunduklarını" aktarmıştı.
Cezayir'i Avrupa Parlamentosu'nda "haydut devlet" olarak tanımlayan Marine Le Pen'in yeğeni Marion Maréchal Le Pen'in de aralarında bulunduğu tamamı Fransız olan parlamenterler, Sansal'ın tutuklanması nedeniyle Cezayir'i eleştirmişti. Ulusal Halk Meclisi, 5 Aralık'taki açıklamasında, Avrupa Parlamentosu üyelerinin ifade özgürlüğü konusunu gündeme taşıyarak "ülkenin iç işlerine müdahale" olarak nitelendirdiği açıklamalarını şiddetle kınamıştı.
Sansal'ın tutuklanması
Sansal, Fransa'ya gitmeden önce 1990'ların sonu ve 2000'lerin başında Cezayir Sanayi Bakanlığı'nda üst düzey bir görevde bulunmuş bir yazar. Fransa'da İsrail'i ve Fransa'yı destekleyen, Müslümanlara ve Cezayir devrimine karşı tutumlarını ifade eden düşüncelerini dile getirmişti. Yazar Sansal, Fransa'dan Cezayir'e döndükten birkaç gün sonra Batı Cezayir'deki Vahran ve Muasker valiliklerinin 1830'da Fransızlar tarafından sömürgeleştirilmesinden önce Fas toprakları olduğunu iddia eden açıklamalarda bulunması üzerine tutuklanmıştı. Cezayir yargısı, Sansal'ın tutuklanması ve tutuklanma gerekçesine ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı.