DTÖ raporu: Çin kilit reformlarda geri adım attı
Dünya Ticaret Örgütü'nde görevli ekonomistler tarafından hazırlanan raporda, "Çin, küresel ekonomik büyüme için önemli bir itici güç olmaya devam etti. Ancak daha önce başlattığı yapısal değişim durma noktasına geldi" denildi
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Çin'in ekonomisindeki önemli yapısal değişiklikler konusunda kaydettiği ilerlemenin durduğunu ve Pekin'in büyük endüstrilere yönelik sübvansiyonlar konusunda şeffaf olmadığını bildirdi. South China Morning Post'un (SCMP) haberine göre, DTÖ'nün Cenevre'deki merkezinde görevli ekonomistler tarafından hazırlanan 173 sayfalık raporda, 2021'den bu yana Çin için ilk ticaret politikası değerlendirmesi ele alındı.
Raporda, Çin ekonomisinin küresel ticareti desteklemede oynadığı önemli role övgüde bulunulurken, Pekin'in başlıca ticaret ortaklarının aradan geçen süre zarfında dile getirdiği bazı önemli şikayetlerin de altı çizildi. Çin'in ekonomisindeki önemli yapısal değişiklikler konusunda kaydettiği ilerlemenin durduğuna ve Pekin'in büyük endüstrilere yönelik sübvansiyonlar konusunda şeffaf olmadığına işaret edilen raporda, "Çin, küresel ekonomik büyüme için önemli bir itici güç olmaya devam etti. Ancak daha önce başlattığı yapısal değişim (sanayiden uzaklaşıp hizmetlere yönelme) durma noktasına geldi" ifadelerine yer verildi.
Raporda, Çin'in değerlendirme dönemi boyunca "destek programlarına" ilişkin bildirimde bulunmasına rağmen DTÖ'nün özellikle alüminyum, elektrikli araçlar, cam, gemi yapımı, yarı iletkenler veya çelik gibi ticareti yüksek olan bazı sektörlere yönelik mali destek düzeyleri hakkında daha derin bilgi edinemediği aktarıldı. Akademik ve özel sermaye kaynaklarının bu sübvansiyonların 900 milyar doları aşabileceğine dair tahminlerine yer verilen raporda, Çinli yetkililerin "piyasa ilkeleri çerçevesinde faaliyet gösterdiklerini" söylemelerine rağmen bu fonlar tarafından sağlanan teşviklerin genellikle DTÖ'ye bildirilmediği belirtildi. Rapor, 17-19 Temmuz'da Cenevre'de DTÖ üyeleri tarafından tartışılacak. Bu arada, aralarında AB ve ABD'nin yanı sıra Brezilya, Hindistan ve Meksika'nın bulunduğu ülkeler, elektrikli araçlar, çelik ve alüminyum gibi sektörlerde Çin'den yapılan ithalata vergi koymuş, gerekçe olarak kapasite fazlasını ve haksız sübvansiyonları göstermişti.