İşte öne çıkan 5 başlık: Macron'un Londra ziyaretinde neler yaşandı?

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile gerçekleştirdiği temaslarda Avrupa’dan Gazze’ye uzanan bir dizi kritik konuda dikkat çeken mesajlar verdi. İşte üç günlük devlet ziyareti sırasında öne çıkan beş başlık:

Brexit’e hafif bir ima

Referandumun üzerinden dokuz yıl geçtikten sonra, Brexit’e dair üstü kapalı serzenişler artık daha rahat dile getiriliyor. Macron, İngiltere’nin artık AB üyesi olmadığını hatırlatarak, “Birleşik Krallık, AB’de değil ama savunma ve güvenlik, rekabet gücü ve demokrasi yani Avrupa kıtasının kimliğinin özü birbiriyle bağlantılı. İngiltere kenarda duramaz” dedi.

Fransız lider ayrıca, gençler arasında daha yakın bağlar kurulması gerektiğini vurgulayarak, “Toplumlarımızın birbirinden uzaklaşması, gençlerimizin birbirini eskisi kadar tanımaması ve yabancılaşması riski var. Oysa her gün ortak geleceğimizi hatırlatan uluslararası gelişmeler yaşanıyor. Haydi bunu düzeltelim” ifadelerini kullandı.

Göç ve sığınmacılar

Ziyaretin siyasi ağırlığının arttığı Çarşamba gününden itibaren Starmer’ın küçük botlarla yapılan geçişleri durdurmaya yönelik Fransız çabaları konusunda ilerleme sağlaması bekleniyordu.

Macron, düzensiz göç konusuna şu sözlerle değindi: “Bu istikrarsız dünyada, daha iyi bir yaşam umudu meşrudur. Ama ülkelerimizin göç kurallarının çiğnenmesine ve insan hayatına en küçük bir saygı duymadan umudu istismar eden suç şebekelerine izin veremeyiz. Fransa ve İngiltere, düzensiz göçle insanlık, dayanışma ve adalet temelinde mücadele etme sorumluluğunu paylaşıyor.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Perşembe günü Manş Denizi’ni geçerek ülkeye ulaşan sığınmacılara yönelik “bire bir” göç anlaşmasını duyurmaya hazırlanıyor. Plan kapsamında Londra, Fransa’dan gelen bazı sığınmacıları kabul ederken, diğerlerini geri gönderecek.

Le Monde gazetesinin Çarşamba günü ortaya çıkardığı pilot programa göre İngiltere, yılda yalnızca 2.600 kişiyi Fransa’ya geri gönderecek. Bu sayı, Manş Denizi’ni geçen toplam kişi sayısının yaklaşık %6’sına denk geliyor.

Ukrayna ve güvenlik

Macron ve Starmer, ziyaretin ilerleyen saatlerinde Ukrayna’ya bir ateşkes halinde güvenlik garantisi vermeye istekli ülkelerin oluşturduğu “istekliler koalisyonu”nun toplantısına katılacak.

Macron, “Asla gücün haklı olduğu teorisini kabul etmeyeceğiz” diyerek, şu vurguyu yaptı:
“Şubat ayında sizinle birlikte bu koalisyonu kurma kararını aldık. Bu adım, Avrupalıların Ukrayna’yı asla terk etmeyeceğinin bir işaretiydi. Asla.”

Fransız lider ayrıca, İngiltere ve Fransa’nın Avrupa’nın tek nükleer güçleri olarak kıtanın güvenliğinde oynadıkları kilit rolün altını çizdi.

ABD ve Çin konusu

Daha geniş bir küresel siyaset perspektifi çizen Macron, Avrupa ülkelerinin hem ABD hem de Çin’e olan “aşırı bağımlılıklarını” sonlandırmaları gerektiğini belirtti. Çin’in sübvansiyon politikalarını ve Donald Trump’ın tarifelere dayalı yaklaşımını eleştirdi.

“Açık bir dünya istiyoruz. İş birliği yapmak istiyoruz ama bağımlı olmak istemiyoruz” dedi.

Gazze

Gazze’deki krize ilişkin net bir mesaj veren Macron, “Rehinelerin ve Gazze halkının acılarının sona erdirilmesi mutlak bir aciliyet meselesidir” diyerek ateşkes çağrısını yineledi.

“Sonu ve stratejik hedefi olmayan bir savaştan söz ediyoruz. Siyasi bir çıkış yolunun hayati olduğunun farkındayız. İki devletli çözümün geleceğine inanıyorum; bu, İsrail’in komşularıyla barış ve güvenlik içinde yaşamasını sağlayacak bölgesel bir güvenlik mimarisi için temel olacaktır” dedi.