İsveç'te mahkumlara yer kalmadı: Suçlular başka bir ülkeye gönderiliyor
İsveç, artan mahkum sayısıyla başa çıkmak için 600 mahkumu Estonya'ya göndermeye hazırlanıyor. Uzmanlar, rehabilitasyon odaklı sistemin terk edilip ABD tarzı kitlesel hapis modeline geçildiği uyarısında bulunuyor
İsveç, ceza adalet sisteminde köklü bir değişime giderek rehabilitasyon odaklı yaklaşımı terk edip, ABD tarzı kitlesel hapis sistemine yöneliyor. Uzmanlar, artan çete şiddeti ve dolup taşan cezaevleriyle başa çıkmaya çalışan merkez sağ hükümetin bu yöndeki politikalarının radikal bir dönüşümün işareti olduğunu belirtiyor.
Geçtiğimiz hafta İsveç Adalet Bakanlığı, İsveç Cezaevi ve Denetimli Serbestlik Kurumu’na (Kriminalvården), Estonya'da mahkumlara yer açılması için gerekli hazırlıkları yapma talimatı verdi. Haziran ayında Stockholm ve Tallinn yönetimleri arasında imzalanan anlaşmayla, Baltık ülkesinde 600'e kadar cezaevi yeri tahsis edilmesi öngörülüyor.
41 bin mahkumluk tablo
Kriminalvården’in son raporuna göre, İsveç’te cezaevinde bulunan mahkum sayısı 2024 itibarıyla 7.800 iken, hükümetin cezaları sertleştiren politikalarının sürmesi halinde bu sayının 2034 yılına kadar 41.000’e ulaşabileceği tahmin ediliyor.
İsveç uzun yıllardır mahkumların topluma yeniden kazandırılmasına öncelik veren ceza politikalarıyla öne çıkıyordu. Ancak uzmanlara göre ülke, bu yaklaşımı terk ederek daha cezalandırıcı ve hapsedici bir yöne kayıyor.
Cezaevi idari müdürü Joakim Righammar, ülke genelindeki cezaevlerinin "kriz düzeyinde bir aşırı doluluk" yaşadığını vurguladı.
Çocuklar da uzun süreli hapis cezası alıyor
Özellikle çocukların aldığı uzun hapis cezaları dikkat çekiyor. Yeni yaklaşım doğrultusunda 15 yaşındaki çocukların 10 yıl ve üzeri hapis cezalarına çarptırıldığı görülüyor. Hükümet, ağır suçlar için ceza ehliyeti yaşının 15’ten 14’e düşürülmesini öneriyor. Ana muhalefetteki Sosyal Demokratlar da bu öneriye destek veriyor. Aşırı sağcı İsveç Demokratları ise yaş sınırının 13’e çekilmesini talep ediyor.
İlk kez 2026’da, şu anda genç suçluların gönderildiği rehabilitasyon odaklı “güvenli gençlik merkezleri” yerine, gençler için cezaevi modeli hayata geçirilecek. Bu merkezlerde halihazırda en fazla 4 yıl ceza verilebiliyordu.
Estonya anlaşması ve tepkiler
Adalet Bakanı Gunnar Strömmer Estonya ile yapılan anlaşmayı “İsveç cezaevi sistemine bir nefes aldırmak için önemli bir adım” olarak nitelendirdi. Ancak uygulamanın hayata geçebilmesi için her iki ülke parlamentolarının da onayı gerekiyor. Bakanlık, anlaşmanın 2026 yazında yürürlüğe girmesini bekliyor.
Bununla birlikte uzmanlar, Estonya’daki 600 mahkumluk kapasitenin sorunun büyüklüğü karşısında yeterli olmayacağını vurguluyor. Stockholm Üniversitesi’nden suç politikaları uzmanı Emelí Lönnqvist “Eğer hedef 40 bin mahkum ise 600 yer bir anlam ifade etmiyor” diyerek uyardı. Lönnqvist’e göre İsveç rehabilitasyondan vazgeçerek cezalandırmaya yöneliyor ve hükümetle Sosyal Demokratlar, aşırı sağın gündemine boyun eğiyor.
“İnsanlık dışı bir yöne gidiyoruz”
“Şu anda olanlar, ciddi bir toplumsal tartışma yapılmadan ilerliyor. Bu durum, ABD’de gördüğümüz türden kitlesel hapis sistemine benziyor ve işe yaramadığı çok açık. Aksine işleri daha da kötüleştiriyor,” diyen Lönnqvist “İsveç’in istikrarlı ve insani ceza politikası anlayışı artık yok oldu” ifadelerini kullandı.
Stockholm'de cezaevindeki 15 yaşındaki çocuklarla çalışan rahip Olle Jonasson da, siyasilerin cezalandırma hırsı nedeniyle savunmasız bireylerin göz ardı edildiğini söyledi. Jonasson, birçok gencin çeteler tarafından “tek kullanımlık nesneler” gibi kullanıldığını, esas suçluların ise yurtdışında ceza almadan kaldığını belirtti.
“Bu çocukların elbette yaptıklarının bir karşılığı olmalı, ancak cezalandırma düşüncesi yerine onları iyileştirme odaklı düşünmemiz gerekiyor” diyen Jonasson, toplumun “en zayıf halkayı ezdiğini” söyledi.
Hükümet: Rehabilitasyondan vazgeçmiyoruz
Adalet Bakanlığı, rehabilitasyon anlayışından vazgeçildiği yönündeki eleştirileri reddetti ve önleyici çalışmalara da yatırım yapıldığını savundu.