Yolsuzluk iddiaları yüzünden ülkesinden kaçan eski İspanya Kralı Juan Carlos’un eski sevgilisi Sayn-Wittgenstein, ajanların evine girdiğini, kendisini Brezilya’da bile takip ettiğini anlattı
2020 yazında hakkındaki yolsuzluk dosyaları kabarınca ülkesini terk eden eski İspanya Kralı Juan Carlos, geçtiğimiz hafta yine dünya basının gündemindeydi. Eski kralın eski sevgilisi Corinna zu Sayn-Wittgenstein, hem Juan Carlos hem de İspanya gizli servisinin kendisini “gizlice ve açıktan” 2012’den bu yana takip ettikleri iddiasıyla dava etti. Aslında dava 2020 Aralık’ta ayında açılmıştı ancak Londra’daki Yüksek Mahkeme’nin belgeleri kamuya açıklamasıyla hayret verici iddialar da gün yüzüne çıktı. Tazminat ve kral için uzaklaştırma kararı isteyen Sayn-Wittgenstein geçen yıl, yani İngiltere’de açılan dava öncesinde BBC’ye konuşarak kral arasındaki itilafı detaylı bir biçimde anlatmıştı.
Safariden sonra peşini bırakmadı
Buna göre, Danimarka da doğup Almanya’da büyüyen, eski L’Oréal çalışanı ve işletme danışmanı Sayn-Wittgenstein’ın iddiaları 2012 yılında, Botswana’daki bir safariye dayanıyor. Panama Belgeleri’nde ortaya çıkan bilgilere göre Sayn-Wittgenstein ile 1962’den beri Kraliçe Sofia ile evli olan kralın ilişkisi 2004 yılında başladı ve 2009’da sona erdi. Ancak Kral üç yıl sonra, Sayn-Wittgenstein’ın o sırada 10 yaşına giren oğluna bir safari hediye etti. Kral bu gezide, 11 Nisan günü 50 yaşındaki 5 tonluk, dişleri bir metreden uzun bir fili de öldürdü ancak Sayn-Wittgenstein’ın bugün de konuşmak istediği konu bu değil. BBC’ye şöyle demiş: ”Bu seyahate hiç istekli değildim. Juan Carlos’un ona geri dönmemi sağlamaya çalıştığını hissediyor ve yanlış bir izlenim vermemeye çalışıyordum. Bu seyahatin bir uğursuzluk getireceğini hissediyordum.” Kralın başına gelen ilk uğursuzluk, kalçasını kırmak oldu. İspanya’ya döndüklerinde kral hem safariyle ilgili iddialarla, hem de yolsuzluk suçlamalarıyla boğuşmak zorunda kaldı. İşsizlikle ve ekonomik sorunlarla boğuşan ülke, krala öfkeliydi. O ise elinde bastonla halkın önüne çıkıp “hata yaptım” diyerek özür diledi. Bu dönemde Kralın damadı Iñaki Urdangarin Liebaert de yolsuzlukla suçlanıyordu; 2018 yılında cezaevine girdi, hâlâ içeride.
Av partisinde başladı
Kral Juan Carlos ve Corinna zu Sayn-Wittgenstein ilişkisi de 2004 yılında bir av partisinde başlamıştı. Sayn-Wittgenstein’a göre kralın tüfeğinde bir sorun çıktı, o da “Tüfeklerden iyi anlarım” diye Juan Carlos’a yardım etti. Birkaç ay telefonlaştıktan sonra yaz başında bir kez daha buluştular. Sayn-Wittgenstein, ”Birlikte çok güldük ve birçok konuda anlaştık. Politika, tarih, güzel yemekler ve şarap, birçok ortak ilgi alanımız vardı” diyor. Sayn-Wittgenstein iki çocuğuyla Londra’da yaşıyordu ve kendi şirketini kurmuştu. İkili ya Madrid’de bir malikanenin içindeki küçük bir evde buluşuyor ya da beraber tatile çıkıyordu. Kralın o dönem kendisini günde 10 kez aradığını söylüyor. Bu arada birbirlerinin çocukları ve arkadaşlarıyla tanıştılar. Sayn-Wittgenstein, kralın eşiyle ilgili anlattıklarını da şöyle aktarıyor: ”Bana, kraliyeti birlikte temsil etme konusunda aralarında bir anlaşma olduğunu ama tamamen ayrı hayatlar sürdürdüklerini söyledi. Zaten Kralın çok önem verdiği bir başka kadınla 20 yıllık ilişkisi yeni sona ermişti” diyor. “Ona çok aşıktım ama ben politik bir stratejistim ve bunun ne kadar zor olabileceğini gördüm. Kraliyeti sarsabileceğini tahmin ettim. Bu yüzden hiçbir zaman bunu teşvik etmedim. Bunu gerçekleşebilecek bir şeyden ziyade ilişkinin ciddiyetine dair bir işaret olarak gördüm” diyor. Kral, 2009’da evlenme teklifi de etmiş ancak olaylar buradan sonra bambaşka bir yönde seyretmiş: “Babam pankreas kanseri olmuştu ve birkaç ay ömrü kaldığı söylenmişti. Onunla zaman geçirmeye karar verdim. Babamın cenazesinden hemen sonra kral bana üç yıldır başka bir kadınla ilişkisi olduğunu söyleyince şok oldum” diyor.
“Evime girmişler”
Bu tarihten 2012’deki seyahate kadar iletişimleri sürdü. Ne olduysa bundan sonra oldu. Sayn-Wittgenstein, şöyle anlatıyor: ”Ben seyahat ederken Monaco’daki evime girilmişti. Bir gün güvenlik şirketinden mesaj aldım, ‘İspanya’daki dostlarınız bizimle temasa geçti’ diye. Krala mesaj attım ‘Kim bunlar, ne oluyor?’ dedim. O da bana bunların beni paparazziden korumak için görevli kişiler olduğunu söyledi.” İddiaya göre İspanya istihbaratından kişiler haftalarca Monaco’daki evde kaldı ve evdeki belgeleri inceledi. Sayn-Wittgenstein, Brezilya’ya yaptığı bir seyahat sırasında da takip edildiğini, “Prenses Diana gibi aniden ölebileceğini” ima eden tehditler aldığını anlattı. “İspanya İstihbarat Servisi (CNI) Şefi Felix Sanz Roldan beni ziyaret etti. Kral tarafından gönderildiğini söyledi. Medya ile konuşmamam konusunda uyardı. Eğer bu talimatlara uymazsam benim ve çocuklarımın güvenliğini garanti edemeyeceğini söyledi.” Kral, Suudi Arabistan’ın önceki kralının 2008 yılında vergi cenneti Panama’da kurulu bir fonla bağlantılı, İsviçre’deki bir banka hesabına yaptığı 100 milyon dolarlık ödeme ile ilgili de soruşturuluyor. Zaten Juan Carlos İspanya’dan ayrılıp Birleşik Arap Emirlikleri’ne taşındı. Bu paranın 65 milyon dolarını da eski sevgilisinin hesabına aktarmış. Corinna zu Sayn-Wittgenstein parayla ilgili “Bana iade baskısı yapmak çözüm değil çünkü bu durumda herkesin her şeyi iade etmesi gerekir. Bir ailenin 40 yıldır devam eden ticari ilişkileriyle ilgili olarak bir tek kişiye, bana odaklanmalarını olağanüstü buluyorum. Başka yerlerde yüzlerce başka hesap olmalı” diyor. Sayn-Wittgenstein’ın haklılık payı var. Juan Carlos ile ilgili olarak Meksikalı bir iş insanından aldığı pahalı hediyeler ve Suudi Arabistan’ın 7 milyar dolarlık hızlı tren projesiyle ilgili olarak bir İspanyol konsorsiyumdan “teşvik” aldığına dair iddialar da var.