Macron, Cezayir'e karşı 63 yılın en büyük krizini çıkardı | Euronews: Fransa'dan herkes nefret ediyor
Paris ile Cezayir arasındaki ilişkiler, Batı Sahra krizi ve karşılıklı tutuklamaların ardından derin bir diplomatik çıkmaza sürüklendi. Uzmanlar, iki ülke arasındaki gerginliği bağımsızlık savaşının mirası ve iç siyasetin etkileriyle açıklıyor
Fransa ile Cezayir arasındaki gerilim, Euronews’e konuşan Fransız kaynaklara göre, bağımsızlıktan bu yana yaşanan “en büyük diplomatik kriz” noktasına ulaştı.
Euronews'in haberine göre, krizin fitilini, Paris’in 2024’te Batı Sahra konusunda Fas’ın egemenlik planına dolaylı destek vermesi ateşledi. Zaten gergin olan ilişkiler, Cezayir’in Fransız kökenli yazar Boualem Sansal ve gazeteci Christophe Gleizes’i tutuklamasıyla iyice gerildi. Mahkemelerden çıkan 5 ve 7 yıllık hapis cezaları, ipleri kopma noktasına taşıdı.
Vize resti ve diplomatik düello
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ağustos ayında Cezayirli diplomatlara yönelik vize kısıtlaması talimatı verdi, 2013 tarihli anlaşmayı askıya aldı. Bu adım, Cezayirli bir diplomatın tatil için gittiği İspanya’ya girişinin reddedilmesine kadar vardı. Taraflar karşılıklı olarak diplomat sınır dışı etme yoluna giderek krizi derinleştirdi.
Oxford Üniversitesi’nden Prof. James McDoogle, Cezayirli diplomatların artık normal vatandaş gibi vize almak zorunda kalmasının “aşağılayıcı” olduğunu söyledi.
Kolonyal mirasın gölgesi
Uzmanlara göre, bugünkü kriz Fransa’nın sömürge geçmişinden bağımsız düşünülemez. Cezayir’in sekiz yıl süren bağımsızlık savaşı, iki ülkenin ilişkilerinde hala belirleyici.
Orta Doğu Konseyi’nden Dr. Dalia Ghanem, “Cezayir’in dış politikası, bağımsızlık sonrası anti-kolonyal mirasa ve devletin kendi güvenliğini koruma refleksine dayanıyor” dedi.
Batı Sahra çatlağı
1975’te İspanya’nın çekilmesinin ardından Batı Sahra’nın Fas tarafından ilhakı, Cezayir için kırılma noktası oldu. Cezayir, bölgedeki Polisario Cephesi’ni yıllardır destekliyor.
Fransa ise uzun süre iki taraf arasında denge gözetmeye çalıştı. Ancak Macron’un Rabat’a yakın duran son hamlesi, Cezayir’de öfke yarattı ve mevcut krizin büyümesine yol açtı.
Siyasetin aracı: Fransa düşmanlığı
Uzmanlara göre hem Paris hem de Cezayir, karşı tarafı iç politika malzemesi olarak kullanıyor. Fransız akademisyenler Macron’un “hafıza siyaseti” çıkışlarının sağa karşı pozisyon almak için yapıldığını söylerken, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’un da milliyetçi söylemlerle diasporayı etkilemeye çalıştığı belirtiliyor.
Çıkış yolu görünmüyor
2017’de Macron’un “insanlığa karşı suçlar” çıkışıyla başlayan umutlu dönem, karşılıklı suçlamalarla sona erdi. Bugün gelinen noktada, iki taraf da geri adım atmak yerine sertleşiyor.
Ünlü Cezayirli yazar Kamal Daoud’un şu gözlemi, havayı özetliyor:
“Genç Cezayirliler, sömürgeyi bizzat yaşamış ebeveynlerimizden bile daha fazla Fransa’dan nefret ediyor.”